Libya Temas Grubu toplantısı için geldiği İstanbul'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen Clinton, "İki toplumlu, iki kesimli bir federasyonu 2012'ye kadar görmeyi arzu ediyoruz." dedi. Görüşmelerde terörle mücadelede işbirliğinin nasıl artırılabileceği de konuşuldu. Bu konuda ortak tavır ve işbirliğini sürdürme yönünde mutabakat sağlandı. Diyarbakır'da şehit düşen 13 asker için başsağlığı dileyen Clinton, "ABD, bölgesel istikrarı tehdit edenlere karşı müttefikimiz Türkiye ile yan yanadır. Türkiye ve onun güvenliğine olan bağlılığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır." diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın İstanbul temaslarında Kıbrıs, Suriye, Libya, Kafkaslar, Balkanlar, Irak ve İran gündeme geldi. Füze savunma sistemi de ele alındı. Bu konuda temas içinde olunması kararlaştırıldı. Clinton ile iki saat görüşen Davutoğlu, meslektaşına Ortadoğu ülkelerindeki gelişmelere ilişkin görüşlerini aktardı. Ayrıca İran'ın nükleer programı konusunda görüşmelerin sürmesi gerektiğini kaydetti. Kıbrıs konusunda ise Davutoğlu, KKTC'de yaptığı "Müzakereler hızlandırılarak 2012 başında referandum yapılmalı." çağrısını anlattı. AB Genişleme Komiseri Stefan Füle'ye, "Rum Kesimi, AB Dönem Başkanlığı'nı tek başına üstlenirse Türkiye-AB ilişkileri donar." uyarısını da Amerikan tarafına iletti. Basın toplantısında Clinton'a ülkesinin 2012'de Kıbrıs'ta bir referanduma nasıl baktığı soruldu. 2004'teki Annan referandumunu ABD'nin aktif şekilde desteklediğini hatırlatan Clinton, "Ama sonuç bizi hayal kırıklığına uğrattı." dedi. Mevcut statükonun hiçbir tarafın menfaatine olmadığını kaydeden konuk Bakan, "Yenilenmiş ve yeniden işlerlik kazanmış BM çabalarını destekliyoruz." diye konuştu. Bu konuda kararı Kıbrıs halkının vereceğini kaydeden Clinton, "İki toplumlu, iki kesimli bir federasyonu en kısa zamanda görmeyi arzu ediyoruz. 2012'ye kadar görmeyi arzu ediyoruz. Biz bu süreci destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı. Görüşmede ele alınan konulardan biri de iki ülke arasındaki ticaret hacmi oldu. Davutoğlu ile Clinton, iki ülke arasındaki siyasî ve askerî ilişkilerin iyi seviyede olduğunu dile getirerek, ekonomik ilişkilerin de geliştirilmesi gerektiği üzerinde durdu. İki bakan da basın toplantısında Türk-ABD ilişkilerinin küresel barış için önemine dikkat çekerken, bölgedeki birçok konuda yaklaşımların örtüştüğünü anlattı. İFADE VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ HATIRLATMASI Amerikalı Bakan, Türkiye'de ifade ve din özgürlüğünün artırılması çağrısında bulunurken özellikle azınlıklara ve Heybeliada Ruhban Okulu'na değindi. Clinton, bir TV programında bir soru üzerine şöyle konuştu: "Gazetecilerin, blogcuların, internetin üzerine gitmek Türkiye'nin yararına değil. Aslında Türkiye'nin kat ettiği bütün aşamaların tam tersi bu. Yani dışarıdan bakan birisi bunu anlamakta zorluk çekiyor. Ben de zorluk çekiyorum." Türkiye'nin önünde anayasa reform süreci olduğunu hatırlatan Clinton, bu konuda gençlerin ifade ve din özgürlüğüyle ilgili endişelerini duyduğunu, sürecin tüm siyasî partilerin katılımıyla Türkiye'nin gücünü vurgulayacak şekilde yürütülmesi gerektiğine işaret etti. Clinton, "Bölgedeki insanlar, Türkiye'den ders çıkarmak istiyorlar." dedi. ABD'li basın mensubu ise Suriye meselesini sordu. Davutoğlu, Türkiye'nin ilkesel yaklaşımını hatırlattı. Buna göre Suriye halkının haklı ve meşru taleplerine cevap verilmeli. Ancak bu reform süreci şiddetten uzak yürütülmeli. Mutlaka muhalefetin doğmasına imkân tanımalı. Hillary Clinton, yoğun İstanbul temasları kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş ve MHP Grup Başkan Vekili Meral Akşener ile görüşürken Fener Rum Patrikhanesi'ni de ziyaret etti. PKK'yı hiçbir zaman desteklemedik ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Amerika'nın PKK'yı desteklediği ya da PKK'yı durdurmak için yeterli derecede çaba göstermediği yönündeki eleştirileri kesin bir dille reddetti. Clinton, CNN Türk Televizyonu'nda katıldığı programda konuya ilişkin bir soru üzerine, "Bu kesinlikle yanlış bir şey. PKK'yı hiçbir zaman desteklemedik, PKK'yı her zaman kınadık." dedi. Clinton, Diyarbakır'da PKK'nın saldırısı sonucu 13 askerin şehit olmasını da kınarken, terörle mücadelede Türkiye'ye destek verdiklerini söyledi. ABD'nin PKK'yı teröristler listesine aldığını, ellerine ne zaman istihbarat geçse hemen Türkiye'ye ilettiklerini anlattı. Amerikalı Bakan, isim vermeden Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) de mesaj gönderdi. Demokratik toplumlarda şiddet ve terörizmin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Clinton, "Barışçı protestolar ve politikaya katılma bir yanda, bir yandan da şiddet, bu ikisinin arasındaki farkı ayırt etmek çok önemli." uyarısında bulundu. Hükümetin, Kürt halkına yönelik politikalarını da desteklediklerini dile getirdi. Hillary Clinton'a, son yıllarda "Türkiye'nin yüzünün Batı'dan Doğu'ya kaydığı"na yönelik tartışmalar da soruldu. Türkiye'nin Doğu'ya mı, Batı'ya mı baktığı tartışmalarını anlamsız bulduğunu kaydeden ABD Dışişleri Bakanı, "Çünkü ikisini birden yapabilme durumunda olan bir ülke niye yalnız bir tanesine yönelsin ki?" diye sordu. Türkiye'yi hem bölgesel hem de küresel bir lider olarak tanımlarken, halk isyanlarının yaşandığı bölge ülkelerinin Türkiye'den destek ve öneri alabileceğini söyledi.