Altın yükselince satışlar düştü

Altın, uluslararası piyasalarda 660 doların üzerine çıkarak son 26 yılın rekorunu kırarken fiyatlardaki sert tırmanış tüketicinin kafasını karıştırdı.

Altın yükselince satışlar düştü

Yükselişin süreceği tahmininde bulunanlar tercihini cumhuriyet altınından yana kullanırken küçük yatırımcı altın fiyatının geri geleceği korkusu ile kuyumculardan ayağını kesti. İstanbul Kapalıçarşı'da cumhuriyet altını dün 192 YTL'den alıcı buldu. Özellikle orta gelirlilerin sünnet, nişan, düğün ve doğum hediyesi olarak aldığı çeyrek altın satışlarında düşüş gözleniyor. Bir yıl öncesine kadar 25 YTL civarında satılan çeyrek altın 50 YTL sınırına yaklaştı. Bu durumun genel satışları yüzde 30'a yakın düşürdüğünü belirten esnaf, fiyatlardaki ani yükselişlerin zararı beraberinde getirdiğini söylüyor. Aydın Kuyumcu'nun sahibi Osman Aydın, cumhuriyet altını ve 24 ayar bileziğe çok fazla ilgi yaşandığını belirterek “Fiyatlar o kadar hareketli ki, vatandaşın elinden alıp Kapalıçarşı'ya götürene kadar değişiyor. İki dakikada zarar yazıyoruz.” diyor. ABD ile İran arasındaki nükleer gerginlik, petrolden sonra altın fiyatlarını da tırmanışa geçirdi. Uluslararası piyasalarda son 25 yılın rekorunu yenileyen altının ons fiyatı (1 ons: 31,80 gram) 660 doların üzerine çıktı. Uzmanlar, nükleer krizin savaşa dönüşmesi halinde altın 1980 yılındaki cari fiyatlarla 850 dolar seviyelerini de geçeceği endişesini taşıyor. Petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan fazla sermaye ile altına yatırım yapıldığı tespitinde bulunan uzmanlar, Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikasına vurgu yapıyor, faiz artırımının altın ile emtia ve madene ödenen parayı artırdığını vurguluyor. Son 3 ayda altının ons fiyatında yüzde 40 civarında artış yaşandığını belirten Atasay Kuyumculuk’un patronu Cihan Kamer, bu yüzden işlenmiş takı talebinin yüzde 30 düştüğünü ifade etti. Kamer’e göre bunun nedeni, yükselen fiyatların tüketici profilini değiştirmesi. Önceleri sürekli müşteriler arasında yer alan orta gelir grubu sarraflara daha az uğrarken, yüksek gelirlilerin gelişi sıklaştı.” tespitinde bulunan Kamer, mücevher satışlarında hatırı sayılır artış gözlediklerini belirtti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun hazırladığı raporun ABD-İran gerginliğini daha da artırdığını söyleyen Goldaş Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı, gelişmelerin altın fiyatlarındaki yükselişinin sürmesi yönünde olduğunu dile getiriyor. Binatlı, “Doların YTL karşısında değer kaybetmesi yatırımcıyı altına yöneltiyor.” değerlendirmesinde bulunarak, piyasada oluşan talebi ‘spekülatif’, fiyatı ‘gerçek değeri’ diye niteliyor. Altın fiyatlarındaki dalgalı seyrin önümüzdeki günlerde sürmesi bekleniyor. ‘2006 sonunda onsun 710-750 dolar arasında seyredeceğini’ öngören Binatlı, 1. Körfez krizi zamanındaki 850 dolarlık cari fiyatla bugünün ‘bire bir’ kıyaslanmasının yanlış olacağı görüşünde. Goldaş’ın yöneticilerinden Binatlı, “Vatandaşın alım gücü o günlerde daha düşüktü. Bugün ise daha yüksek. Şu anki yükselişi normal olarak görüyorum. Yatırımcılar 5-10 dolarlık düşüşlere kanarak altınlarını satmasın. Uzun vadeli düşünenler, yatırım sepetlerinin yüzde 25’ini altın için ayırabilirler.” tavsiyesinde bulunuyor. Binatlı’ya göre Çin ve Hindistan gibi ülkelerde ‘monsoun’ adı verilen düğün sezonlarının başlaması da fiyat artışlarına katkıda bulunacak. İranlılar altın almaya geliyor Altındaki değerlenme ile birlikte yüksek tutarda para içeren büyük fonlar da kıymetli maden ve emtialara yöneldi. Buna karşılık iç pazardaki hareketliliğin beklenen seviyenin altında kaldığı yorumunu yapan Sarraflar Derneği Muhasip Üyesi Mehmet Ali Yıldırımtürk de uzun süredir parasını döviz olarak değerlendiren küçük yatırımcının düşük kurdan kaynaklanan zararını böylece kapatmak düşüncesinde olduğunu aktarıyor. Yıldırımtürk, İran Devrimi sırasında Türkiye’ye getirilen yüklü miktardaki altının paraya çevrilip İsviçre’ye aktarıldığını ifade ederek, “Şimdi de benzer bir durum yaşıyoruz. İran sınırına yakın illerdeki cumhuriyet altını satışında büyük patlama var.” diye konuşuyor. Bu arada pek çok kişinin gerek yatırım, gerekse hediye amaçlı kullandığı çeyrek altına rağbetin gün geçtikçe düşmeye devam ettiği bilgisini veren Yıldırımtürk, “Çeyrek altının fiyatı iki ayda 2 kat arttı. İnsanlar şimdi sadece fiyatını soruyor. Düğün ve nişanlarda da gidip para takıyor.” diyor. Darphane’yle piyasa arasında kopukluk yaşandığını dile getiren Yıldırımtürk, haftada bir olan altın arzının ikiye çıkarılarak, rahatlama sağlanabileceğini belirtiyor. Çarşı esnafından Yurdaer Sözüer de genel düşüncenin fiyatların daha da yükseleceği yönünde olduğu için, fiyat artışının süreceğini belirterek, “Geçen hafta Darphane talebe yetişemeyince piyasa fiyatının üzerinde altın satanlar oldu.” diye konuşuyor. Galaksi Kuyumculuk’un sahibi Mustafa Yılmaz ise küçük ve orta çaplı birikimlerin cumhuriyet altınında değerlendirildiğini anlatıyor. Dünyanın en çok altın üreten ülkesi Güney Afrika’nın 2005 yılı üretimi 342 ton olarak gerçekleşti. “Bu, son 83 yılın en düşük miktarı.” diyen İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç, ülke yönetiminin, “Çıkarmak için acelemiz yok.” açıklamalarının da fiyat artışında etkili olduğunu kaydediyor. Fiyatlardaki yükseklikten faydalanmak isteyenler çıkabileceği uyarısında bulunan Halaç, “Altın üretiminin büyük bölümünü yapan 10 firma, fiyatlarının bu yıl 600-670 dolar aralığında seyredeceği, sonraki birkaç yıl içerisinde ise 800 doları aşacağını tahmin ettiklerini açıklıyor. Bu, talebi daha da artırmak için de söylenmiş olabilir. Dikkatli olmak lazım.” şeklinde konuşuyor.
<< Önceki Haber Altın yükselince satışlar düştü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER