Felak ve Nas Sûreleri

Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz'ın yazısı

SHABER3.COM

ABDULLAH AYMAZ 

Araştırma ekibi: Psikolog Şükran Doğruyol, Pedagog Sueda Gül Koçer, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi İsmail Yavaş,  İlahiyatçı Muhammed M. Akdağ, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Metin Aysel, Psikolog Ümran Bektaş, Psikolog Meryem Demir ve Pedagog Sabriye Salbaş isimlerinden Şükran Doğruyol, Sueda Gül Koçer, İsmail Yavaş ve Muhammed M. Akdağ tarafından hazırlanan “Kur’an üzerine Disiplinlerarası  Analizler –II,  FELAK  VE  NAS  SURELERİ” isimli kitap yayınlandı.
Kitabın arka kapağında şunlar yazılı:
“Fâtır Suresi” ile başlayan “Kur’an-ı Kerim üzerine Disiplinlerarası Analizler”  serisine “Felak ve Nas Sureleri” ile devam etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.  Fâtır olanın, yani yoktan var edenin (c.c.) izni ile başlayan doğum yine O’nun (c.c.) izni ile devam ediyor. 
“Kur’an-ı Kerim’in  İKİ  İNCİSİ hükmünde olan, ruh ve manâ dünyalarının şifrelerini barındıran bu İKİ  SURE,  âdeta MUAVVİZETEYN  ismine yakışır şekilde, bizim ilim ve irfan arayışımıza birer kalkan hükmüne geçtiler. Kurduğumuz hayalin peşinden yol gösterici oldular. Çıktığımız bu nadide yolculukta varsa korkularımız onları yok ettiler. Neredeyse, 10 yıla yaklaşan bir müzâkere ve tedkik sürecinin ardından nihayet ete kemiğe büründüler.
Susamış gönül ve dimağlara da birer âb-ı hayat sunmak için onları şimdi de sizlere arz ediyoruz. Buradaki yaklaşımlar kadim kaynaklar ile günümüz ve gelecek dünyası arasında köprüler oluşturacak ümidimizi yeniliyoruz. Usta-çırak ele ele, akıl ve kalbin izdivacı ile, aylar süren müzakerelerimizin ürünlerini sizlere sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hem cesur hem de mütevâzi yeni nesillere bir nebze olsun ilham olabilmek temennisiyle…”
Editörün Notu’nda da deniliyor ki: İçinde pek çok sırlar, mucizeler barındıran Allah kelâmı, asırlar önce nâzil olmuşsa da mesajı bütün asırlara ışık tutmuştur ve her dönemde olduğu gibi günümüzde de bazı hususlar devrin sosyal ve teknolojik gelişmeleri ile birlikte dönemin ruhuna uygun yeniden yorumlamakta ve daha da net anlaşılabilmektedir. Elbette, bizlerin anladığımızı düşündüğümüz bu hakikatler belki on, belki yüzyıllar sonra ortaya çıkacak yeni hadiseler ve yorumlarla tekrar hükmünü yitirecektir. Allah en iyisini bilir. Bize düşen ise, yaşadığımız bu asırda, Ezelî Beyanı bilim dünyasına ve insanlığa dilimiz döndüğünce anlatmak…  O’nu asrın idrakine söyletmek ve günümüz sorunlarına pek çok fayda ve çareler sunabileceğini göstermek olduğu kanaatindeyiz.
“Bizler de Felak ve Nâs Surelerini tahlil ederken  bu durumu ziyadesiyle fark ettik. İlahî kaynaklarda günümüz ve belki sonrasının da sorunlarına pek çok çözümler var. Yeter ki, aramasını bilelim, uzmanlarına kulak verelim.
“Bu çalışmada referans olarak bütün tefsir kitaplarına müracaat edilmiş olsa da, yöntem olarak Klasik bir tefsir metodu benimsenmemiştir.”
Giriş bölümünden bir parça aktaralım:
“Peygamber Efendimiz (S.A.S.)  sahabelerine sabah ve akşam olunca, namazlardan sonra, bu sureleri üçer kere okumayı tavsiye etmiş, bunun her kötülüğe karşı  yeterli olacağını buyurmuştur.”
“Hz. Ayşe (r.a.)’dan gelen rivayetlere göre ise, O  (S.A.S.) sadece söylemekle kalmamış, bizzat kendisi de bunu uygulamış, ayrıca her gece yatağa girdiğinde de iki elinin avucunu bir araya getirip bu sureleri ve İHLAS  Suresini  okumuş ve sonra da  ellerinin içine üfleyip, yüzünü ve vücudunun ulaşabildiği yerlerini üç defa mesh etmiştir.
“Yine kitabımızda detaylı ele alınacağı üzere, Peygamberimiz (S.A.S.)   kendisi ve ailesinden birisi hastalandığı ya da herhangi bir göz değmesi yani nazara maruz kaldığı zaman da bu surelere baş vurmuştur.
“Şeytan, cinler ve kötü ruhlar gibi kavramlar bu surelerde özellikle vurgulandığı için eserin ilk bölümünde bu konuya özel bir ayrılmış durumdadır. Zira özellikle şeytan konusu bütün dini metinlerde önemli bir yer tutar. Bu yüzden de ilk olarak etimoloji yani köken ve kavram olarak Şeytanın mâhiyeti ele alınmış, tarihi arka plana kısaca değindikten sonra temel fonksiyonu ve diğer dinlerdeki yeri işlenmiştir. Suret ve şekil olarak tanımlamaya çalıştığımız Şeytanın insan ile olan ilişkisi (Kognisyon ve İnteraksiyon)  ise üzerinde durulan diğer bir konu olmuştur. Bu noktada insî ve cinnî şeytanlar detaylı ele alınmış ve Şeytanın desise ve oyunları ve bunlarla mücadele yolları açıklanmaya çalışılmıştır. Bu noktada Şeytan Bilincinin oluşması ve Milien-terapi formülüne özel bir bölüm ayrılmıştır.”
Bu yeni bakış açısını hep beraber bir mütâlaa edelim

<< Önceki Haber Felak ve Nas Sûreleri Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER