Çavuşoğlu'nun 10 büyükelçi açıklaması ne anlama geliyor?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 büyükelçinin 'istenmeyen kişi' ilan edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Biz Cumhurbaşkanımızın talimatı sonrası gerekli hazırlıklarımızı yaptık, kabineye sunacaktık. Hazırlıklarımızdan da haberdar olan, bavullarını toplamaya başlayanlar da olmuş. Bu açıklamayı yapanlar bunu nasıl düzeltebiliriz arayışına girdiler" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, tutuklu iş insanı Osman Kavala için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına uyularak serbest bırakılması yönünde açıklama yapan 10 ülkenin büyükelçisi hakkında konuştu. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 10 büyükelçinin 'istenmeyen kişi' ilan edilmesi yönündeki talimatına değinen Çavuşoğlu, "Biz Cumhurbaşkanımızın talimatı sonrası gerekli hazırlıklarımızı yaptık, kabineye sunacaktık. Hazırlıklarımızdan da haberdar olan, bavullarını toplamaya başlayanlar da olmuş. Bu açıklamayı yapanlar bunu nasıl düzeltebiliriz arayışına girdiler" dedi.

BAKAN DEĞİL DİKTATÖRÜN EMİR ERİ GİBİ

Çavuşoğlu'nun bu açıklaması, Türkiye’nin eski Moskova büyükelçilerinden İyi Partili Aydın Sezgin'in “Dışişleri bir bakanlık değil, Erdoğan’ın sekretaryası” tespitini de haklı çıkarır nitelikte.

Sezgün, “Dışişleri Bakanlığı’nın Erdoğan’ın talimatına direnmesi mümkün değil. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Erdoğan’ı yanlıştan çevirebileceğini, onu ikna edebileceğini düşünmek imkansız. Çünkü Türkiye’de dışişleri bakanı, Erdoğan’ın sekreteri gibi çalışıyor. Erdoğan'ın yaptığı bu korkunç açıklama Türkiye’nin zaten yıpranmış, diktatör ülke, az gelişmiş Afrika ülkesi imajını daha da perçinler. Çünkü böyle 10 büyükelçinin birden istenmeyen adam ilan edilmesine ancak oralarda rastlanır.”