Zweig, Hitler ve entellektüeller!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Şubat 12 2018
''Bazı eserleri 30 dile çevrilen Zweig’in bir gün kapısını Gestapo çaldı. Evi didik didik edildi. Bir yazarın kitapları arasında silah aranıyordu! Bu açık bir gözdağıydı. O gece eşyalarını topladı. 1934'te vatanı Avusturya’dan ayrılan Zweig, İngiltere’ye sığındı. Pasaportu iptal edildi. Vatansızlara verilen bir kimlik kartı ile artık bir sürgündü''
Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com

1942, 22 Şubat... Stefan Zweig ve eşi Brezilya’da kiralık evlerinin yatak odasında ölü bulundu. New York Times intihar haberini birinci sayfasından dünyaya duyurdu.

Nazi Almanya’sında yazarlar için yasaklılar listesi vardı. Hitler’e boyun eğmeyenler ağır baskılar ve saldırılarla karşılaşıyordu. Edebiyat eserleri denetime tutulmuştu. Yasaklanan kitaplar toplandı ve törenlerle yakıldı. Bir çok yazar, şair ve gazeteci tutuklandı bazıları ülkelerini terk etti. Stefan Zweig onlardan biriydi. Hitler’in iktidara gelmesinden sonra Almanca konuşan ülkelerde kitapları yasaklanmıştı.

Bazı eserleri 30 dile çevrilen Zweig’in bir gün kapısını Gestapo çaldı. Evi didik didik edildi. Bir yazarın kitapları arasında silah aranıyordu! Bu açık bir gözdağıydı. O gece eşyalarını topladı. 1934'te vatanı Avusturya’dan ayrılan Zweig, İngiltere’ye sığındı. Pasaportu iptal edildi. Vatansızlara verilen bir kimlik kartı ile artık bir sürgündü. Kendisi ile aynı kaderi paylaşanlarla birlikte hayatında yeni ve zorlu bir dönem başlamıştı: “Özgür bir insan olarak doğmamıza rağmen özne değil nesneydik. Ve artık hiç bir şey hakkımız değil sadece resmî makamların bize verdiği bir lütuftu.” diyecekti.

Hitler’in yükselişinin ilk yıllarında Zweig kariyerinin zirvesinde, Avrupa'da tanınmış, önde gelen hümanist ve barış yanlısı yazarlardan biriydi. 

Nazilerin en büyük kurbanları Yahudilerdi. Zweig, Hitler’in iktidara gelişini anlatırken, “Yahudilerin de en büyük hatası” diye başlayan cümleler kurmadı. Sürgünde de fikirlerini açıklamayı ve yazmayı sürdürdü. Nazi zulmünden kaçanların yardımına koştu.

"Dünün Dünyası” adını verdiği anıllarında öncelikle kendisi ve entelektüel çevresini, Hitler’in önemini anlamama konusunda eleştiriyordu. Şu satırlar onun: “Hitler’in kitabını okuyan çok az sayıdaki yazar bile, onun programına kafa yoracağına, cafcaflı

Bu haberler de ilginizi çekebilir