Ekonomide 12 Eylül rejimi

Prof. Dr. Özgür Orhangazi mevcut krizin, Türkiye ekonomisinin her yirmi yılda bir, darbeyle sonuçlanan yapısal krizlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Bugün benimsenen modelle 12 Eylül dönemindeki yaklaşım birbirine çok benziyor” dedi.

SHABER3.COM

Yeni Asya Gazetesi'nde yer alan habere göre Mevcut krizi çeşitli yönleriyle değerlendiren Prof. Dr. Özgür Orhangazi, “Türkiye ekonomisinin her yirmi yılda bir, darbeyle sonuçlanan yapısal krizlerinden biri ve bundan kısa vadede çıkış yolu yok. O yüzden iktidar, yoksullaştırmaya, emeği ucuzlatmaya dayalı büyüme politikasını sürdürebilmek için baskı politikalarına ağırlık verecek” dedi. artı gerçek’e konuşan Prof. Orhangazi, “Önümüzdeki günlerde daha da yoğun baskı politikaları devreye konabilir mi?” şeklindeki bir soruya, “Tabii, düşük faiz-yüksek kur ve ucuz emekle bir büyüme modeline geçiyorsanız, bunu tıpkı 24 Ocak 1980’deki gibi çok büyük bir otoriter sistemle hayata geçirebilirsiniz. Bugün benimsenen modelle 12 Eylül dönemindeki yaklaşım birbirine çok benziyor. Şimdiki model için darbeye ihtiyaç duyulmuyor olabilir, çünkü ortada ciddî bir sol ve emek mücadelesi yok, ama MGK bildirisi de azımsanmayacak bir sinyaldir” şeklinde cevapladı.


Yeniden bir yapısal krizle karşı karşıyayız

Prof. Orhangazi, “şimdiki MGK bildirisinin ötesinde bir siyasal müdahaleye başvurabilirler…” şeklindeki ifadeye dair ise şunları söyledi: “Tarihsel olarak baktığımızda, Türkiye ekonomisi takriben yirmi senede bir yapısal krize giriyor. 1950’lerin sonu bir yapısal krizdir; 1960 askeri müdahalesi ve ekonomik modelin değişmesiyle sonuçlanmıştır. Yaklaşık yirmi sene sonra, 1970’lerin ikinci yarısı yine yapısal bir krizdir ve 1980 askeri darbesiyle sonuçlanmıştır. 1990’ların sonu büyük bir ekonomik krizdir, arada 28 Şubat darbesi var ve Kemal Derviş’in Ekonomi Bakanı yapılıp neredeyse bir cunta yetkileriyle donatıldığı bir modelle sonuçlanmıştır. 2020’ye gelindiğinde de yeniden bir yapısal krizle karşı karşıyayız. Bunun da kaçınılmaz biçimde, öyle veya böyle, siyasi sonuçları olacak.”


Türkiye ekonomisi yeni bir otoriter dalgayı kaldırabilir mi?

Prof. Orhangazi: “Tersten de sorabiliriz: Mevut ekonomi otoriterlik olmayan bir yönetimi kaldırabilecek durumda mı? İşsizliğin 8-10 milyona çıktığı, işçilerin bugün imzaladığı iş sözleşmesindeki ücretin ertesi gün eridiği bir ekonomi modelinde, otoriter olmayan bir yönetim çok ciddi toplumsal tepkilerle karşılaşır. Bu tahripkar ekonomi modelinin otoriter bir iktidar olmadan sürdürülebilmesi mümkün değil.”


<< Önceki Haber Ekonomide 12 Eylül rejimi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER