Uluslararası piyasalarda geçen hafta

Uluslararası Para Fonu bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahminini aşağı yönlü revize ederek, yüzde 4'e çekti.

Uluslararası piyasalarda geçen hafta

IMF'nin Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun taslak metnine göre, Fon, bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,3'ten yüzde 4'e, gelecek yıl içinse yüzde 4,5'ten yüzde 4,2'ye indirdi. Fon, bu yıl için Avro Bölgesi ekonomik büyüme tahminini yüzde 2'den yüzde 1,7'ye, 2012 yılı için yüzde 1,7'den yüzde 1,3'e, gelişmekte olan ülkeler için 2011 yılı büyüme tahminini yüzde 6,6'dan yüzde 6,5'e, gelecek yıl için yüzde 6,4'ten yüzde 6,2'ye indirdi. IMF ayrıca, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 1,6, gelecek yıl ise yüzde 2 büyüyeceğini tahmin ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ''Kriz karşısında gelişmiş ülkelerin hızla ve cesaretle hareket etmesi gerektiğini'' söyledi. Lagarde, İngiltere'deki ''Chatham House'' düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelere ekonomilerinin toparlanması ve büyümeyi canlandırmak üzere hızla harekete geçmeleri çağrısında bulunarak, ''Bugün iletmek istediğim anahtar mesaj, ülkeler hızla ve cesaretle hareket etmeli çünkü küresel ekonomi tehlike dolu bir dönemden geçiyor'' dedi. Finans sektöründe artan risklerin hızla hareket etmeyi zorunlu kıldığına dikkat çeken Lagarde, likidite konusundaki risklerin hafife alınmaması gerektiğini vurguladı. Lagarde, likidite krizinin tam anlamıyla bitmediğine de işaret ederek, artan belirsizlik ve risk karşısında Avrupa'daki bazı bankaların sermayesini güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick de Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen bir konferansta, ''Avrupa ve ABD'nin, mali teşvik ve tasarruf önlemlerinin ötesine geçen bir büyüme yolu hazırlamaya ihtiyacı bulunuyor. Küresel ekonomi sadece tasarruf politikalarına bel bağlayarak bu delikten çıkamaz'' dedi. Avrupa'nın borç kriziyle uğraşması ve ABD'nin büyümeyi desteklemeye çalışması nedeniyle gelişmiş ekonomiler için gelecek ayların ''hassas zaman'' olacağına işaret eden Zoellick, Avrupa'da hükümetlerin borç sorununun üstesinden gelememesi halinde hiç şüphesiz bu durumun bankalar üzerinde baskı oluşturacağını vurguladı. Zoellick, ABD'nin yavaş büyüyeceğini, ancak resesyona girmeyeceğini de ifade etti. Avrupa Birliği Komisyonu'nun ekonomiden sorumlu temsilcisi Olli Rehn, G-7 ülkelerinin ''koordinasyon'' içinde ekonomik büyüme tedbirlerini almalarını, ancak AB için önceliğin bütçe açıklarını kapatmak olduğunu söyledi. Fransa'nın Marsilya kentinde düzenlenen G-7 ekonomi ve maliye bakanları toplantısından önce basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Rehn, ''G-7 ülkelerinin ekonomik büyümeyi koordinasyon içinde nasıl gerçekleştirecekleri ve sürdürecekleri konusuna açıklık getirmeleri önemli. Ancak AB ülkeleri için, bütçe açıklarının düşürülmesi öncelikli konu'' diye konuştu. -ABD EKONOMİSİ- ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin ''ulusal bir krizle'' yüz yüze olduğunu belirterek, vergi indirimi ve kamu harcaması içeren 447 milyar dolarlık yeni istihdam paketini açıkladı. Kongre'nin özel oturumunda konuşan Obama, yavaşlayan ABD ekonomisinin canlandırılması ve yüzde 9,1 oranındaki işsizliğin düşürülmesi için yeni paketin bir an önce onaylanmasını istedi. Obama, Kongre üyelerine, ''Bu paket yavaşlayan ekonomiye bir hareket getirecek ve şirketlere, eğer yatırım yaparlarsa ve istihdamı artırırlarsa, ürün ve hizmetlerini satacak müşteri bulacakları konusunda güven verecek. Bu yüzden bu istihdam planını derhal geçirmelisiniz'' diye seslendi. Öte yandan, ABD ekonomisinin büyümesi hala yavaş seyrediyor. ABD Merkez Bankasının (Fed) kendisine bağlı 12 bölgeden aldığı ekonomik verilere dayanarak hazırladığı ''Bej Kitap'' adlı rapora göre, St. Louis, Minneapolis, Kansas City, Dallas ve San Francisco bölgelerinde hafif büyüme kaydedilirken, kalan yedi bölgedeki büyüme ise yavaş ya da durgun oldu. Fed Başkanı Ben Bernanke, Minneapolis kentinde Minnesota Ekonomi Kulübü'nde ekonomistlere yaptığı konuşmada, ''Fed, fiyat istikrarı bağlamında istihdamın ve büyümenin yüksek oranlara geri dönmesine yardımcı olabilmek için herşeyi yapacak'' dedi. Bütçe açığını hızla azaltmanın ekonomideki toparlanmaya zarar verebileceği uyarısında bulunan Bernanke, ''Kısa vadede önemli bir mali konsolidasyon ekonomideki büyümenin ve istihdamın karşı karşıya olduğu dalgalanmalara yenisini ekleyebilir'' ifadesini kullandı. ABD Ticaret Bakanlığı, Temmuz ayında dış ticaret açığının Haziran ayına göre yüzde 13,1 oranında düşerek 44,8 milyar dolar olduğunu açıkladı. Temmuz ayında ABD'nin ihracatı yüzde 3.6 oranında artarak 178 milyar dolar, ithalatı ise yüzde 0,2 gerileyerek 126,9 milyar dolar oldu. ABD Çalışma Bakanlığı, geçen hafta işsizlik maaşı başvurularının önceki haftaya göre 2 bin kişi artarak 414 bine ulaştığını bildirdi. Bakanlık, geçen hafta 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvurularının ise önceki haftaya göre 3 bin 750 artarak 414 bin 750'ye çıktığını belirtti. -AVRUPA VE DİĞERLERİ- Avrupa Merkez Bankası (ECB), Frankfurt'taki merkezinde yaptığı toplantıda, yüzde 1,50 olan gösterge faiz oranında değişikliğe gitmedi. ECB, temmuz ayında düzenlediği toplantıda, artan enflasyonla mücadele için gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) yükselterek yüzde 1,25'ten yüzde 1,50'ye çıkarmıştı. ECB Başkanı Jean-Claude Trichet, faiz toplantısından sonra düzenlediği basın toplantısında, ''Avro Bölgesi'nde ekonomik görünüme ilişkin aşağı yönlü riskler bulunuyor'' dedi. Enflasyonun gelecek aylarda yüzde 2'nin üzerinde kalmaya devam edeceğine, 2012 yılından itibaren ise yüzde 2'nin altına inmesini öngördüklerine işaret eden Trichet, orta vadede enflasyonist risklerin dengeli göründüğünü ifade etti. Bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 1,6'ya, 2012 yılı büyüme tahmini yüzde 1,3'e çeken ECB, bu yıla ilişkin enflasyon beklentisini yüzde 2,6'da, gelecek yıl içinse yüzde 1,7'de tuttu. İngiltere Merkez Bankası da, yüzde 0,5 olan gösterge faiz oranında değişikliğe gitmedi, ayrıca 200 milyar sterlinlik (330 milyar dolar) varlık satın alma programının büyüklüğünü de sabit tuttu. ECB Baş Ekonomisti Jüergen Stark, ''kişisel sebepleri'' gerekçe göstererek görevinden istifa etti. Bazı kaynaklar ise Stark'ın, ECB'nin tahvil satın alma programı konusundaki görüş ayrılığı yüzünden istifa ettiğini söylediler. ECB Başkanlığını Trichet'den devralacak İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Avrupalı hükümetlere Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) güçlendirilmesini hızla uygulaması ve reformları sürdürmesi çağrısında bulundu. Avro Bölgesi'nde bazı ülkelerinin Temmuz ayında anlaşıldığı gibi EFSF'de reform yapılmasını onaylamayı ertelemesinin bölgenin borç krizini kötüleştirme riski oluşturduğu uyarısında bulunan Draghi, ''ECB'nin tahvil satın alma programı geçici bir önlem ve mali reformların yerini almayacak. Süreçteki ertelemeler ya da belirsizlik piyasadaki dalgalanmayı yeniden canlandırma riski taşıyor'' dedi. Almanya Anayasa Mahkemesi, Alman hükümetinin Avro Bölgesi'ndeki ülkeler için hazırlanan yardım paketlerine katkı sağlamasının anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden çıkartılması önerilerine karşı çıktı. Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden çıkartılması durumunda, bunun domino etkisi oluşturacağını, bunun da avro için son derece tehlikeli olacağını belirten Merkel, ''Siyasi açıdan Avro Bölgesi'ndeki tüm ülkelerin avro ülkesi olarak kalmasından yanayım'' diye konuştu. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble da, ''Yunanistan'da durumun ciddi olduğunu, bu ülkenin uluslararası kredi veren kuruluşların finansal koşullarını yerine getirmediği sürece yeni yardım alamayacağını'' ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, ''Avrupa Birliğinin (AB) resesyona girmesini beklemediklerini, AB ve avronun, güçlü ve esnek olduğunu, bölgenin borç sorunlarının üstesinden gelebilmek için herşeyi yaptıklarını'' söyledi. İtalya'da Senato, Başbakan Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ hükümetin geçen ay başında kabul ettiği 54,2 milyar avroluk tasarruf paketini kabul etti. Yunanistan İstatistik Kurumu (ELSTAT), bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,1, ikinci çeyrekte yüzde 7,3 daraldığını, böylece yılın ilk yarısında ekonomideki daralmanın yüzde 7,7 olduğunu açıkladı. Avrupa Birliği (AB) ve Avro Bölgesi'nde büyüme hızı ikinci çeyrekte yavaşladı. AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ikinci çeyrekte AB yüzde 1,7 ve Avro Bölgesi yüzde 1,6 büyüdü. İlk çeyrekte büyüme oranları, AB ve Avro Bölgesi'nde yüzde 2,4 olmuştu. Japonya'nın gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) Nisan-Haziran döneminde yıllık yüzde 2,1 oranında daraldı. Japonya Merkez Bankası (BoJ), yüzde 0-yüzde 0,1 aralığındaki gösterge faiz oranını değiştirmedi. BoJ, ekonominin ''adım adım toparlandığını'' ve Japonya'da 11 Mart'ta meydana gelen deprem ve tsunamiden sonra ortaya çıkan parça tedariki sorununun ekseriyetle çözüldüğünü açıkladı. Güney Kore Merkez Bankası, küresel ekonomideki belirsizliğin enflasyondaki artıştan daha önemli hale geldiğine işaret ederek, yüzde 3,25 olan gösterge faiz oranını sabit bıraktı. Çin'de enflasyonun ana göstergesi durumundaki Tüketici Fiyatı Endeksi ağustos ayında yıllık yüzde 6,2 oldu. Çin'de enflasyon oranı temmuz ayında yıllık yüzde 6,5'e yükselerek son 37 ayın en yüksek seviyesine çıkmıştı. -DÖVİZ VE ALTIN PİYASASI- ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu: PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA ----------- --------- --------- Japon Yeni 76,8 77,57 İsviçre Frangı 0,7856 0,8835 Kanada Doları 0,9873 0,9967 Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,4135 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,3651 dolara geriledi. Avro, dün ECB Baş Ekonomisti Stark'ın ani istifa kararı üzerine 1,3626 dolara kadar düşerek dolar karşısında 6,5 ayın en düşük seviyesini gördü. Aynı borsada pazartesi günü 1,6122 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5879 dolar oldu. Hafta içinde ayrıca İsviçre Merkez Bankası (SNB), ''İsviçre frankının aşırı değerli olduğunu'' belirterek, 1,20 frankı 1 avroya sabitleme kararı aldığını açıkladı. Hafta içinde 1.921,05 dolara çıkarak rekor kıran altının ons fiyatı haftayı 1.856,40 dolardan tamamladı. New York borsasında, geçen hafta cuma günü 1.873,70 dolardan haftayı kapatan altının ons fiyatı dün kapanışta 1.856,40 dolara geriledi. -ABD, AVRUPA VE ASYA BORSALARI- Avrupa'nın borç krizini çözebilme yeterliliğine sahip olduğuna ilişkin artan endişeler uluslararası borsaların haftayı büyük kayıplarla kapatmasına yol açtı. MSCI Tüm Dünya Endeksi dün yüzde 3,2 değer kaybetti. Avrupa'nın en büyük 300 şirketini kapsayan FTSEurofirst 300 Endeksi de yüzde 2,6 geriledi. Her iki endeksin haftalık kaybı yüzde 3,2'yi buldu. ABD'de, Yunanistan'ın finans durumunun kötüleştiğine ilişkin kaygılar Başkan Obama'nın 447 milyar dolarlık istihdam paketini gölgede bıraktığı için New York Borsası da haftayı düşüşle kapattı. ABD'de dün New York Borsasında Dow Jones Endeksi yüzde 2,69 (303,68 puan) değer kaybederek, haftayı 10,992,13 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 2,67 (31,67 puan) azalarak 1.154,23 puan ve Nasdaq Bileşik Endeksi de yüzde 2,42 (61,15 puan) azalarak 2.467,99 puanla haftayı tamamladı. Haftanın tamamında Dow Jones Endeksi yüzde 2,2, Standard and Poor's 500 Endeksi yüzde 1,7 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 0,5 düştü. Avrupa'da da borsalar haftanın son işlem gününde düşüşle kapandı. Londra Borsasında FTSE-100 Endeksi yüzde 2,35 (125,73 puan) değer kaybederek 5.214,65 puandan, Frankfurt Borsasında Dax Endeksi yüzde 4,04 (218,53 puan) azalarak 5.189,93 puandan ve Paris Borsasında Cac 40 Endeksi de yüzde 3,60 (111,24 puan) azalarak 2.974,59 puandan haftayı kapattı. Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsasında IBEX 35 Endeksi yüzde 4,44, İtalya'da Milano Borsasında FTSE MIB Endeksi yüzde 4,93, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 2,57, İsveç Borsasında OMX 30 Endeksi yüzde 3,72, İsviçre'de Zürih Borsasında SMI Endeksi yüzde 1,78, Portekiz Borsasında PSI Endeksi yüzde 2,27 ve Rusya'da Moskova Borsası'nda MICEX Endeksi yüzde 2,46 geriledi. Avrupa'da borsalardaki büyük düşüşe bankaların hisselerindeki değer kayıpları öncülük etti. İngiltere'de Barclays bankasının hisseleri yüzde 9,4, Royal Bank of Scotland'ın hisseleri yüzde 5,4, Almanya'da Deutsche Bank'ın hisseleri yüzde 7 ve Fransa'da Societe Generale'ın hisseleri yüzde 10,6 ve Credit Agricole'nin hisseleri yüzde 7,8 düştü. Asya'da Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,63 (55,46 puan) azalarak 8.737,66 puandan haftayı tamamladı. Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 0,23, Güney Kore Borsası yüzde 1,83, Tayland Borsası yüzde 0,92, Endonezya Borsası yüzde 0,17, Hindistan Borsasında BSE SENSEX 30 Endeksi yüzde 1,74, Singapur Borsası yüzde 1,11 ve Çin'de Şanghay Borsası'nda SE Composite Endeksi yüzde 0,05 geriledi. Buna karşılık, Tayvan Borsası yüzde 0,82 ve Avustralya Borsası yüzde 0,18 arttı. -PETROL FİYATLARI- Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, küresel ekonomideki büyüme ve Avrupa'nın borç sorununa ilişkin kaygıların artması nedeniyle değer kaybetti. ABD ham petrolünün Ekim ayı teslimi varil fiyatı 87,24 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Ekim ayı teslimi varil fiyatı 112,77 dolardan haftayı kapattı. ABD ham petrolünün Ekim ayı teslimi varil fiyatı dün 1,81 dolar (yüzde 2) değer kaybederek 87,24 dolardan haftayı tamamladı. Dünkü işlemler sırasında 85,64 dolara kadar gerileyen ABD ham petrolünün varil fiyatının haftalık kazancı ise sadece 79 sent oldu. Londra Brent tipi ham petrolün Ekim ayı teslimi varil fiyatı da dün 1,78 dolar düşüşle 112,77 dolardan kapandı. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatının haftalık değer kazancı ise sadece 44 sent oldu. AA
<< Önceki Haber Uluslararası piyasalarda geçen hafta Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER