CHP Konak İlçe Başkanlığı, Aliağa Termik Santrali'ne verilen "olur" raporuna karşı İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne itiraz dilekçesi verdi. CHP İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak ve diğer partililer, bölgeden edinilen bilgiye göre Çandarlı Körfezi'nin kuzeydoğusunda yer alan bir bölgede, ithal kömüre dayalı bir çevrim santrali kurulması yönünde girişimler olduğunu dile getirdi.
230 bin metrekarelik alanda kurulması öngörülen termik santralde, Aliağa Limanı'na getirilecek yılda 1,5 milyon ton ithal kömürün kullanılacağını dile getiren İlçe Başkanı Başak, şunları söyledi: "Tesiste açığa çıkacak büyük miktardaki külün önemli bir bölümününse Bergama yakınlarındaki Kestelli Barajı'na yakın bir alanda depolanacağı, edinilen diğer bilgiler arasındadır. Enerji sektöründe yapılacak yatırımların, ülkemizin geleceği bakımından yaşamsal öneme sahip olduğu iyi bilinen bir gerçek olmakla birlikte bu alanda yapılacak her yatırımın, inceden inceye ve büyük bir titizlikle ele alınması gerektiğinin altı çizilmelidir. Çoğu zaman minareyi kılıfına uydurmak türünde hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarıyla yetinilmemelidir. Yatırımın, bölgede yaşayan insanlarımızın günlük yaşamı ve bir bütün olarak bölgedeki yaşam tarzı, yakın çevredeki tarım alanları üzerindeki olası etkileri, mevcut ve gelecekte yapılması planlanan yatırımlar ile etkileşimi bakımından da ayrıntılı bir incelemeye tâbi tutulması gerekmektedir. Konu enerji sektörüne geldiğinde, anahtar sözcük planlamadır. Ne yazık ki bu alanda bir kara düzenin hüküm sürdüğü ülkemizde izlenen yaklaşım ve yapılacak yatırımlara ilişkin tercihlerde, yukarıda sıralanan konularda hemen hiçbir özen ve dikkatin gösterilmediğine şahit oluyoruz. Enerji alanında yapılacak yatırımlar, merkezî yönetimce dağıtılan ulufeler olarak görülmemelidir. Başlangıçta Zeytindağ Belediyesi'nce söz konusu alan için yapılan imar planı değişikliğiyle söz konusu yatırımın önünün açıldığı biliniyor. Daha sonra yetkinin Bergama Belediyesi'ne geçmesiyle birlikte, daha önce yapılan imar planı değişikliğinin iptal edilmiş olduğu da bilinmektedir. Ne var ki yine bilindiği üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimlerin aldığı bu tür kararları geçersiz kılacak şekilde, aksi yönde resen karar verme yetkisine sahiptir. Yaygın endişe, bakanlığın bu yönde bir tasarrufuyla toplam etkilerinin sonuçları bir kenara itilerek, söz konusu yatırımın bir oldubitti şeklinde önünün açılmış olabileceği şeklindedir. Çevre ve insan yaşamı üzerindeki etkiler konusu bir yana, söz konusu tesis için öngörülen alan, müstakbel Kuzey Limanı (Çandarlı Limanı) için ayrılan geri hizmet sahasının içinde kalmaktadır. Ulaştırma Bakanlığı'nın konu ile görüşü alındığında, verilecek yanıtın olumlu olması olasılığı makul ve mantıklı görünmüyor. Kısacası, çok olası olumsuz etkilerinin yanısıra öngörülen yatırım, bölgede yapılması planlanan Kuzey Limanı gibi büyük ölçekli ve çok önemli bir yatırımla da uyumlu değildir. Dahası anılan yatırım, mutlaka önü alınması gereken, enerjide dışa bağımlılığı arttırıcı niteliktedir. Hammadde bakımından yüzde 75 oranında dışa bağımlı olan ülkemizde, enerji alanında yapılacak yatırımlarda bu konunun ana ölçüt olarak ele alınması gereğine de işaret ediyoruz. Kömüre dayalı çevrim santrallerinde üretilen her kilowatsaat elektrik enerjisi için atmosfere 1 kg.'ın üzerinde karbondioksit salınıyor. 12 Aralık 2015 tarihinde Paris'te düzenlenmiş bulunan Uluslararası İklim Zirvesi'nin nihai belgesi olan Paris Anlaşması, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 195 ülke tarafından onaylanmış bulunuyor. Buna göre atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazı salımı yapan ülkeler için bağlayıcı bir ödül-ceza sistemi, çok yakında devreye girecektir. Paris Anlaşması ile önü açılan ödül-ceza sistemi çerçevesinde, kömür ve doğalgaz gibi geleneksel fosil yakıtlarına dayalı elektrik üretimi yapmakta ısrar edecek ülkeler, çok ciddi yaptırım ve maliyet külfetleriyle yüzyüze geleceklerdir. Paris Anlaşması ile başlayan yeni dönemde fosil yakıtlarına dayalı enerji üretimi, tarihe mal olma aşamasına girmiş oluyor. Bu yepyeni ortaya çıkmış bulunan durum dahi Çandarlı bölgesinde yapılacak yatırımın önünde, kendi başına bir engel olarak görünüyor. Duruma ilişkin olarak, yukarıdaki özet değerlendirmeyi konunun ilgilileri ve bütün kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz." CİHAN