Gıda güvenliğindeki büyük tehlike

2003-2013 yılları arasında, çiftçinin temel girdi maliyetleri yüzde 400 oranında arttı. 2003’te 3,6 milyar lira olan tarım kredisi hacmi, 10 kat artarak 40 milyar liraya ulaştı. Ürün fiyatları ve maliyetlerin artmasıyla borçlanan 1 milyona yakın çiftçi, üretimi terk etti.

Gıda güvenliğindeki büyük tehlike

Tarım sektöründe girdi maliyetlerinin devamlı artması, çiftçiyi topraktan uzaklaştırıyor. Son 10 yılda 1 milyona yakın çiftçi üretimi terk etti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre 2003-2013 yılları arasında, çiftçinin temel girdi maliyetlerinde yüzde 400’e varan oranlarda artış meydana geldi. En temel girdilerden olan mazot ve gübre, çiftçinin belini büktü. Son 10 yılda mazotta yüzde 300’leri bulan artış yaşandı. 2003 yılında 94 kuruş olan mazot, bugün 4,40 liraya çıktı. Gübredeki artış ise yüzde 370’leri buldu.

Çiftçinin en fazla kullandığı amonyum sülfatın tonu 2003’te 162 lirayken 2014’te 514 liraya, amonyum nitrat 193 liradan 855 liraya, üre 237 liradan 1040 liraya, amonyum fosfat 257 liradan 1364 liraya yükseldi. Buna karşılık aynı dönemde ürün fiyatları en fazla yüzde 170 civarında arttı. Bu da çiftçiye borçlanma olarak geri döndü. Üretimden para kazanamayınca borcu borçla kapatmaya başladılar. Bankalardan kullanılan tarım kredileri, 10 yılda devasa boyutlara ulaştı. 2003’te 3,6 milyar lira olan tarım kredisi hacmi, 10 kat artarak 40 milyar liraya ulaştı. Çiftçinin kullandığı kredilerin yüzde 70’i, ipoteklilerden oluşuyor.

Çiftçinin üretimi bırakmasının gıda güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, “Maliyetlerin artmasıyla birlikte çiftçi sayısında da düşüş gözleniyor. Son 10 yılda üretim yapan çiftçi sayısı, 3 milyondan 2 milyona geriledi. Çiftçi, üretimi terk ediyor. Bu, gıda güvenliği açısından ciddi risk oluşturuyor. Birleşmiş Milletler, tehlikenin farkına vararak 2014’ü Aile Çiftçiliği Yılı ilan etti. Dev şirketlerle tarımın geleceğini şekillendiremeyiz.” dedi. Domatesin fiyatının 10 yıl önceyle hemen hemen aynı olduğunu, 2003-2013 yıllarında hal fiyatlarının neredeyse hiç değişmediğini belirten Çiftçi, “Çiftçilerin önünde en fazla bir iki yılı var. Borçlar katlanmış; döndürülemez duruma gelince araziler kaçınılmaz olarak el değiştirecek, yani bankalar aracılığıyla şirketlerin eline geçecek.” diye konuştu.

Çiftçinin içinde bulunduğu durumu değerlendiren ZMO Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, tarımda durumun gittikçe kötüleştiğini söyledi. 2014 yılının çiftçiler açısından kötü bir yıl olduğunu hatırlatan Çiftçi, şöyle devam etti: “2013 Aralık ayında buğday ekimiyle birlikte kuraklık da başladı. Buğdayda yüzde 20’ler seviyesinde rekolte düştü. Dünyada söz sahibi olduğumuz fındık, kayısı, kuru üzüm ve kuru incirde de üretim ciddi oranda azaldı. Üzümde de aynı şekilde kurumadan kaynaklanan kalite kaybı yaşandı. Geçen yıl 5 lira olan üzüm, bu sene 2,5 liraya ancak satılabiliyor. Yaş meyve sebzede her yıl sıkıntılar üst üste biniyor. Uygulanan politikalar nedeniyle bir döngü halinde devam ediyor.”

‘ARAZİLER İPOTEK ALTINDA’

Çiftçinin yetersiz ve dengesiz desteklemeler sebebiyle 10 yıldır finansman sıkıntısı da yaşadığını dile getiren Çiftçi, üretici üzerindeki maliyet baskısının desteklemelerle düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Bankalardan alınan tarım kredilerindeki artışa da dikkat çeken Çiftçi, “BDDK verilerine göre 2003’te 3,6 milyar lira olan tarımsal kredi hacmi, 2014’te 10 kat artarak 39,9 milyar liraya ulaştı. Çiftçinin yüzde 70-80’i kredi kullanıyor. Son 4-5 yıldır çiftçi, borcunu kredi alarak kapatmaya çalışıyor.

Zaman'ın haberine göre; üretimden faydalanamadığı için borçlarını ödeyemiyor. Bankalardan alınan tarım kredilerinin tamamı ipotekli olduğu için çiftçinin toprakları rehin alınmış durumda.” şeklinde konuştu. Ege Bölgesi’ndeki toprakların yüzde 70’inin ipotek altında olduğunu belirten Ferdan Çiftçi, “Üretim yapıp da kredi kullanmayan çiftçi neredeyse yok. Şu anda bir kırılma sürecine doğru gidiliyor. Kırılma yaşanmadan önlemlerin alınması lazım, yoksa araziler el değiştirecek; ya banka el koyacak ya da büyük şirketlere geçecek.” dedi.
<< Önceki Haber Gıda güvenliğindeki büyük tehlike Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER