Zulüm treninin son istasyonu 'Cehennem’dir

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Kasım 1 2018
Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde 'Kötülük ve zulüm treninin son istasyonu, Cehennem; iyilik ve hakperestlik burağının nihâî durağı ise, Cennet’tir.' dedi
Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde şunları söyledi:

Efendim, “Bu yol, uzaktır / Menzili, çoktur / Geçidi, yoktur / Derin sular var!” diyor, yedi asır evvel yaşamış Yunus Emre. Elbette bir kısım sıkıntıları vardır. Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) sahih hadis-i şerifleri ile buyuruyor ki:  “Cennet çepeçevre nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle sarılmış, Cehennem de (bedenî arzu ve iştihaları kabartan) şehevâtla kuşatılmıştır.” Cennet; âdetâ -bir yönüyle- insanın ağırına gidebilecek, üstesinden zor gelebileceği, biraz da cismaniyet ve belki nefsi itibarıyla hor karşılayacağı şeyler ile kuşatılmıştır. Biraz dikenler vardır o yolda. Dolayısıyla da insan bazen balyoz yiyebilir; bazen başından bir külünk yiyebilir; bazen sinesine bir mızrak saplanabilir, Hazreti Hamza’nın sinesine saplandığı gibi… Ama neticede varacağı yer, sevdalı olduğu yer, sevdalıların yeridir.

Gözünde hep orası olduğuna göre, orası gözünün önünde tüllenince… Hani, bilmem deniyor musunuz bazen?!. Böyle gözünüzü yumup  “Allah’ım bizi Cehennem ateşinden uzak tut, koru!..” derken, magmalar gibi Cehennem ateşlerinin fışkırdığını, hayal dünyanız, gözünüzün önüne getiriyor.  “İşte bundan koru!..” diyorsunuz. Sonra “Bizi Cennete dâhil eyle!..” falan derken, birden bire bakıyorsunuz ki, güller açıyor, lâleler orada boy göstermeye başlıyor, bülbüller şakıyor, saraylar peşi peşine diziliyor. Gözlerinizi kapayıp dediğiniz şeyleri derken, böyle bir dünyaya dalıyorsunuz. Yürüdüğünüz yolda bütün bu türlü şeyler ile karşılaşacağınızdan dolayı, balyozların acısını/sızısını bile duymuyorsunuz.

Fakat dünyaya tapan insan, “Dünya adına sahip olduğum şeyleri elimden kaçırırım!” diye her adımında ayrı bir karın sancısı yaşıyor; her adımında kasıklarını tutuyor, “Aman!” diyor, “Çok ağır geldi bana; ya elimden alırlarsa bunu, ya kaçırırsam bunu!” Dolayısıyla o mevzuda akla hayale gelmedik firavunluklara giriyor. “A

Bu haberler de ilginizi çekebilir