BioNTech yeni aşı fabrikasını medyaya açtı

Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci’nin kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı geliştirdiği aşının Marburg’daki üretim tesisi basın mensuplarınca görüntülendi.

SHABER3.COM

Avrupa İlaç Ajansı’ndan (EMA) onay alan Marburg’daki tesisler, Avrupa’daki ve dünyadaki en büyük mRNA (mesajcı RNA) aşı üretim tesislerinden biri kabul ediliyor. Tam olarak faaliyete geçtiğinde, yılda bir milyar doz Kovid-19 aşısının üretilebileceği tesislerdeki tek bir mRNA kazanında yaklaşık 8 milyon aşı dozu üretilebiliyor. Üretim hacmini en üst düzeye çıkarmak için şu anda Marburg’da 400 BioNTech çalışanı haftanın 7 günü 24 saat esasına göre çalışıyor. Marburg tesisinde üretilen aşıların ilk partilerinin nisan ayının ikinci yarısında teslim edilmesi bekleniyor. Marburg’da üretilen aşılar başta Almanya olmak üzere, Avrupa’daki şişeleme merkezlerinde steril dolumu ve paketlemesi yapıldıktan sonra ilgili ülkelere gönderiliyor.


DÖRT AŞAMALI mRNA AŞI TEKNOLOJİSİ
Bilim ve Teknoloji Üretim Bölümü Başkanı Dr. Manfred Braun, mRNA üretiminden nihai toplu aşıya kadar toplam 50 bin adımın gerekli olduğu ifade etti. Üretimi, bilimsel konularla yani süreç izleme, verilerin süreç değerlendirmesi ve çalışanların eğitimi ile desteklediklerini vurgulayan Braun, “4 aşamalı mRNA aşı teknolojisinin 3 aşamasını burada gerçekleştiriyoruz. mRNA’nın adı ‘haberci’, yani burada bir mesaj taşıyan bir molekül ürettiğimiz anlamına geliyor” diye konuştu. Braun, mRNA’nın elde edilme işlemindeki sıralamanın önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Doğru bileşenleri bir araya getirirseniz ve ardından doğru koşulları elde ederseniz, o zaman laboratuvarda üretim ölçeğinde bile büyük miktarlarda mRNA üretebilirsiniz. Bu, üretimimizin ilk adımıdır. İkinci adımda ilk adımda orada bulunan tüm bu bileşenlerden bu mRNA’yı temizliyoruz. Sonunda saflaştırılmış mRNA molekülü elde ederiz. mRNA çevresel etkilere duyarlı olduğu için korunması gerekir. Burada araştırmacılar yine doğadan faydalanırlar. Doğa, bu kadar hassas molekülleri genellikle sınırlı durumlarda paketleyecek şekilde yapar. Tam olarak aynı şeyi yapıyoruz. Lipitleri mRNA ile karıştırıyoruz. Lipitler ile mRNA arasında doğal bir çekim vardır, bu da lipitlerin mRNA çevresinde depolandığı anlamına gelir ve dış etkilerden korur.”


YÜKSEK SORUMLULUK GEREKTİRİYOR

Marburg’ta üretimin son aşaması olan şişeleme yani ürünün steril ortamda doldurulması ve paketlemesinin henüz yapılmadığına işaret eden Braun, “Doldurma ve paketleme başka yerlerde yapılıyor. Burada aşı doldurma işleminin yapılıp yapılmayacağını henüz söyleyemiyoruz” dedi. Braun, kendisini de bu hastalıkla mücadelenin bir parçası olarak gördüğünü dile getirerek, “Bu bir ayrıcalık ve yüksek düzeyde bir sorumluluk gerektiriyor. Burada mücadeleye aktif olarak katılmak güzel. Benim için profesyonel mesleki hayatımdaki en büyük yeniliklerden biri. Bu yüzden tüm kalbimi ürünü üretmeye yardımcı olmaya ve sonra da kullanıma sunmaya koydum” ifadelerini kullandı.


İNAKTİVE EDİLMİŞ VİRÜS İÇERMİYOR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Türkiye’ye gelen BioNTech-Pfizer aşısının doz miktarının 2B8 milyon olduğunu, 10 gün içinde de 4.5 milyona tamamlanmış olacağını bildirmişti. mRNA aşıları Çin aşısı Sinovac’taki gibi inaktive edilmiş virüs içermiyor. Bu yeni teknoloji ile üretilen aşı, Kovid-19’un yüzeyinde bulunan proteinin bir parçasını kodlayarak çalışıyor. Aşı ile vücuda gönderilen mRNA, yani haberci molekül hücrelere virüs girmiş gibi talimat vererek mücadele çağrısı yapıyor ve vücudun bu virüse karşı bağışıklık kazanmasını sağlıyor. Yüzde 95 etkinlik gösterdiği açıklanan BioNTech aşısı, 27 Aralık itibariyle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de kullanılmaya başlamıştı. BioNTech’in geliştirdiği aşının 2021 yılı üretim hedefinin 2,3 milyar dozdan 2,5 milyar doza çıkarıldığını açıklanmıştı.
<< Önceki Haber BioNTech yeni aşı fabrikasını medyaya açtı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER