BRICS, Rusya ve Çin’e küresel aktör olma yolunu açıyor

Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu'nun üney Afrika’da Putin’siz yapılan BRICS Liderler Zirvesi sonrasında yaşananları analiz etti...

SHABER3.COM

ARİF ASALIOĞLU

Bu yazı iki hafta öncesinin konusuydu. Güney Afrika’da Putin’siz yapılan BRICS Liderler Zirvesi devam ederken Moskova’da Wagner yöneticilerini taşıyan uçak kazası gündeme bomba gibi düştü ve bu değerlendirme gecikmiş oldu. Sonrasında ise Soçi’de Putin ile Erdoğan arasında görüşme gerçekleşti. Johannesburg’da 22-24 Ağustosta XV. BRICS Liderler Zirvesi yapıldı. Bu seneki zirvede format değiştirildi ve ilk defa geniş katılımlı iş formları düzenlendi. Ayrıca üye ülke sayısı artırıldı ve beş iken 11’e çıkartıldı. Yeni üyelerle blok, küresel ekonomiyi zorlayacak güce erişti. Ayrıca ABD hakimiyetini ortadan kaldırıp doların küresel düzende etkisini kırma söylemleri daha da arttı. Çok kutuplu dünya düzeni pekişirken global bazda ekonominin yeniden dizayn edilmesi muhtemel. Batı’nın üçüncü dünya ülkelerine diplomatik ve finansal baskısı bir nebze kırılacak.

BRICS’e üye olan Suudi Arabistan bu açıdan kilit noktada. Bundan sonra petrol üreten iki aktör, ortak hareket edecek ve petrol satışlarında dolar yerine başka para birimlerine yönelme eylemi artacak. Arjantin, BAE, Mısır, İran ve Etiyopya gibi farklı alanlarda değer atfeden ve bölgesel etkileri olan ülkelerin BRICS'e üye olmaları Doğu-Batı arasında güç dengelerini değiştirecek. Çin ve Rusya lokomotif olmaya devam ederken küresel etkileri artacak. Mısır, Arap dünyasını açarken, BAE ve İran körfez bölgesine yol verecek. 


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’daki savaş suçları nedeniyle uluslararası tutuklama emri gereği etkinliğe katılamaması zirvenin hem öncesi hem de sonrası en çok tartışılan gündemi oldu. Moskova ve Pekin’in omuz omuza vererek ayakta tutmaya çalıştığı BRICS’in ekonomik performansı, kurulduğu 2010 yılından bu yana sorgulanır durumdaydı. Brezilya ve Güney Afrika, ekonomilerini sekteye uğratan siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle, birliğin devamlılığını Troyka ülkeri ((RİC) üstlendi diyebiliriz. Bu üstlenmenin ve bir bütün olarak BRICS’i ayakta tutmanın, onlar için hem ekonomik hem de siyasi amaçları var. Bu blokta bulunan ülke liderlerinin ortak söylemi, çok kutuplu düzenin kurulmasından ve ulusal para birimlerinin kullanımının genişletilmesinden yana olmaları. Batı’nın hegemonya ve münhasırlık politikalarına karşı çıkmaları. 


Üye ülkeler ABD'den daha fazla stratejik özerklik beklentisi içindeler

Güney Afrika’da BRICS’in XV. zirvesinde alınan kararlar bütün bu konularda ilk beş üye ülkeyi ve yeni üye altı ülkeyi rahatlattı/rahatlatacak. Özellikle ağır yaptırımlarla izole edilmiş Rusya, kendisine yeni bir çıkış kanalı bulmuş oldu. BRICS bundan sonra dünya ile işbirliği adına Rusya için güçlü bir köprü olacak. Petrol üreten ülkeler arasında dayanışma ve dolar karşıtlığı güçlenecek. Zirve sonunda kabul edilen deklarasyonda, “Hem BRICS içinde hem de (grubun) ticari ortakları ile uluslararası ticarette ve mali işlemlerde ulusal para birimlerinin kullanımının teşvik edilmesinin önemini vurguluyoruz” denildi. Bu durum ise Moskova’nın temel amaçları ile örtüşmüş oluyor. Ayrıca, Rusya ile Çin’in küresel etkisi artacak ve BRICS’in oluşturduğu imkanlar bu iki ülkeye bütün Afrika’yı açacak. Şimdiden bazı bölgelerde Çin, ABD’yi geçmiş durumda.

İttifaka katılmak için sıraya giren başka ülkeler var. Bunların arasında Cezayir, Bahreyn ve Tunus'u sıralayabiliriz. Türkiye’de üye olmak isteyen ülkeler içinde adı geçiyor. Çin’den ve Rusya’dan bazı güvenceler alan bu ülkeler aynı zamanda ABD'den daha fazla stratejik özerklik beklentisi içindeler. BRICS'e hali hazırda 22 ülke üyelik için başvurmuş durumda. Kurucu beş ülke lideri, basına kapalı gerçekleştirdikleri toplantılarda, bu üyelik başvurularını değerlendirdi. Ev sahibi Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, bu toplantılara ilişkin yaptığı açıklamada, "BRICS ailesini genişletmenin eşiğindeyiz çünkü yaşadığımız bu çalkantılı zamanlarda çok daha güçlü bir BRICS'e ancak bu genişleme sayesinde sahip olabiliriz" ifadesini kullandı. 

Basın toplantısına video konferans yöntemiyle katılan Putin, "Gelecek yıl tam üye statüsünde çalışmaya başlayacak olan yeni üyelerimizi tebrik ediyorum. BRICS'in dünyadaki nüfuzunun genişletilmesi konusunda bugün sizinle başladığımız işe devam edeceğimize tüm meslektaşlarımı temin ederim" dedi. Genişleme konusunda yeni üyelerle ve BRICS'le çalışmak isteyen diğer ülkelerle pratik bir çalışma yürüteceklerini, bu çalışmanın nasıl organize edileceğini tüm partnerlerle istişare edeceklerini anlatan Putin, "Dışişleri bakanları ve diğer kurumlar düzeyinde yapılacak bu ortak istişarelerde BRICS'in dünyadaki rolü ve öneminin artmasını öngören ilgili düzenlemeyi hazırlayacağız" diye konuştu.


BM ile ilişkiler ve insan haklarını güçlendirme

Küresel gerilimlerin yoğun olduğu bir zamanda gerçekleşen BRICS zirvesinde sürpriz bir kararla BM kritiği de yapıldı. BRICS ülkelerinin liderleri, BM Güvenlik Konseyi de dahil olmak üzere örgütün daha demokratik ve etkili hale getirilmesi amacıyla reform yapılmasını destekledi. Yayınlanan Deklarasyonda, “BM'yi daha demokratik, temsili, verimli ve etkin kılmak amacı ile Güvenlik Konseyi de dahil olmak üzere kapsamlı bir BM reformunu destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
 
Deklarasyonda ayrıca, “Hem BRICS bünyesinde hem de BM Genel Kurulu ve BM İnsan Hakları Konseyi de dahil olmak üzere çok taraflı forumlarda seçici ve siyasi olmayan bir biçimde, yapıcı ve çifte standartsız bir yaklaşımla insan haklarının desteklenmesi, korunması ve saygı duyulması gerekliliğini dikkate alarak, karşılıklı çıkarları ilgilendiren konularda işbirliğini güçlendirmeyi kabul ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

BRICS Doğu-Batı dengelerini temelden değiştirme potansiyeline sahip

Dünya düzeninde daha fazla etki sahibi olabilmek ve küresel ekonomiyi şekillendirme adına petrol ve doğal kaynak zengini yeni ülkelerin üyeliğine kapı açmak BRICS’in uluslararası alandaki siyasi gücünü de artıracak. Güney Afrika zirvesine kadar dünya nüfusunun % 42’si ve GSMH’nın % 26’sına hitap eden BRİCS, yeni üyelerle kapladığı nüfus % 49’a çıkarken, küresel GSMH’nın % 37.4’üne ulaşacak. BRICS ülkelerinin, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi ABD’nin hakimiyetinin bulunduğu küresel finansal kurumlardan bağımsızlaştırmak amacıyla kurduğu Yeni Kalkınma Bankası da zirvenin ilk gününde vereceği kredinin % 30’unu dolar ve diğer rezerv para cinslerinden değil, BRICS ülkelerinin yerli para birimleri cinsinden olacağını duyurdu. 

Liderlerin konuşmalarına yansıyan finansal işlemlerde ABD dolarına karşı ortak hareket ve kendi para birimlerini kullanma zaten ana gündemlerden oldu. Bu açıdan “BRICS bankası" olarak adlandırılan Şangay merkezli Yeni Kalkınma Bankası'nın üyeliğinin genişletilmesi kararı da önemliydi. Geçen yıl Amerikan Merkez Bankası Fed'in faiz oranlarını artırması ve Rusya-Ukrayna savaşıyla keskin bir şekilde güçlenen ve birçok ülke için dış borcun yanında ithalatı daha pahalı hale getiren dolar yerine ulusal para birimlerini daha fazla kullanma her üyenin ortak isteği oldu. 

Sonuç olarak BRICS zirvesinde ortaya konulan hedefler Doğu-Batı dengelerini temelden değiştirme potansiyeline sahip. Rusya, Batılı devletlerin uyguladığı ambargo ve yaptırımlar sonrası, yönünü hızlıca Çin’e döndü. Rusya, pek çok sektörde olduğu gibi Çin’den makine, araç, teçhizat ve bileşenlerinin tedarikini artırdı. Mesela Çin'den Rusya'ya binek otomobil ihracatı 6,4 kat arttı. Karşılığında ise petrol ve gaz ihracatını maksimuma çıkardı. Aynı şekilde Hindistan'ın Rusya'dan petrol ithalatı yeni bir rekor kırdı. Hindistan'ın Rusya'dan ithalatı son 10 aydır sürekli artıyor. Günlük ithalat hacmi Haziran ayında 2,2 milyon varile (günlük) çıktı. Benzer şekilde Latin Amerika Ülkesi Brezilya, Rusya’dan petrol ürünü alımını rekor seviyede artırarak Rusya’dan en çok petrol ürünü alan ülkeler sıralamasına girdi. Rus petrol ürünleri ithalatı Temmuz'a göre %25 artarak günde yaklaşık 235 bin varile çıktı. Böylece Rusya, bir zamanlar Brezilya'nın en büyük yabancı yakıt tedarikçisi olan ABD'yi geride bırakarak ilk sıraya oturmuş oldu. Suudi Arabistan, Mısır ve Kuzey Afrika’nın Rusya’ya jeopolitik/ekonomik katkısı ise başlı başına ayrı bir yazı konusu.

<< Önceki Haber BRICS, Rusya ve Çin’e küresel aktör olma yolunu açıyor Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER