Avrupa kıtası 'Buzul Çağı'na mı giriyor?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Kasım 25 2025
Atlantik Okyanusu’nu dev bir taşıma bandı gibi dolaşan AMOC (Atlantik Meridyen Devrilme Sirkülasyonu) sisteminin hızla zayıfladığına dair yeni bulgular açıklandı. Grönland buz tabakasından okyanusa karışan eriyik suyun akıntıyı durma noktasına getirdiği belirtilirken, İzlanda hükümeti durumu resmen ulusal güvenlik tehdidi olarak tanımladı ve konuyu Ulusal Güvenlik Konseyi’nin gündemine taşıdı.
Bilim insanları, Kuzey Atlantik’teki bu kritik akıntı sisteminin “çöküş eşiğine” tehlikeli ölçüde yaklaştığı uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre böyle bir senaryo, Avrupa’nın iklimini dramatik biçimde değiştirebilir ve kıtayı yeni bir “Küçük Buzul Çağı” benzeri döneme sürükleyebilir.

ISINAN GEZEGEN, SOĞUMA TEHLİKESİ ALTINDAKİ AVRUPA
Cumhuriyet'te yer alan habere göre araştırmalar, Grönland’ın güneyinde yer alan akıntı ağının 1950’lerden bu yana istikrarını kaybettiğini gösteriyor. Normal koşullarda tropik bölgelerden taşıdığı sıcak suyla Avrupa ve Kuzey Amerika’nın iklimini ılıman tutan sistemin yavaşlaması, bölgeyi sert ve uzun kışlara açık hale getiriyor.

Son Küçük Buzul Çağı’nın yaşandığı 300–1850 yılları arasında nehirlerin donduğu, tarımsal üretimin ciddi şekilde zarar gördüğü ve sıcaklıkların ortalama 2 derece düştüğü biliniyor. Araştırma ekibinin başındaki Exeter Üniversitesi Oşinografi Bölümü’nden Dr. Beatriz Arellano Nava, elde edilen verileri “son derece kaygı verici” olarak değerlendirdi.

DENİZ KABUKLARINDA GİZLENEN YÜZYILLIK İKLİM VERİLERİ
Bilim insanları, okyanus tabanında yaşayan istiridyelerin yıllık katmanlar halinde biriken kabuklarını inceleyerek yüzlerce yıllık deniz sıcaklığı ve dolaşım değişimlerini analiz etti. Tıpkı ağaç halkalarına benzeyen bu katmanlar, oksijen ve karbon izotopları sayesinde geçmiş deniz suyu koşullarına dair ayrıntılı bilgiler sunuyor.

AKINTI 150 YILDA İKİ KEZ İSTİKRARSIZLAŞTI
Analizler, AMOC sisteminin son 150 yılda iki ciddi istikrarsızlık dönemi geçirdiğini ortaya koyuyor. Bunların ilki 20. yüzyılın başlarında, ikincisi ise 1950’lerden günümüze kadar uzanan süreçte yaşandı. Uzmanlar, bu verilerin akıntının “geri dönüşü olmayan bir çöküş zinciri” riskine yaklaştığını gösterdiğini belirtiyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir