Berdimuhamedov: Biz iki devlet bir milletiz

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, bu göreve yeniden seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştiriyor.

Berdimuhamedov: Biz iki devlet bir milletiz

Ziyaret öncesi köşkte özel mülakat veren Türkmen lider, Türk gazeteciler aracılığıyla sıcak mesajlar gönderdi. 12 Şubat'ta yapılan devlet başkanlığı seçiminde oyların yüzde 83'ünü alarak koltuğuna ikinci dönem için oturan Berdimuhamedov, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirirken, ilk röportajını da Türk gazetecilere verdi. Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü Türk gazetecilere açan Berdimuhamedov, Türkiye'ye ve Türk halkına sıcak mesajlar iletti. Aralarında Cihan Haber Ajansı'nın da bulunduğu temsilcileri kabul eden Berdimuhamedov, siyasi ilişkilerden ekonomiye, kültürel ve turizm ilişkilerine kadar birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkmen lider, iki ülkeyi "İki devlet bir millet" olarak tanımladığını ifade etti. Berdimuhamedov'un ikili ilişkiler, Türkmenistan'ın kalkınma hamleleri, enerji sektörünün geleceği gibi konulardaki değerlendirmeleri şöyle: - Sizi seçimleri kazanarak, devlet başkanlığı görevine başlamanız dolayısıyla tebrik ediyoruz. Geçen 5 yıl içerisinde ve "Büyük Kalkınma Dönemi" olarak kabul edilen süreçte ülkenizde yapılan geniş çaplı reformları nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçekten ülkemiz önemli bir siyasi olaya tanıklık etti. Allah, devlet başkanlığı seçimlerini tekrar kazanmayı bana nasip etti. Tebrikleriniz için teşekkür ederim. Geçen 5 yıl içerisinde yapılan işler, zamanla daha iyi anlaşılacak. Türkmen halkının Yeni Kalkınma Dönemi olarak adlandırdığı zaman zarfında, çok sayıda büyük projeye imza attık. Son yıllarda ülke halkı tarafından bize ulaşan mektuplarda, Türkmen halkının refah seviyesinin kat kat arttığını gördük. Vatandaşlarımızın teklifi ile bu dönemi 'bağımsızlığın mutlu yılları' olarak adlandırmayı uygun gördük. Türkmen halkı, doğru ve dürüst yolda gidildiğini, geçen seçimlerde bana olan güvenini bir kez daha ortaya koydu. Ülkede yaptığımız bütün reformlar, halkın refahını artırmış ve manevi birliğimizin sağlamlaşmasını teşkil etmiştir. Türkmenistan'da geçen süre zarfında inşaatta, tarımda, halkın sosyal yaşamında ve diğer alanlarda birçok gelişmeler kaydedildi. Halkımız için her türlü konfora sahip konutlar ve diğer yaşam imkânlarını temin etmek için geniş bir sistem oluşturuldu. Halkın yaşam seviyesinin yükseltilmesini, geçen yıllarda kazandığımız büyük başarıların en temel göstergesi olarak kabul ediyorum. Bizim yenilenen şehirler, kasabalar ve köyleri dolaşın. Türkmenlerin eski geleneklerinin yeni modern yapılarla uyum içerisinde olduğunu göreceksiniz. KARDEŞİM ABDULLAH GÜL - Siz çeşitli toplantılar ve görüşmelerde Türkmen-Türk ilişkilerine büyük değer verdiğinizi söyleyerek, Türkiye'yi Türkmenistan'ın stratejik ortağı olarak kabul ettiğinizi belirttiniz. Tekrar devlet başkanlığına seçilerek, ilk resmi ziyaretinizi Türkiye Cumhuriyeti'ne yapıyor olmanız Türk halkını memnun etti. Türkmen-Türk ilişkilerinde gelinen noktayı nasıl buluyorsunuz? Çok güzel soru. Bizim kardeş ülkeler ile ilişkilerimiz karşılıklı yarara dayalı işbirliği için önemli imkânlara sahiptir. Ben kardeşim ve meslektaşım olan Sayın Abdullah Gül ile görüşmeyi daimi arzu ederim. Bu görüşme ister Türkmenistan'da yapılsın ister Türkiye'de. Biz 'iki devlet, bir millet'iz. Halklarımızın ortak kökleri mevcuttur. Bunu sadece tarihi kaynaklar değil, aynı zamanda günümüz ilişkileri de teyit etmektedir. Oğuz Han bizim ortak atamızdır. Kültürümüz ve manevi değerlerimiz ortaktır. Bunlar ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde ifadesini bulmaktadır. Karşılıklı güven ve anlayış, işbirliğimizi aktif bir şekilde görüşmek için önemli bir temel teşkil etmektedir. Geçen birkaç sene içinde birkaç kez görüştük. Her görüşmemiz, işbirliğinin yeni imkânlarını hayata geçirmek için önemli şartlar oluşturmuştur. Sizin de belirttiğiniz gibi, devlet başkanlığına seçilmemin ardından ilk resmi ziyaretimi kardeş Türkiye'ye yapıyorum. Türkmen-Türk ilişkileri iki halkın yüzyıllardan geçmiş tarihi ve kültürel ortaklığına ve gelenek haline gelen kardeşlik ilişkilerimize dayandığını, bir kez daha belirtmek istiyorum. Bunun gibi zengin geleneklerimizi göz bebeği gibi korumak ve onları kuşaktan kuşağa aktarmak kutsal vazifelerimizdir. Son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerimiz başarılı biçimde gelişiyor. Türkmenistan tüm dünyada çok yönlü gelişen ve yüksek üretim olan ayrıca büyük, güvenli ve ekonomik ortağı olan Türkiye ile ilişkileriniz geliştirmeye büyük önem veriyor. İkili münasebetleri uzun vadeli olarak devam ettiriyoruz. Büyük mali krize rağmen, ülkemizde büyük projelerde Türkmen partnerlerimizle beraber çalıştık. Bu şirketler ata yurtlarında kendilerini güvenli hissediyorlar. Ülkemizin kalkınması yönündeki çalışmalara aktif katılıyorlar. Ortak yapılan projeler bunun açık göstergesidir. Aşkabat dünyada 133 metre uzunluğundaki en yüksek bayrak direğiyle Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Bu 2008 yılında oldu. Başkent Aşkabat daha sonra toplu yerlerde en fazla fıskiyeleri bulunan şehir olarak da rekorlar kitabına girdi. Burada Oğuz Han ve onun altı oğlunun bulunduğu mimari heykel kompleksi yer alıyor. Yakınlarda, televizyon kulesinde Oğuz Han'ın muazzam yıldızı şekillendirilen bina söz konusu kitapta yerini aldı. Bu projeler bir Türk şirketi tarafından yapıldı. Avaza turizm bölgesinde geniş çaplı projelerin uygulanması sonucunda modern turizm sektörünün oluşturulması ortak faaliyetlerimizin esas yönlerinden biridir. Türkmenistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi büyük hızla gelişiyor. 2011 yılında 2010 yılıyla kıyaslandığında ticaret hacmi yüzde 25 oranda artmıştır. Türkmenistan tekstil, yakıt, enerji, kimya ve tarım sanayi ürünlerini Türkiye'ye ihraç ediyor. Türkiye'den demir ürünleri, ev aletleri cihazları, inşaat malzemeleri, elektrik aletleri, kimya ve diğer sektör ürünleri ithal ediliyor. TÜRKİYE STRATEJİK ORTAĞIMIZ - Sizin Türkmen-Türk ilişkileri doğrultusunda söyledikleriniz bizim ülkelerimizin stratejik ortaklar olduğunu gösteriyor. Türkmen-Türk ilişkilerinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti bizim için stratejik ortaktır. Benim daha önce de belirttiğim gibi ülkelerimiz arasında ilişkiler ilk sırada karşılıklı saygı, güven, eşit hukuklara sahip karşılıklı yararlı işbirliği ilişkilerine dayanmaktadır. Kardeş Türkiye Cumhuriyeti, Türkmenistan'ın güvenilir işbirliği ortağıdır. Bu dönemde Türkiye'nin önde gelen uzmanları, işadamları Türkmenistan'da sosyal ekonomik projelerin uygulanmasına büyük katkıda bulunuyorlar. Enerji alanında, kimya sanayinde, ulaştırma, haberleşme, sağlık alanlarında, inşaat sektöründe ve ekonomimizin büyük geleceğe sahip diğer alanlarında ilişkileri geliştirmek için geniş imkânlar mevcuttur. İki kardeş halkın, uluslararası seviyedeki önemli konularla ilgili yaklaşımları, ayrıca yüksek seviyede görüşmeler, düzenli karşılıklı yararlı işbirliğinin geniş imkânlarını hayata geçirmek için lüzumlu koşulları oluşturmaktadır. Bu defa Türkiye Cumhuriyeti'ne yapacağımız resmi ziyaretimizin, iki halkın refahına yönelik tesis edilen verimli işbirliğinin gelişmesine güçlü bir şekilde ivme kazandıracağına güvenim tamdır. Bunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Biz işbirliğimizi gelecekte daha da üst seviyelere çıkarma konusunda görüşmeler yapacağız. İlişkilerimizin daha da üst seviyelere çıkacağına inanıyorum. Gerçekten, Türkiye Türkmenistan için stratejik ortak niteliği taşımaktadır. KÜLTÜREL BAĞLARIMIZI GÜÇLENDİRMEK ZORUNDAYIZ - Sizin teklifinizle Nisan 2011'de Aşkabat'ta 'Türk Halklarının Medeni Mirası' konulu uluslararası festival düzenlendi. Bu çerçevede, Türkmen-Türk ilişkilerinde kültürün rolü nedir? Türkiyeli kardeşlerimiz!.. Ben her şeyden önce size şükranlarımı belirtmek istiyorum. Çünkü; ülkelerimizin ve halklarımızın kültürel alandaki işbirliği, ikili ilişkilerimizin önemli bir parçasıdır. Bu ise, iki kardeş halk arasındaki ilişkileri daha da pekiştirmek için olumlu temel vazifeyi yerine getirmektedir. Kültür halkın kalbidir, kalbi sayılır. Bizim halklarımızı ortak kültürel geleneklerimiz ve kadim köklerimiz bağlaştırmaktadır. Biz halklarımızı birbirine yaklaştırmak istiyorsak, o zaman kültürel bağlarımızı kuvvetlendirmek zorundayız. Dede Korkut, Köroğlu destanları buna örnek teşkil etmektedir. Meşhur Türkmen düşünürler ve şairleri Karacaoğlan'ın, Yunus Emre'nin, Celaleddin Rumi'nin ve diğer söz üstadlarının hayatı ve eserlerinin büyük kısmının Türkiye ile bağlantılı olduğunu biliyorsunuz. Bu dönemde manevi birlik, iki kardeş halkın büyük ilkesi olarak Türkmenistan'ın ve Türkiye'nin yeni tarihinde devletlerarası verimli ilişkilerine güçlü bir şekilde ivme kazandırıyor. Türkiye'nin Yozgat şehrinin merkezinde büyük Türkmen şairi Mahtumkulu'nun heykelinin dikilmesi, Türkmen söz üstadına gösterilen büyük saygının ifadesidir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılacak ziyaretimiz sırasında Ankara'nın merkezi bir yerinde Mahtumkulu'nun heykelinin dikilmesi, Türkmenistan Parkı'nın açılması hedefleniyor. Eğitim alanında tesis edilen işbirliğinin gelişmesine de özellikle önem veriyoruz. Türkiye'nin yüksek öğretim kurumlarında, kurumlar arası anlaşmalar gereğince 700 Türkmen öğrenci okumaktadır. Son yıllarda iki ülke arasındaki bilim ve kültürel alanlarında ilişkiler daha da pekişmiştir. Türk bilim adamları, Türkmenistan'da düzenlenen uluslar arası konferanslara, çeşitli düzeydeki festivallere, sergilere, edebi yarışmalara ve diğer kültürel faaliyetlere aktif olarak katılmaktadırlar. Son beş sene içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin İstanbul ve diğer şehirlerinde Türkmenistan kültür günleri etkinlikleri iki defa düzenlenmiştir. Bu kültür günleri çerçevesinde Türk dostlarımız modern Türkmen sanatının geldiği seviyeyi görüyor ve tanıtımına katkı sağlıyor. TÜRKMENİSTAN, DOĞALGAZ ÜLKESİ - Yabancı gazeteciler, Türkmenistan'ın zengin doğalgaz kaynaklarının dış ülkelere ihraç edilmesini, ülkenin ekonomisinin kalkınması ve siyasi istikrarın sağlanmasına büyük katkı sağladığını konuşuyorlar. Bu bağlamda, Türkmenistan'ın enerji sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Enerji projelerinin yüksek geliri olmasına rağmen, biz sadece ülkenin doğal kaynaklarıyla yaşamayı amaçlamıyoruz. Son birkaç sene zarfında ekonomik kalemlerinin hepsinin uyum içerisinde gelişmesi sağlanmıştır. Bunun yanında zengin doğal kaynaklarımızı rasyonel kullanmaya devam ediyoruz. Geçen sene saygın uluslararası kurum olan Gaffney Cline şirketi Kalkınış – Güney Yolöten – Osman – Minare ve Yaşlar gaz yatağının yedek kaynaklar üzerinde bağımsız denetleme işlemini yapmıştır. Ve bu muazzam gaz yatağının rezerve kaynak kapasitesinin 26,2 trilyon metreküp olduğunu saptamıştır. Bu ise gaz yatağının rezerv kaynak bakımından dünya çapında ikinci sırada olduğunu göstermektedir. Ayrıca önemli bir uluslararası proje olan Türkmenistan – Çin doğalgaz boru hattının, ikinci kısmının inşaatına başladık. Çin Halk Cumhuriyeti ile geçen sene yapılan devletler arası sözleşmeleri hayata geçirme konusunda, bu ülkeye Türkmen doğal gazının gönderilmesi önemli yer tutuyor. Doğalgaz miktarını yıllık 65 milyar metreküpe kadar arttırmayı göz önünde bulunduruyoruz. Türkmenistan-Afganistan- Pakistan- Hindistan gaz boru hattını inşa projesiyle ilgili çalışmalar da verimli bir şekilde yürütülmektedir. Doğalgazı Avrupa'ya ihraç etmenin yolları üzerinde çalışıyoruz. Hazar Denizi'nin Türkmen tarafında gaz çıkartma işlemlerinin başlaması sonucunda bunun için yeni imkânlar ortaya çıkıyor. Aynı zamanda yapılan çalışmalarla birlikte ülkenin kuzey bölgesindeki boru hattı da yenilenmektedir. Kısa bir deyişle biz bu dönemde Türkmen gazının mümkün olan ihracat imkânlarını tamamlamak için lazım olan koşulları oluşturuyoruz. Bu işlerin uygulanması ise genel enerji güvenliğinin sağlam bir sisteminin oluşması açısından büyük önem arz etmektedir. Türkmenistan, doğal gaz ihracatının mümkün olan birkaç yolunu göz ününde tutarak ilk sırada projelerin ekonomik açıdan yararını, ekolojik açıdan güvenli olmasını, ayrıca gaz boru hatları üzerinden transit geçen ülkelerle sağlam anlaşmaların kazanılmasını öngörüyor. Daha önce belirttiğimiz gibi Türkmenistan, sahip olduğu muazzam enerji imkânlarını yakın ve uzaktaki ülkelerin menfaati için de kullanmaya hazırdır. Bu bağlamda ülkemizin genel enerji güvenliği, özellikle de Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantıları'nda beyan edilen inisiyatifler istikametinde devam etmektedir. Biz enerji kaynaklarımızı, kendi kardeşlerimizle paylaşmayı daima düşünüyoruz. Bir kere daha tekrarlamak istiyorum; BM toplantılarında enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara güvenli biçimde nakli ile ilgili uluslararası inisiyatifleri ileri sürülmektedir. Bu alanda Türk kardeşlerimize de yardımlarımızın ulaşacağına inanıyoruz. HER SABAH ANNE VE BABAMLA GÖRÜŞTÜKTEN SONRA İŞE GİDİYORUM - Siz seçim günü oy kullanmak için babanız, oğlunuz ve torununuzla birlikte geldiniz. Türkmen geleneğiyle sağlam bir aile yapısını gösterdiniz. Bunlar ile ilgili neler söylemek istersiniz? Bizde bir adet vardır. Her sabah çok erken saatlerde annem ve babamla selamlaşıyorum ve ondan sonra işe gidiyorum. Onların hal hatırını soruyorum. Bu fırsat benim için değerli bir fırsattır, değerli bir andır. Ben tüm kabiliyetimi ve becerilerimi sevgili halkıma hizmet etmeye adıyorum. Çünkü, üzerimdeki büyük sorumluluk gerektiren görev bunu benden talep ediyor. Halkım bana güvenini bir kez daha göstermiştir. Ben sorumluluk gerektiren vazifeyi iyi anlıyorum ve hiçbir şeyi gözardı etmemeye çalışıyorum. Aile her şeyin başlangıcı ve mayasıdır. Bu toplum için olduğu gibi şahsi ilişkiler açısından da böyledir. Aile değerlerine saygı duymak Türkmen'in kanında mevcuttur. Bu güzel gelenek bize atalarımızdan miras kalmıştır. İşte bu değerler, devlet bütünlüğü ve halkın birlik beraberliği modern devlet yapısının temelini oluştmaktadır. - Siz seçim günü "Türkmen halkı geleceğini seçiyor" dediniz. Türkmenistan'ın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu da çok güzel bir soru. Konuşmamın başında da söylemiştim. Türkmenistan bir dönemi yaşadı. İkinci yeni bir döneme ayak bastı. Türkmenistan 21. yüzyılın başında yüksek gelişmeye sahip olan rekabete uygun ülkelerin safına katılmıştır. Ülkemiz son yıllarda muazzam seviyelere yükseldi ve güçlü bir devlete dönüştü. Bu dönemde tarihinin yeni aşamasında Türkmenistan'ın önünde sosyal ekonomik kalkınmanın sorumlulukları ve vazifeleri duruyor. Bunun için biz inovasyon, gelişme, yatırım kaynaklarının artırılması, ekonominin tüm alanlarının uyum içinde gelişmesi, ayrıca orta ve küçük ölçekli işletmelerin devlet tarafından desteklenmesine önem vereceğiz. Bu açıdan biz ekonomimizin tüm alanları için vasıflı elemanları hazırlama konularına özel bir önem veriyoruz. Türkmenistan'ın yakın geleceğini nasıl göz önüne getirdiğimi sorarsanız, biz ilk sırada ülkemizi sanayi açısından geliştirmeyi öngörüyoruz. Bu tür önemli vazifeleri yerine getirmek için biz en yeni aletler ve teknolojiler ile donatılmış muazzam sanayi tesislerini yapmayı hedefliyoruz. Türkmenistan'ı geliştirmenin temel gayesi tüm halkın ve her bir vatandaşa refah dolu hayat yaşamasını sağlamaktan geçiyor. İLERLEMEMİZ İÇİN, STRATEJİK ORTAĞIMIZ TÜRKİYE İLE DOSTLUK VE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ - Kısaca Türkiye ziyaretinizden bahseder misiniz? Bizim diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 20. yılı doldu. Bu önemli bir husus. Dolayısla Türkiye Cumhuriyeti'ne yapacağımız ziyaretle ilgili olarak sanatçılardan oluşan 145 kişilik bir heyetimizi de göndermiş bulunuyoruz. Türkiye'de kültürel faaliyetler düzenleyecekler. Dolayısıyla bu ziyaretimizin programı çok yoğun. Türk kardeşlerimizle buluşacağız. Üst düzey görüşmelerde bulunacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşmeler yapacağız. Sonra Türkmenistan parkının açılışını ve Mahdumguli'nin heykelinin açılış törenine katılacağız. - Türk halkına mesajlarınız nelerdir? Uyumlu bir gelişme grafiği çizen Türkiye Cumhuriyeti'nin halkına verdiği hizmetlerden başarılar diliyorum. Türkmenistan'da güçlü bir ekonomi ülkesine dönüşüyor ve tüm alanlarda biz de çok verimli çalışıyoruz. Sadece şehirleri geliştirmek değil, aynı zamanda köy ve kasabalarımızın da yenilenmesi gerekiyor. Bu alanda yapılacak büyük projelerimiz var. Şehirlerle köyler arasındaki farkın giderilmesine çalışıyoruz. Ülkemizde doğal gaz, elektrik enerjisi, tuz, su kaynakları ve yakıt bedava. Dolayısıyla biz bu konulara çok önem veriyoruz. Geçen Bakanlar Kurulu toplantısında yeni kalkınma programımızı kabul ettik ve bu programda da aynı şeyler öngörülmektedir. Hepimizi büyük işler bekliyor. Bunları yapabilmek için bizim aramızdaki dostluk ilişkilerini geliştirmemiz lazım. Bu konularda ilk konuşmamda da belirttiğim gibi stratejik ortağımız olan Türkiye Cumhuriyeti'ne çok önem veriyoruz. Ben bu fırsattan istifade ederek siz Türkiye basın mensuplarına ve tüm Türk kardeşlerimize başarılar diliyorum. Türk halkının her bir aile yuvasına esenlikler, asayiş ve mutlu yaşam temenni ediyorum. Kardeş ülkenin tüm vatandaşlarına ekonomik kalkınma yolunda başarılar diliyorum. Hepinize şükranlarımı belirtiyorum. Teşekkür ediyorum. CİHAN
<< Önceki Haber Berdimuhamedov: Biz iki devlet bir milletiz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER