‘Vietnam şahini’ utancıyla öldü

Uyguladığı ‘şahin’ politikalar onu ve ülkesini bitirdi. Sebep olduğu Vietnam’ın vebali, son nefesine kadar peşini bırakmadı.

‘Vietnam şahini’ utancıyla öldü

6 Temmuz’da Washington’daki evinde uykusundayken ölen eski ABD Savunma Bakanı Robert S. McNamara (93), dünya siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biriydi. Parlak bakanlık kariyerine rağmen, Vietnam Savaşı’nda aldığı hatalı kararlarla cephedeki acımasızlığı tırmandıran kişi olarak geçti tarihe. Yanlış hesabı fark etmesi 3 yılını aldı. İstifasını verdiğinde onun gönderdiği ABD askerleri cephede savaş halindeydi. 1968’de Dünya Bankası’nın başına geçip 13 yıl sonra emekli oluncaya kadar 3. dünya ülkelerine yönelik kredileri artırıp belki de iç huzurunu aradı (Irak savaşının mimarı Paul Wolfowitz de savaşın 3. yılında aynı mevkiye atanmıştı). Ancak son nefesine kadar kanlı mirası peşini bırakmadı. 1916’da San Fransisco’da dünyaya geldi. California Üniversitesi’nde ekonomi, matematik ve felsefe okudu. 1943’te Harvard Business School’da profesör olarak derslere girerken, ordunun talebiyle askerî harcamaların azaltılması üzerine çalıştı. Margaret Craig ile evlendi, ikisi kız, üç çocuk sahibi oldu. Margaret 1981’de kanserden ölünce ikinci evliliğini 2004’te İtalyan Diana Masieri Byfield ile yaptı. 1961’de Başkan John F. Kennedy sıkı bir Cumhuriyetçi olmasına rağmen Robert S. McNamara’yı kabinesine davet ettiğinde, o otomotiv devi Ford’un başkanlığını yürütüyordu. Bu makama ulaşmasında iş bitiriciliği ve yönetim mahareti etkili olmuştu. Henry Ford’un soyundan olmamasına rağmen şirketin başına geçen ilk yabancı başkandı. Savunma Bakanı olarak Pentagon’da 7 yıl görev yaptı. O güne kadar hiçbir bakan 7 yıl Pentagon’da kalamamıştı. Kennedy’nin ardından Lyndon Johnson döneminde de bakanlıkta kalan McNamara, 1961’deki Domuzlar Körfezi Çıkarması ve Küba Füze Krizi’ni yönetse de iş hayatındaki başarısını siyasi alana taşıyamadı. Bakanlığın modernizasyonunu sağladı ama 1965’te patlak veren Vietnam Savaşı’nda çuvalladı. Göreve geldiğinde Vietnam’da sadece 500 asker vardı, bıraktığında (1968) bu sayı yarım milyonu geçmişti. 1975’de sona eren savaşta Amerika 58 bin askerini kaybetmişti (Vietnam ise 4 milyon kişiyi). Bu ağır bilançoda onun rolü büyüktü. Savaşın başında donanım ve sayısal üstünlükle ABD ordusunun Komünist Vietnam’ı alt edebileceğine inandı. Tehdidin abartıldığını söyleyip etkin bir hava bombardımanıyla düşmanın yenileceğini savunuyordu. Planlarını da bu çerçevede yaptı. Hazırlıklarını savaştan üç ay önce tamamlasa da kamuoyu desteği için bir ‘tahrik’e ihtiyaç duyuyordu. O da Tonkin Körfezi’nden geldi. Viet Konglular körfezdeki ABD savaş gemilerine saldırmıştı! ‘Yandaş’ basın doğruluğunu araştırmadan haberi ülke gündemine taşıdı ve Başkan Johnson istediği “askeri tedbir alma yetkisi”ni Kongre’den bir çırpıda geçirdi. Süreci tamamen McNamara yönetiyordu; konuşmalarıyla Kongre’yi ikna etti, basını yönetti. ABD, Irak işgalinde de olduğu gibi yalan bir gerekçeyle Kuzey Vietnam’ı işgal etmişti. Çünkü ortada bir saldırı yoktu. Sonraki yıllar ortaya çıkan arşivler neticesinde Kongre’ye yalan söylediğini o da kabul etti. Üç hafta üzerinden planladığı savaş tam 10 yıl sürdü. Onu bu denli cesur kılan inandığı “caydırıcılık” prensibiydi. Ancak Vietnam cephesinde geçen iki yılın ardından durumun her geçen gün kötüye gittiğini fark edince kendini sorgulamaya başladı. Çok geçmeden asker sayısı ile hava bombardımanının dondurulmasını teklif etti Başkan’a. İşte bu noktadan itibaren hem Johnson hem de generallerle ters düştü. Zira askerler Vietnam’dan zaferle çıkma arzusundaydı. Önerisi kabul edilmeyince istifa etti. McNamara yenilgiyle sonuçlanan savaştaki hatalarını açıkça kabul etti. “Günah çıkartmak istemiyorum” dese de iç muhasebeden geri durmadı; birçok kez özür diledi. Bu duruşunu 1995’te yayınladığı ‘Geçmişe Bakış: Vietnam Trajedisi ve Dersleri’ adlı anı kitabında da korudu: “Biz, Kennedy ve Johnson’ın başkanlık dönemlerinde, ülkemizin ilkeleri ve gelenekleri olduğunu düşündüğümüz şeylere göre hareket ettik. Ama yanıldık, hem de korkunç biçimde yanıldık.” 2003’te vizyona giren ve Oscar ödülü kazanan ‘The Fog of War: Eleven Lessons from the Life of Robert S. McNamara (Yüzyılın İtirafları: Robert S. McNamara’nın Hayatından 11 Ders) belgeseli, McNamara’nın hezimeti ile ülkeyi savaşa sürükleyen şahin zihniyetin komplolarını arşivlerden çıkarıp günümüze taşıdı. Errol Morris imzalı belgesel, McNamara’nın özelinde Küba Krizi, Vietnam Savaşı, ardından Kennedy’nin öldürülmesi ve Başkan Johnson’un dış politika hatalarını gözler önüne serdi. Artık aramızda olmayan McNamara’yı Irak ve Afganistan işgalinin mimarları ‘şahin cumhuriyetçi’ Paul Wolfowitz, Richard Perle, Dick Cheney, Donald Rumsfeld ve George W. Bush’tan ayıran, hatasını kabul edip pişman olmasıydı. AKSİYON
<< Önceki Haber ‘Vietnam şahini’ utancıyla öldü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER