Özel'e Meriç tepkisi artıyor: '15 Temmuz militanlığına soyunmuş'

Edirne mitingde, 19 Mart’ta İBB’ye yönelik operasyonu “darbe” olarak niteleyerek AKP’ye sert sözlerle yüklenmişti. Özel, “Edirneliler Meriç’i sıkı tutun, 15 Temmuz’dan sonra bir yılda 2 bin F…’cü yakalandı ya burada. Bu darbeciler de (CHP’li belediyelere operasyon) günü gelince Edirne’den kaçmak isterlerse Meriç’ten Dedeağaç’a… Bu şehir size emanet, sınırı iyi tutun.” ifadelerini kullanmıştı.

AKP Rejiminden Şikayet Ediyor, Ama!

Bold'da yer alan habere göre Özgür Özel, kendisinin de sürekli şikayet ettiği AKP rejiminin hukuksuzlukları nedeniyle ülkesini Meriç üzerinden terk etmek zorunda kalan binlerce insana ‘vatan haini, terörist’ demesine tepki yağmaya devam ediyor.

Siyasi Parti temsilcileri, hukukçular, gazeteciler ve insan hakları savunucuları bir biri ardına açıklama yaparak Özel’i kınıyor.

“Meriç’te Bebekler Öldü, Bu Ne Biçim Konuşma”

Özel’e tepki gösterenlerden isimlerden İnsan hakları savunucusu Cemre Birand oldu. Birand “Meriç’te bebekler öldü, Özgür Özel, bu ne biçim konuşma?” diye sordu.

Liberal Parti lideri Zübeyir Gülabi, konuyla ilgili paylaşımında, “Özgür Özel ve CHP bir türlü hukukun üstünlüğüne inanmayan bir parti oldu. Şimdi 15 Temmuz militanlığına soyunmuş. CHP’li belediye başkanları nasıl yargılanıyor ve sen bu yargıdan şikayet ediyorsan, f...'cü dediğiniz o insanlar da senin de destek verdiğin o militan yargıdan kaçıyor… AKP’nin Edirne Bekçisi olursunuz ancak.” ifadelerini kullandı.

OHAL ve Linç Vaadiyle Mi İktidar Olacaksınız?

Emekli Büyükelçi, Gelecek Parti Bursa Milletvekili Kani Torun ise X hesabından şunları yazdı: “Ana muhalefet lideri olarak sizden iktidara geldiğiniz taktirde hukuku hakim kılacağınızı vaat etmenizi beklerdik. Hukukun olmadığı yerde insanlar ülke dışına kaçmaya çalışır. Olağanüstü hal ve linç kültürü vaadiyle mi iktidara geleceksiniz? Bu sözlere açıklama getirmezseniz gerçek niyetiniz bu diye düşünürüz.”

AKP Rejimin aparatı

Gazeteci Oktay Yaman da Özel’e tepki gösterenler arasındaydı: “Almanya Federal İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç ve Mülteciler Dairesi’nin yüzlerce raporunu incelemiş biri olarak darbeyle en ufak bir ilişkisi olmayan (çoluk çocuk dahil) on binlerce çaresiz insanı aleni biçimde yargısız infaz ederek vatan hainliği ile suçlamak ancak tek bir şeyle açıklanabilir: Kullanışlı rejim aparatı. Kendi çocuğun kapatılan kolejlerin birinde okumadı mı? Meriç üzerinden kaçmak zorunda kalan çocuğunun öğretmenleri darbeci mi oldu? Nerede insan onuru! Sosyal demokrasi? Kolektif suçlama Nazi ideolojisidir! 100binlerce çaresiz insanın hayatı mahvolmuşken bu sözler soykırım borazanlığı yapmaktır. AİHM kararlarından bihaber zavallı insan, seni AB’de kim ciddiye alır. Hukuk gün gelir sana da lazım olur.”

'İnsanlar Boğularak Can Verdi'

İhraç hakim Sevil Ay ise yaptığı paylaşımda şunları yazdı: “Şöyle ki, sizin f…cü diye yaftaladığınız ihraç hakim İbrahim arkadaşımız ülkesinde çalışacak iş bulamadığı için en son yumurta satarak geçimini sağlıyordu. Aldığı haksız ceza nedeniyle de nefes alacak bir toprak parçası bulamadı ve yeni evlendiği eşiyle Meriç’ten geçip özgür ve yepyeni bir hayata adım atmak istedi, başaramadı, eşiyle birlikte boğularak can verdi. Ve daha niceleri… Bilmenizi isteriz ki ne bu zulmü yapanların ne de bunu alkışlayanların aynı şekilde can vermesini istemeyiz. Rövanşçı zihniyetin esiri olduğunuz için de ülke yönetemez haldesiniz. Bu arada Meriç’ten geçenlere illa bir şeyci diyecekseniz f..cü değil KHKlı diyebilirsiniz.”