Bülent Korucu: 28 Şubat'ta yaş, şimdi kayyum

Bülent Korucu: 28 Şubat'ta yaş, şimdi kayyum

Önemli tanıtım ve reklam fırsatı. Aylardır devam eden alt komite toplantıları ve son noktayı koyacak devlet başkanlarının ülkemize gelmesi, dikkati üzerimize topladı. Birikmiş dünya sorunlarının konuşuluyor olması da ilgiyi büyütüyor. Geniş bir yelpazeye seslenme, bunu ekonomik ve siyasi faydaya dönüştürme mümkün. Ama biz nasıl fotoğraf veriyoruz?

Manisa'da öğrencilere burs vermek için dernek ve vakıf çatısı altında faaliyet yürüten onlarca insan kaçıncı defadır taciz ediliyor. Ev ve işyerlerindeki aramalar yetmemiş gibi şimdi gözaltına alındılar. Bunların arasında evlerinden toplanan kadınlar da bulununca tepki, operasyonları yaptıranların tahmin etmediği biçimde yükseldi. Bilhassa başörtülü kadınlara kelepçe takılması AK Parti tabanında da aksülamele sebep oldu. ‘Paraleller kendisi yapmıştır' masalına kimse inanmayınca şehri yaşanmaz hale getiren Emniyet Müdürü görevden alındı.

Gazetecilere ters kelepçe takıp yere yatırmak, gösteri hakkını kullanan eylemcilere şiddet uygulamak, muhalif milletvekillerini tahkir etmek ve hatta kaba kuvvet kullanmak adiyattan hale geldi. Medya kurumlarına ve gazetecilere yönelik tehdit ve sindirme girişimleri hız kesmeden devam ediyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dünyaya seslendiği bir platformda “Basın özgürlüğü benim kırmızı çizgim; müdahale eden beni karşısında bulur.” şeklindeki sözlerinin mürekkebi kurumadan ihlaller peş peşe geliyor. Ahmet Altan'a yeni soruşturmalar açılıyor. Zaman'ın eski yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, Tahşiye'den hakkında işlem yapılamayınca Selam Tevhid dosyasına eklemleniyor. Çıkarılan yakalama kararı haftalarca bekletildikten sonra yandaş medyaya servis yapılıyor. Makalenizde belli kelimelerin geçmesi terör suçlusu muamelesi görmeniz için yetiyor.

İpek Medya Grubu'ndaki kayyum esareti devam ediyor. Yüzlerce insan tazminat hakları elinden alınarak işten atıldı. Ödedikleri primlerle analarının ak sütü gibi hakları olan işsizlik maaşı bile gasp ediliyor. Bu arada kayyumlar sadece o holdinge değil, bütün yargı ve güvenlik bürokrasisine atandığını sanıyor galiba. Hukuku katleden taleplerde bulunuyorlar ve ne yazık ki 2015 Türkiye'sinde söz konusu isteklerini gerçekleştirebiliyorlar. Son örnek Zaman Gazetesi'nde önceki gece yapılan arama.

İşini kaybeden bağımsız gazetecilerin ekmeklerini kazanmak üzere çıkardıkları gazete baltalanıyor. 28 Şubat sürecinde ordudan atılan subayların iş bulamaması için belediyeler ve özel sektöre baskı yapılmasından farklı değil bu çaba. Özgür Bugün Gazetesi ile marka kullanım hakkı konusunda çatışma yaşıyor kayyumlar. Olabilir ilgili mahkemelerde kozlar paylaşılır, uyuşmazlık çözülür. Hayır, kayyumlar neredeyse tek tek okurların evine baskın yaptıracak. Zaman'ın baskı tesislerini gerekçe yaparak yazı işleri ve haber merkezi dâhil bütün binalarında arama yapma girişiminin bundan farkı yok. Özgür Bugün Gazetesi'nin künyesinde nerede basıldığı yazıyor. Üstüne üstlük matbaa yasalar çerçevesinde bastığı bütün ürünlerin örneklerini zaten valiliğe ve basın savcılığına tutanak mukabili teslim ediyor. Yani bayiden bir gazete alsalar veya basın bürosundan talep etseler bu bilgiye ulaşabilirler. Onun yerine TOMA ve Çevik Kuvvet eşliğinde gazetede arama yapmanın gözdağı ve sindirmeden başka anlamı yok.
<< Önceki Haber Bülent Korucu: 28 Şubat'ta yaş, şimdi kayyum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER