Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye tüm terör örgütlerine karşı samimi bir mücadele verirken olaylardan devleti, hükümeti hatta şahsımı sorumlu tutanlar doğrudan terör örgütleriyle aynı safta yer aldıklarını bilmelidirler." dedi.
Erdoğan, Çankırı'da Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası'nın açılış töreninde konuştu. Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere değinen Erdoğan, Suriye'de yaşanan olayların ardından sınırları açarak 2.2 milyon Suriyeli ile Irak'tan gelen 300 bin kişi olmak üzere toplam 2.5 milyon mülteciyi Türkiye'ye kabul ettiklerini belirtti.
Sadece İstanbul'da 500 bine yakın Suriyeli olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Yaptığımız harcama şu ana kadar sadece bu kamplarda 8 milyar dolar. Dünyanın bize verdiği destek 417 milyon dolar. Türkiye böyle bir yükü üstlenmiş vaziyette. Bizim 4 yılı aşkın süredir üstlendiğimiz yükün Batı ülkeleri henüz yeni yeni farkına varmaya başladı. İmkânları bizim kat be kat üstümüzde olan bu ülkeler, sınırlarına dayanan ve topraklarına giren mülteciler konusunda maalesef iyi bir sınav vermediler, veremiyorlar. Türkiye'nin 4 yıldır yaşadığı göç dalgasına onlar 4 ay bile dayanamadılar.
SURİYE'YE YAPILAN HER MÜDAHALE, İLK ÖNCE O MÜDAHALEYİ YAPANLARI SIKINTIYA SOKAR
Suriye meselesi doğru şekilde ele alınmadıkça giderek büyümeye, bölgeyle birlikte tüm dünyayı içine alan bir girdaba dönüşmeye mahkumdur. Batı ülkelerinin kapılarına dayanan mültecilerin orada bulunmasının tek sebebi kendi ülkelerinin yaşanabilir yer olmaktan çıkartılmış olmasıdır. Suriye'yi yeniden Suriye halkının ülkesi haline dönüştürmedikçe, ne mülteci sorunu ne de bu ülke kaynaklı terör sorununun çözümü mümkün değildir. Ama düşünebilir musunuz devlet terörü estiren bir kişinin arkasına eğer dünyanın bazı ülkeleri takılıyor ona destek veriyorsa, bunlar da o teröre ne yapmış olurlar destek vermekle oradan tarihin affedemeyeceği ülkeler haline gelirler. Bu gerçeği görüp kabul etmeden Suriye'ye yapılan her müdahale, ilk önce o müdahaleyi yapanları sıkıntıya sokar. Tüm dünyanın, özellikle de bölgede etkinlik kurma yarışı içinde olan ülkelerin bu açık gerçeği sonunda mutlaka anlayacağına inanıyorum."
DAİŞ'İN SURUÇ'TA PATLATTIĞI BOMBA İLE PKK'NIN GAZİANTEP'TE PATLATTIĞI BOMBA ARASINDA FARK YOK
Erdoğan, şöyle devam etti: "Üzerinde yaşadığımız bu toprakları vatanımız haline getirmek için bin yıldır kesintisiz mücadele veriyoruz. Bu coğrafyanın bizim vatanımız olmasını kabul etmek istemeyenler de hiç boş durmadılar. Her fırsatta niyetlerini, emellerini ortaya koydular. Türkiye'nin son 40 yıldır neredeyse kesintisiz bir şekilde yaşadığı ve farklı isimler altında ama aynı amaca hizmet eden terör sorunu bu tarihi mücadeleden bağımsız değildir. Açık söylüyorum; Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPG terör örgütlerinin DHKP-C'nin DAİŞ'in hiçbir farkı yoktur. Bunların hepsi de bizim için varlığımıza ve geleceğimize kast eden eli kanlı terör örgütleridir. Bu terör örgütlerinin herhangi birinin eylemine duyarsız kalıp, sadece diğerinin eylemi karşısında sesini yükselten kim varsa o terörün, terör örgütlerinin safında demektir. Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü anlayışı en az terörün kendisi kadar tehlikelidir. Ülkemizde PKK terörünü, PKK'nın şehit ettiği güvenlik görevlilerimizi, katlettiği insanlarımızı görmezden gelen bir kesim var. Bunlar PKK'yı ve örgütün güdümündeki diğer yapıları ve onların mensuplarını parlatmak için adeta 40 takla atıyorlar. Aynı şekilde DHKP-C'nin eylemlerini örgütün faaliyetlerini adeta sempatiyle karşılayanlar olduğunu görüyoruz. Halbuki DAİŞ'in Suruç'ta patlattığı bomba ile PKK'nın Gaziantep'te patlattığı bomba arasında ne fark var? DEAŞ'ın bombalarıyla ölenler insan da, PKK'nın bombalarıyla, roketleriyle silahlarıyla ölenler insan değil mi? Böyle bir yaklaşım her şeyden önce insani değildir.
Türkiye tüm terör örgütlerine karşı samimi bir mücadele verirken olaylardan devleti, hükümeti hatta şahsımı sorumlu tutanlar doğrudan terör örgütleriyle aynı safta yer aldıklarını bilmelidirler. Tabii biz bu çabaların gerisindeki niyeti gayet iyi biliyoruz. Milletimizin birliğinden, beraberliğinden kardeşlik ikliminin güçlenmesinden rahatsız olanlar, umutlarını teröre, terör örgütlerine bağlamış durumdalar. Türkiye'nin önünü başka türlü kesemeyeceklerini düşünenler, son bir gayretle terör kartını ne yaptılar ortaya sürdüler. Ama başaramayacaklar. Türkiye bir olarak, iri olarak, diri olarak hedeflerine yürümeyi sürdürecek. İşte bugün bu açılış bunlardan bir tanesidir."
BÖLGE İNSANIN BUNLARIN HESABINI SORMALI
"Yan gelip yatarak, terör örgütü mensubu olarak elinde silahla işsize iş bulunmuyor. Niye Güneydoğu'ya yatırım gitmiyor?" diye soran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Benim oradaki vatandaşım niye bu soruyu sormuyor. Acaba yatırımcı buraya niye gelmiyor. Keyfinden mi? Yoo. Orada yatırım yapıyor yatırımcı ama gidiyorlar fabrikasını yakıyorlar. Termik santraller yapıldı, gittiler, bombaladılar, atıl hale getirdiler. Şimdi o girişimci orada bir daha kolay kolay yatırım yapar mı? Bunun hesabını birinci derecede kim soracak. Tabii ki devlet olarak bizim bu konuda görevimiz var. Biz bunu tabii ki takip edeceğiz. Ama bölge insanı bölge halkı da bunların hesabını sormalı ve onları yalnızlığa mahkum etmelidirler. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi 2023 hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyamayacaklar. Terör meselesinin de üstesinden geleceğiz. Suriye'deki krizin çözümü için de çalışacağız. Mazlumların ve mağdurların seslerini de dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Çünkü biz Türkiye'yiz, farkımız bu. Binlerce yıllık tarihi olan bir millet olarak nice badireler atlattık, bugünkü sıkıntıları da inşallah birlikte atlatacağız ve bunları geride bırakacağız. Biz işte bu inançla istiklalimiz ve istikbalimiz için mücadele edecek sonra da bayrağı bizden sonraki nesillere devredeceğiz."
Erdoğan, sözlerinin sonunda Hicri yılbaşını kutladı.
Sumitoma Rubber Japonya Başkanı İkuchi İkeda ve AKO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özcan, Erdoğan'a günün anısına bir plaket sundu.
Erdoğan daha sonra Sumitoma Rubber Japonya Başkanı İkuchi İkeda ve AKO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özcan ile diğer davetliler ile kurdele keserek fabrikayı hizmete açtı. CİHAN