Almanya'dan sınırdışı kararının aslı ne?

Almanya'da polis tarafından sınır dışı edilen Mahmut Akyüz ve ailesinin yaşadıkları Türk medyasında birkaç gündür yer alıyor. Ancak konu sadece Akyüz'ün anlattığı farklı senaryolar üzerinden haberleştiriliyor.

SHABER3.COM

SAMANYOLUHABER - Almanya’nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gecesi sınır dışı etme prosedürü çerçevesinde polisler tarafından gözaltına alınarak Frankfurt Havaalanından Türkiye'ye sınır dışı edildiler. İstanbul'a yollanan ailenin reisi Mahmut Akyüz, basına mülakat verirken herkese farklı bir senaryoyla durumu aktardı. 

33 yıldır Almanya'da yaşayan Mahmut Akyüz ve ailesinin iddiasına göre, çok sayıda polisin katıldığı baskında, 13 ve 15 yaşlarındaki çocuklara bile terörist muamelesi yapılırken bazı aile fertlerine de kelepçe takıldı. 

Alman Hessische/Niedersächsische Allgemeine‘ye konuşan aile, yapılan muameleye tepki gösterirken çocuklarının Türkçe bilmediğini ve bu yapılanın Almanya'ya yakışmadığını belirtti ancak sınır dışı gerekçesine değinmedi.

TÜRK MEDYASINA FARKLI SENARYOLAR

Akyüz, Türk medyasına ise olayı farklı şekilde aktardı. Hürriyet Gazetesi'ne insanlık dışı muameleyi anlatan aile DHA'ya da konuyu farklı şekilde anlattı. Akyüz, "minibüse bindirirken bir Türk komşumuz bizi gördü. Komşu kadın ‘Abi ne oluyor’ diye seslendi. Ben de o anda ‘akrabalarıma haber verin’ diyebildim, hemen ağzımı kapattılar. Komşunun bizi görmesi polisleri tedirgin etti. Telefonla konuştular ve ‘Kahrolası kadın nerden çıktı, her şeyi gördü. Bir kadın bizi gördü akrabalarına haber verdi’ diye bilgi verdiler. O zaman anladım ki bana kötü şeyler yapmanın peşindeydiler” dedi. Burada ırkçılık iddiasında bulunan Akyüz, ‘polisler ülkemizden attık sizi artık’ diye konuşarak da tahrik ettiler.” ifadesinde bulundu. Mahmut Akyüz, Almanya'da gönüllü olarak yabancılara yardımcı olduğunu öne sürerek, "Orada yaşayan bazı Almanlar bana tepki gösteriyordu. Bunları sen mi getiriyorsun deyip beni istemiyorlardı" iddiasında da bulundu.
HAVUZ MEDYASINA FARKLI KONUŞTU

AKP'nin yayın organı Yeni Şafak'a demeç veren Akyüz, burada da çok farklı bir senaryo anlattı. Akyüz, "sığınma başvurusu yapan bir Türk’ün davasında da tercüman oldum. Sözlerinden ‘F..'cü olduğunu düşündüğüm biri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye’ye suçlamalar yöneltiyordu. Ben de ‘Yalan söyleme utanmıyorsun da’ diyerek yüzüne tükürdüm. Bu biraz sorun oldu.” dedi. Oğlunun Türkiye’nin ve Fenerbahçe’nin maçlarında evlerine dev Türk bayrağı astığını söyleyen Akyüz, “Yine oğlumun giydiği ay-yıldızlı tişört dolayısıyla da yabancılar şubesinde örtülü olarak tehdit edilmiştim. Almanlar bunlara çok dikkat ediyor,” şeklinde konuştu. Akyüz ayrıca çok defa yabancı düşmanlığına maruz kaldığını öne sürerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi.

ALMAN MEDYASI YETKİLİLERE SORDU

Olay Alman medyasında da gündem oldu. Gazeteciler Hessen Eyaletinin Kassel şehrinde bulunan konuyla ilgili birimine ulaşarak muameleyi sordu. Polis sözcülüğü bazı aile üyelerine kelepçe takma iddiasını kabul ederek bu muamelenin aşırı tepkilerden kaçınmak amaçlı olduğunu öne sürerken 'sert ve acımasızca' muamele iddialarını reddetti.

Kassel Vali Sözcüsü Katrin Wallmanns, ailenin neden sınır dışı edildiği konusunda kişiye özel bilgilerin korunması yasası gereği bilgi veremeyeceklerini söyledi. Ailenin geçici izinle Almanya’da kaldığını belirten Wallmanns, kendilerine Almanya’yı terk etmeleri için bir süre verildiğini, ancak ailenin bu süre içinde Almanya’yı gönüllü terk etmediğini, bu nedenle zorla sınır dışı kararının uygulandığını kaydetti. Sözcü "biz yasaları uyguladık" dedi.

Werra-Meissner polis departmanı sözcüsü Alexander Först'se süreci anlatırken polisin, sınır dışı etme ve eşyaları toplamaları hakkında aileyi yazılı bir metinle ayrıntılı olarak bilgilendirdiğini söyledi. Först, bölge meclisinin talebi üzerine yetkililerin harekete geçtiğini vurguladı. 
ÖNCEDEN BİLGİLENDİRİLMEDİLER Mİ?

Akyüz ailesi deport etme kararının o gece kendilerine tebliğ edildiğini savunurken Werra-Meißner bölge sözcüsü Jörg Klinge ise bunu yalanlıyor. Klinge, resmi makamların 16 Ekim'de sınırdışı kararı aldığını ve bu kararın 23 Ekim'de uygulanacağını aileye tebliğ edildiğinin altını çiziyor. Bir anlamda hukuki yolların tükendiği anlamına gelen bu tarihten itibaren sınırdışı edilmek ya da gönüllü olarak ülkeyi terk etmek seçenekleri kalıyor.


BABA ASKER KAÇAĞI VE GEÇİCİ İZİNLE ÜLKEDE KALIYORDU

Alman medyasına yansıyan haberlere göre Mahmut Akyüz Türkiye'de asker kaçağı. Aile de bunu teyid ediyor ve İstanbul'daki yakınlarının evinden bu yüzden çıkmaya korktuklarını ifade ediyorlar. Akyüz'ün yıllardır belli istisnai durumlar için kullanılan "Duldung" müsaadesiyle ülkede ikamet ettiği ve bu oturumunu 2'şer aylık periyodlarla uzatarak bugüne kadar ülkede kaldığı ifade ediliyor. Duldung müsaadesi, kelime anlamıyla "hoşgörerek müsaade etmek" anlamında kullanılıyor. Geçici olarak ülkeden çıkamayan ya da bir miktar daha kalma süresini uzatacak mazereti olan (hastalık, sınırların kapanması vs) kişilerin geçici olarak ülkede kalması için kullanılıyor. Bu imkanın 30 yılı aşkın bir süredir neden normal oturuma çevrilemediği ise aile tarafından açıklanmıyor. Konuya ilişkin sorulara ise Veri Koruma yasası sebebiyle yetkililer cevap vermiyor.

<< Önceki Haber Almanya'dan sınırdışı kararının aslı ne? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER