[Abdullah Aymaz ] Hepimiz âzamî dikkat etmeliyiz

Hizmette aşk ve şevkle BİLENME ancak bilgilendirmek ile mümkün olur.

SHABER3.COM

ABDULLAH AYMAZ - SAMANYOLUHABER.COM 

1993’te Amerika’da Zaman gazetesinin temsilcisi iken, Boston’dan, Kanada’dan bazı üniversitelerden, Orta Asya’da yeni yeni açılmaya başlayan okullarımız hakkında sorular gelmeye başlamıştı. Bir televizyon kanalında da “İslamî cemaatler Türkî cumhuriyetlerde okullar açıyor” diye bir haber çıkmıştı. Türkiye’ye gittiğimde arkadaşlarla bu hususu görüştük. Yanlış bir kanaat oluşmaması için ne yapabiliriz diye düşündük. Fikir babası Hocaefendi olduğu için, mesele varıp ona dayanacaktı. Aslında onun nasıl birisi olduğunun anlatılması gerekiyordu. O zamana kadar hiçbir müessesede ismi yoktu. Halbuki fikirleri vaazlarında, sohbetlerinde, kitaplarında ortada idi. Kendisi tevazuundan isminden bahsedilmesinden hoşlanmıyor, rahatsız oluyordu. Birkaç arkadaş kendisini ziyaret edip durumu anlattık. Dedi ki, “Allah’ın izni ve inayeti ile bu Hizmet bu kadar gelişip büyüdü.  Benim yüzünden başına bir şey gelir diye, birkaç senedir, ciddi endişe ediyorum. Benim çoluk çocuğum yok ama kardeşlerimin var. Onlardan birisi veya damatları, gelinleri bir hata yapar da benim yüzümden hizmete zarar gelir endişesiyle birkaç senedir çok ciddi olarak hiç kimseye haber vermeden, çekip gideyim bir mağarada inzivaya çekileyim, ölüp giderek unutulayım diye  çok düşündüm, ama bu da çare değil..”  Ayrıca sadece ben değil… Sizler de Allah için çok dikkatli olmalısınız. Asla bizim hatalarımızla bu Hizmete bir zarar gelmemeli.” dedi. Tâ 1966’dan beri, İzmir Kestanepazarından beri, Hocaefendinin hakka-hukuka ne derece hassas ve saygılı olduğuna  hakkal yakîn derecede şahidim.
* * *
Bir arkadaşımız önemli şahsiyetlerden 260 kişiye,  faiz sistemi üzerine bir konuşma yaptı.  Toplum için KATMA  değil; REEL olanın iyi olduğunu söyleyerek özetle dedi ki: FAİZ, reel değildir. Katma değer yolu helâl değildir. Geleceğin EKONOMİSİ, reel ekonomi, olacaktır. İslâmiyete göre faiz reel olmadığı için haramdır.”
Dünya malı, kullanmasını bilene İYİ  BİR  KÖLE ama kullanmasını bilmeyen cimriler için  ÇOK  KÖTÜ  BİR EFENDİDİR.
Taptuk Emre: “Kim ki, ‘Ben şeyhim’  der, o senin ile Allah arasına giren bir baykuştur. Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşısa yorulmaz. Aşksız yürüyen omuzunda ceset taşır. Olduran da öldüren de O’dur (c.c.).” diyor.
* * *
Ağaçlar gibi olmalıyız. Yani karbon dioksiti alıp oksijen vermeliyiz… Ağaçlar, hayvanlardan çok yavruyu  meyve olarak verirler. Ve gölgelerinde pek çok canlı gölgelenir…

* * *
Bizlerde değişmeyecek olanlar:  Rıza-i İlahî düşüncesi, Hizmet ruhu ve bütün insanlığı kucaklama… Ama değişecek olanlar ise formatlar, mekanizmalar, organizeler ve stratejiler… Herkes ben kimim, kabiliyetim ve birikimim ne? Allah için ne yapabilirim?  Tek başıma da olsam vagon değil, lokomotif olmam lâzım… İçimden gelenlerle kalbimin sesi olarak gayret göstermem gerekir,  demelidir. Evet tek başıma ne olur ki, demeyelim. Bir çiçekle bahar olmaz ama bütün baharlar bir çiçekle başlar. İhlasla dik duranı, Allah yalnız bırakmaz.
* * *
Biz bir siyasi cemiyet, bir spor kulübü, hatta bir cami derneği olmadığımıza, hele hele bir ticari şirket hiç olmadığımıza göre, biz neyiz? Biz kıyamete ayarlı bir Hizmet cemaatiyiz. Onun için, biz ihlas ve adanmışlık ruhuna sahip, güzel işlerin ırgatı bir Hizmet elemanı olmaya çalışmalıyız. Omuzumuza aldığımız bu Hizmeti bir emanet olarak ehillerine teslim etmekten başka beklentimiz olmamalı.
* * *
Sen diyorsun ki: “Tavuk kümesinde yakalanan tilkiyi bırakırsan, daha çok tavuğun telef olmasına sebep olursun.” Ama bize kötülük yapanlar tilkiler değil  insanlar, hatta çoğu Müslümanlar… Kötü insanların  bile sevenleri, bekleyenleri, aileleri vardır. Kötüleri düşünmeseniz bile o masum bekleyenleri düşünüp insaflı olmak gerekmez mi diye meseleleri değerlendirelim…
* * *
Bazı tüneller uzun olur ama, sabredersen, onların da muhakkak sonu olur.
* * *
Hizmette  aşk ve şevkle BİLENME  ancak bilgilendirmek ile  mümkün olur. Yanlış hareket etmemeleri ve provakelere   gelmemeleri için geniş kitlelerin devamlı bilgilendirilmeleri gerekir. Onun için Üstad  Hazretleri, “Müfritâne İrtibat”  tabirini kullanıyor. Halbuki herşeyin ifrat ve tefriti kötüdür. Ama Hizmette irtibatta, ifrat derece olmak iyidir. Çünkü bu Hizmette her gün yeni doğuşlar var. Bunlar bilinmezse irtibatsızlıktan dolayı, kopukluklar yaşanabilir.
* * *
Evet edille-i şeriyye Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas olarak dörttür ama bir beşincisi olarak Zamanın ve Mekanın dili diye riayet edilmesi gerekli bir husus daha mevcuttur. Sakın ASLI, usûl hatası yaparak fedâ etmeyelim. Bizim aslı zâyi etmek gibi bir lüksümüz yok….
* * *
Danimarka’da, bizlere ve Hizmete devamlı saldıran bir kadın vardı. Fişleme yapar gibi hareket eden bu hanım mahkemeye verildi. Eğer mahkum olursa, Hizmete ve kardeşlerimize saldıranlara karşı elimizi güçlendirmiş olacaktır. Onun için bu tip saldırganlara karşı hukukî haklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Herkes üstüne düşeni yapmalıdır.
<< Önceki Haber [Abdullah Aymaz ] Hepimiz âzamî dikkat etmeliyiz Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER