[Turhan Bozkurt yazdı] Bu daha başlangıç!

Ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, dünya ve Türkiye ekonomisine dair makaleleri ile Samanyoluhaber'de. Bozkurt ekonomi gündemini her hafta pazartesi ve perşembe günleri Samanyoluhaber okurları için yorumlayacak. İlk makalede Koronavirüs salgını ve piyasalardaki çöküşün sebeplerini analiz eden Bozkurt, "2008 krizinden daha büyük bir krizin ayak sesleri mi?" sorusunu yöneltiyor. İşte o makale...

SHABER3.COM

Bu daha başlangıç!
TURHAN BOZKURT | Samanyoluhaber

12 Aralık 2019’da Çin’in Vuhan şehrinde ilk Koronavirüs (Covid-19) vak’ası tespit edildiğinde başka hekimler ve siyasetçiler olmak üzere, “Telaşa lüzum yok. Gelip geçici bir salgın.” demişti. 

Aradan geçen üç ay geçti. Ne salgın geçti ne de ekonomi üzerindeki belirsizlikler azaldı. Kontrol altına alınması bir tarafa salgın Türkiye hariç bütün dünyaya yayıldı. 

SARSINTI ARTIK AVRUPA’DA HİSSEDİLİYOR

Çin’den on milyonlarca kişi hâlâ tecritte, evlerinden dahi çıkamıyor. Virüsün insanlara nasıl bulaştığı dahi tespit edilemedi. Çin Komünist Partisi’nin idare ettiği ülkede haber alma imkânları demokratik ülkelere kıyasla son derece az.   

Çin’in ve İran’ın akabinde İtalya en fazla can kaybının yaşandığı 3’üncü ülke. İtalyan hükûmeti de 14 şehirde “karantina” kararı aldı. 

İtalya, 2,2 trilyon dolar milli geliri ile Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi. Turizm ülkesinde 14 şehre giriş ve çıkışların yasaklanması tüketim harcamalarını azaltacak. 

Havacılıktan otel ve restoranlara varıncaya kadar hemen hemen bütün hizmet sektörleri düşüşten payına düşeni alacak. Almanya’da otomotiv sektörü Çin’e olan bağımlılığının bedelini ödüyor. Satış ve imalat rakamları sil baştan yazılıyor. 

2008 KRİZİNDEN DAHA BETER

Koronavirüs’ün etkileri tamamen ortadan kalksa bile dünya ekonomisi 2008 krizinden bu yana en düşük büyümeye (yüzde 2,4) razı olacak. 

Koronavirüs depremi Çin’de meydana gelse de batı ülkelerinin kıyılarında tsunamiye dönüşüyor. 

9 Mart 2020 Pazartesi günü en doğuda Japonya ve Avustralya’dan en batıda Avrupa ve Amerika’ya kadar bütün borsalar tek kelime ile çöktü. 

Piyasalar şokta. Alman Borsası (DAX) yüzde 7,2 değer kaybetti.

Japonya yüzde 5, Güney Afrika yüzde 7,4, İngiltere yüzde 8,3, Fransa yüzde 7,5, Almanya yüzde 7,2, Hollanda yüzde 7, İspanya yüzde 6,3 ve Türkiye yüzde 3,5 kayıpla haftaya başladı. 

PETROL SAVAŞININ ARTILARI EKSİLERİ

Pazartesi depreminin sebebi olarak Rusya ile Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretimini kısmakta mutabakata varamaması gösteriliyor. Ancak petrol savaşının fitilini de Koronavirüs ateşledi. 

Çin’de imalat sanayi çakıldı. Ocak ve şubat aylarında Çin’in ihracatı yüzde 17 geriledi. Aylık ortalama ihracatı 210 milyar dolar olan Çin sadece bu kalemde ocak-şubatta 70 milyar dolardan fazla kaybetti. 

Salgının sebep olduğu üretim kayıpları, tahsilatı aksayan on milyarlarca dolarlık kredi, şirketlerin zararları, salgına karşı merkezi bütçeden harcanan paralar, en önemlisi de temel ihtiyaç ve gıda maddeleri haricinde talebin durma noktasına gelmesi… 

Henüz bunların sebep olduğu maliyet tam olarak hesaplanamadı. 

ÇİN HAPŞIRIRSA DÜNYA ZATÜRRE OLUR

Tam bir felaket sarmalı bu. Çin tüketim cenahında da dünyanın en büyük pazarı. Salgın yüzünden otomobil ve elektronik cihaz satışları yüzde 90 azaldı. 

Çin, dünyanın imalathanesi. Dünya ekonomisinin yüzde 16,3'ü Çin sırtlıyor. (ABD yüzde 24,7, Japonya yüzde 6. 2,6 trilyon dolarlık ihracatıyla 221 ülke arasında birinci, 2,5 triyon dolarlık ithalatıyla ithalatta ise 221 ülke arasında ikinci sırada yer alıyor. 

Böylesine büyük bir ekonomi nezle olsa diğer ülkeler zatürreye yakalanır. Nitekim öyle oldu. Arz ve talep şokunun ilk olarak petrol fiyatlarını vurdu. Üretim yoksa petrole de talep yok. 

Petrol fiyatı 30 doların altına indi. Düşüş "1991'den bu yana en sert günlük düşüş" olarak kayıtlara geçti.

Bu sabah itibarıyla Brent tipi petrolün fiyatı 28 dolara kadar indi ki günlük düşüş yüzde 30!  Bir varil (159,5 litre) petrolü Rusya 44 dolara, Suudi Arabistan ise 17 dolara mâl ediyor. 

GÜVENLİ İKİ LİMAN KALDI: ALTIN VE AMERİKAN TAHVİLLERİ

Arabistan bir müddet daha bu seviyelere direnebilir, ancak Rusya’nın buna cevabı sert olabilir. Borsalar çökerken, petrol savaşı başlamışken, Koronavirüs Avrupa ve Amerika kıtalarında yayılırken altın ve Amerikan tahvilleri haricinde güvenli liman neredeyse hiç kalmadı. 

Altının ons (33,3 gram) fiyatı 1.700 doların üzerine çıktı. Halihazırda 1.650 dolar civarında seyrediyor. 

“Dünyanın en derin ve güvenli limanı” diye nitelenen Amerikan Hazine tahvilleri son üç haftada havada kapışılıyor. 

Tahvilde talep ile faiz, talep ile fiyat arasında zıt bir ilişki vardır. Amerika sözü “Benim kâğıtlarımdan istiyorsanız bu faize razı olun.” demeye getiriyor. Tahvildeki bu hücum Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizini yüzde 0’a kadar indirebileceği anlamına da gelir. 

PETROL DÜŞSE DE ENFLASYON DÜŞMEYEBİLİR

Rakamlar gün geçtikçe daha berrak hâle gelecek. Amma velâkin bugün piyasalara panik havası hâkim oldu. 

New York Borsası’nın en büyük endeksi Standard & Poor's 500 (S&P 500) vadeli kontratları yüzde 5 düştü ve devre kesici devreye girdi. Yerel saatle borsa açıldığında kopacak kızılca kıyamet!

Koronavirüs’ün küresel tedarik zinciri ve tüketici harcamalarına darbe indirmesi dünyada hesapları altüst etti. 

Petrol savaşı ile düşen petrol fiyatları enflasyonun gerilemesine yol açabilir. Ancak arz (üretim) şoku kronik bir hâl alırsa ucuz petrol bile dünyayı hiper enflasyondan kurtaramaz. 

Fed ve diğer büyük merkez bankalarının barutu da bir yere kadar. 2008 krizinde ilk düşen taş mortgage (ipotetli konut) kredileri olmuştu. Bu sefer ilk düşen taş Çin oldu ki bu ağır taşın diğer taşları nasıl devirmeye başladığını son iki-üç haftada herkes iliklerine kadar hissediyor.

Dünya  eksi faiz, eksi büyüme, eksi enflasyon (deflasyon) ya da hiper enflasyon (stagflasyon) ile baş edebilecek mi? 

DAMAT BERAT’IN FORMÜLLERİ İŞE YARAMAZ

Türkiye böyle bir tsunamide en kırılgan ekonomilerin başında geliyor. Toplam dış borç 457 milyar dolar. Bütçe açığı 130 milyar lira. Sadece faiz ödemeleri 150 milyar lira. Resmi işsizlik yüzde 13’ü aştı. 

TL, dolar ve euro karşısında değer kaybetmeye devam ederken, Borsa İstanbul’u Varlık Fonu marifeti ile 100 bin puanın üzerinde tutmak mümkün değil. 

Dolar bugün 6,20 TL'yi, euro 7,09 TL'yi gördü. Geri çekilmelere rağmen dolar 6,10 TL'nin üzerinde, euro 6,99 TL'de.

Damat Berat Albayrak’ın Saray’dan tescilli masa başı formülleri ile Türkiye’nin bu ağır krizi atlatacağına inanan varsa emniyet kemerlerini çözebilir.  

Üstelik bu daha başlangıç! En kötüsü henüz gelmedi.
---------------------------
<< Önceki Haber [Turhan Bozkurt yazdı] Bu daha başlangıç! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER