'Zamanın altın diliminde kamplar'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Kasım 28 2017
''Hocaefendi ilk adımı 1968’te İzmir’de Buca-Kaynaklar Köyü ortasında açılan bir kampla atmış oldu. Kurs idarecileri buna istekli olmadıkları hatta bazıları karşı oldukları için tam desteği vermediler. Hocaefendi çadırları öğrencilerle beraber kendisi kurdu. Tuvalet çukurlarını kendisi kazdı… Aşçı yoktu, ekmek yoktu ve diğer yiyeceklerin hiçbirisi yoktu… ''
Abdullah Aymaz / samanyoluhaber.com
Tarihî Kestanepazarı Camiinin bünyesinde Kur’an Kursları daha sonra da İzmir İmam-Hatip Okulunda okuyan öğrenciler için açılan yurtta, gerçekten değerli hocalarımız tarafından İslamî ilimlerle ilgili dersler verilirdi. Yaz tatillerinde de bu yurt açık kalır, aşağı-yukarı iki, iki buçuk ay kurslar ve dersler devam ederdi. Tabii, esnafın çocukları da dıştan Kur’an öğrenmeye gelirdi. Tarihi bir câmi olduğu için turistler de gelirdi. İzmir sıcak bir iklime sahip olduğu için yazın şiddetli sıcaklıklar da olurdu. Yaz-kış aynı mekanda bulunmak bu yaz kurslarını öğrenciler için bazen sıkıntılı hâle getirebilirdi.
1966’ta İzmir’e, Ege Bölgesi Umumî Vaizi ve Kestanepazarındaki İzmir İmam-Hatip ve İlahiyatta Öğrenci Yetiştirme Derneğinin Yurdunun da Müdürü olarak Muhammed Fethullah Gülen Hocaefendi gelince bu durumları yakından gördü. O, sadece Kur’an Kursunda, İmam-Hatipte ve İlahiyatta okuyan öğrencilerle değil, onlarla beraber bütün okullarda ve üniversitelerde okuyanlarla da ilgilenilmesini istiyordu. Sadece din eğitimine odaklanmış bu iyi niyetli insanlara bir anda geniş projeyi anlatıp kabullendirmek kolay değildi.
Hocaefendi bu hususta ilk adımı 1968’te İzmir’de Buca-Kaynaklar Köyü ortasında açılan bir kampla atmış oldu. Kurs idarecileri buna istekli olmadıkları hatta bazıları karşı oldukları için tam desteği vermediler. Hocaefendi çadırları öğrencilerle beraber kendisi kurdu. Tuvalet çukurlarını kendisi kazdı… Aşçı yoktu, ekmek yoktu ve diğer yiyeceklerin hiçbirisi yoktu… Yemek kazanlarını İstanbul’dan Mustafa Birlik ve Mehmet Uslu Ağabeyler yaptırıp getirmişlerdi. Odunları, dağdan taştan öğrenciler toplayıp getiriyorlardı. Aşçılık Hocaefendi'nin üzerinde idi. Ekmek ve diğer erzak nereden temin edilecekti?
O günleri anlatırken Muammer Türkyılmaz şöyle diyor: “Aydın’dan lise mezunu olarak İzmir İktisat Fakültesine geldim. İnancı
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Amerika rüyasını bitiren karar: Trump 36 yıllık vize uygulamasını kaldırıyor2.Cem Küçük de battı: Ayakkabı firması ekonomik krize direnemedi3.Düşen uçak ile kule arasındaki son konuşmalar netleşti! İşte o anlar!4.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkacak mı?5.Gözaltına alınmaktan kurtulamadı: Özel laboratuvara test yaptırmıştı!
6.Kara para soruşturması saraya uzandı: Erdoğan'ın danışmanı şüpheli olarak...7.TBB Başkanı Sağkan'dan Sadettin Saran tepkisi: 'Hukuka aykırı'8.Adli Tıp sonuçları pozitif çıkan Sadettin Saran özel bir laboratuvara test verdi!9.11. Yargı paketi tamam 50 Bin Mahkuma af geliyor: Siyasiler hariç10.Bahçeli'nin düşen uçakla ilgili şüphesi ne? 'Böyle bir dönemde düşündürücü...'

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER

Amerika rüyasını bitiren karar: Trump 36 yıllık vi...

Cem Küçük de battı: Ayakkabı firması ekonomik kriz...

Düşen uçak ile kule arasındaki son konuşmalar netl...

AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkacak mı?

Gözaltına alınmaktan kurtulamadı: Özel laboratuvar...


