Abdullah Gül yol haritasını açıkladı!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül resmi ziyaret için geldiği Bulgaristan'da temaslarını izleyen gazetecilerle sohbet toplantısı yaptı.

Abdullah Gül yol haritasını açıkladı!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP ve BDP'li milletvekillerinin yemin etmemesi ile ilgili olarak ''Maksat dikkat çekmekse hasıl olmuştur. Daha fazla gecikmeden yarın itibaren milletvekillerinin yemin edip siyasi sorumluluklarını üstlenip mecliste aktif faaliyete geçmeleri gerekir'' dedi Gül, resmi ziyaret için geldiği Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da temaslarını izleyen gazetecilerle sohbet toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, CHP ve BDP'li milletvekillerinin henüz yemin etmedikleri anımsatılarak sorunun yarın aşılabileceği yönünde işaretler bulunduğunun belirtilmesi üzerine 12 Haziran'daki genel seçimde halkın bütün önemli siyasi akımları Meclise gönderme iradesi ortaya koyduğunu söyledi. ''Şimdi işe koyulma zamanı'' diyen Gül, CHP ve BDP'lilerin yemin etmemesi ve Meclis faaliyetlerine katılmamasının görülmek istenen manzara olmadığını ifade etti. Tutuklu yargılanan milletvekillerinin Meclise nasıl geleceği sorununun hukuk yoluyla çözüleceğini vurgulayan Gül, şöyle konuştu: ''Maksat dikkat çekmekse hasıl olmuştur. Bu konuda görüşmeler yapıldı ve görüşmelerde iyi niyetler ortaya konuldu. Daha fazla gecikmeden yarından itibaren milletvekillerinin yemin edip siyasi sorumluluklarını üstlenip Mecliste aktif faaliyete geçmeleri gerekir. İşler geciktikçe komplike hale gelir, esir alır. Bu davranış, siyasi partileri esir alır. Maksat hasıl olmuştur. Milletvekillerinin, yeminlerini edip görevlerini layıkıyla yapmalarının doğru olduğu kanaatindeyim ve bu yöndeki çağrımı yineliyorum.'' CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ün ziyaretine eşlik ettiğinin belirtilmesi üzerine Gül, Cumhurbaşkanı olarak yurtdışına geniş heyetlerle gittiğini söyledi. Yurtdışı ziyareti öncesinde tüm siyasi parti gruplarından milletvekili ismi bildirilmesinin istendiğini anlatan Gül, bu ziyaret öncesinde de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin yazışması sonucu bu milletvekillerinin isimlerinin geldiğini kaydetti. Gül, ''Bu isimler de seçilmiş milletvekilleridir ve mazbatalarını aldılar, halkı temsil ediyorlar. TBMM içindeki çalışmalar, İçtüzük, yasa ve Anayasa kurallarına bağlı, bizim gezimize halkı temsil edenler olarak katılıyorlar'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni Anayasa çalışmaları sırasında Kürt meselesinin geciktirilmeden ve realist şekilde ele alınması gerektiğini belirterek, ''Yol haritası da şudur; hepimiz aynı ülkenin çocukları olduğumuza göre ortak çok büyük bir anlayış var ve demokratik, hukuk ve evrensel değerler. Bunları yan yana getirdiğimizde bu işin içinden çıkılır'' dedi. Gül, resmi ziyaret için bulunduğu Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da temaslarını izleyen gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, ziyaretine ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bütün komşularıyla iyi ilişki içinde olmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Gül, ''Eğer iyi komşuluğunuz yoksa, o zaman çıkmaz sokakta bir ev gibi olursunuz'' dedi. Komşularla iyi ilişkilerin çok büyük ekonomik, siyasi ve sosyal hareketlilik kazandıracağının altını çizen Gül, bu şekilde ülkelerin büyük bir bölge oluşturabileceğini kaydetti. Bulgaristan'da 1.5 milyon soydaşın yaşadığına dikkati çeken Gül, bu ülke ile Türkiye arasında çok sayıda vatandaşın aile bağlarından dolayı özel bir ilişki bulunduğunu dile getirdi. İki ülke arasındaki ilişkilerin komşuluğun da ötesinde olduğunu vurgulayan Gül, ''Acı-tatlı bir çok şeyler olabilir. Önemli olan, her iki tarafın da olgunlukla çıkarını görmesi, 'çıkar iyi komşuluktan geçer' deyip, varsa sorunları iyi niyetle ele alıp, çözüp, çıkarını yaşatması'' dedi. Türkiye'nin Bulgaristan ile ilişkilerinin son 20 yıldır çok iyi ilişkilere sahip olduğunun altını çizen Gül, ekonomik ve kültürel ilişkilerin ciddi boyutta olduğunu belirtti. Gül, iki ülkenin işbirliğini karşılıklı güven ve çıkara dayalı olarak geliştirmesi gerektiğini söyledi. Bulgaristan'ın AB ve NATO üyesi olduğunu anımsatan Gül, iki ülke arasındaki ilişkilerde ''komşuluk'', ''dostluk'' ve ''müttefiklik'' unsurlarının bir arada bulunduğunu ifade etti. Bulgaristan'daki Türklerin iki ülke ilişkilerinde çok güçlü köprü görevi gördüğünü dile getiren Gül, ''Onların da mutlu olmalarını, Bulgaristan'ın refahına katkı için üzerlerine düşeni yapmalarını isteriz'' diye konuştu. Gül, Bulgaristan ile enerji alanındaki ilişkilere de önem verdiklerini belirterek, Nabucco projesinin iki ülkeyi de ilgilendirdiğini, doğalgaz boru hatlarını birbirine bağlı hale getirmeyi istediklerini söyledi. -SURİYE'DEKİ GELİŞMELER- Türkiye'nin, güney komşusu Suriye ile de yakın ilişkileri, iki ülkede akraba olanların yaşadığını anlatan Gül, Türkiye'nin Suriye'nin dönüşüm politikasına yardımcı olmak istediğini kaydetti. Türkiye'nin yaklaşımını ''angajman politikası'' olarak tanımlayan Gül, ''Vaktiyle Batı'nın, başta Amerikalılar olmak üzere herkesin izole ettiği dönemde, biz angaje politikalarını takip ederek, Suriye'nin orta vadede bugünkü çağa uygun bir düzene geçmesine yardımcı olmak istedik'' dedi. Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'da bu iradeyi geçmişte görmekten cesaret aldıklarını anlatan Gül, Suriye'nin iç işlerine karışmama prensibi temelinde, tecrübeleri paylaşma arzusuyla hareket edildiğini belirtti. Gül, Suriye'nin dönüşüm konusunda geciktiğini ifade ederek, ''Suriye'nin güçlü olmasını isteriz. Güçlü devlet olmak, sadece güvenlik, istihbarat birimlerinin her şeyi kontrol etmesiyle mümkün olmuyor. Kapalı rejimlerle devletler güçlü hale gelmiyor. Güçlü olmak, siyasi sistemiyle, geçerli hukukla, ekonomiyle mümkün oluyor'' dedi. Suriye'deki can kayıplarının çok üzücü olduğunu dile getiren Gül, demokrasi ve evrensel değerlerin uygulanmasına yönelik kısa ve orta vadede yol haritasının ortaya konulması halinde olayların durulacağına ve ülkenin süratle kendisini toparlayacağına inandığını söyledi. -KIBRIS MÜZAKERELERİ- Cumhurbaşkanı Gül, İsviçre'nin Cenevre kentinde yürütülen Kıbrıs görüşmelerinde çözümü hangi noktada gördüğünün sorulması üzerine, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile geçen hafta her şeyi gözden geçirdiklerini anlattı. Türkiye'nin, ikili görüşmelerin 2010 yılında sonuçlanmasını, ortaya bir boşluk çıkması halinde bunun da referanduma götürülmesini çok istediğini anımsatan Gül, ancak görüşmelerin sonuçlanmadığını ifade etti. Gül, şöyle devam etti: ''Eroğlu seçildiğinde bazıları onun çok uzlaşmaz tavır içinde olacağını tahmin ediyorlardı, o da tam tersini yaptı. İyi niyetli, yapıcı ve kalıcı yaşayabilir bir çözüm için her şeyi yaptı. Bu tabii, dünyada da Avrupa'da da BM'de de algıyı değiştirdi. Cenevre'deki üçlü görüşmede bizim arzumuz gerçekten samimi bir dönüm noktası olması. Bununla ilgili Sayın Eroğlu, birçok teklifler getirdi. BM Genel Sekreteri de ona göre raporunu yazacak. Ya devam edecek ya da 'Bu işin içinden çıkılmıyor. Siz zaman kaybettiriyorsunuz bize' diyecek. Manzarayı orada görecek. Bütün arzumuz, buradan böyle bir neticenin değil, tam tersine olumlu, yapıcı yeni bir durumun çıkması. Ama henüz bunu söyleyemeyiz daha. Ümit ederim ki, Rum tarafı da aynı olumlu ve yapıcı şekilde hareket eder, zamana yayıcı çeşitli taktikler içinde olmaz.'' -''GENEL FOTOĞRAFI GÖREMEZ''- Türk Ceza Kanunu'nda önemli değişiklikler yapıldığını, suçların tespitiyle ilgili teknik takip imkanlarının ortaya çıktığını anlatan Gül, şöyle konuştu: ''Daha önce şüpheliler, zanlılar toplanınca onlara suçlarını kabul etmeleri yönünde maalesef yöntemler olurdu. Onlar ya suçlarını kabul ederler ya da reddederler, mahkemelerde kararlar verilirdi. Şimdi, bütün deliller toplanıyor, sonra şüpheli olanların önüne konuluyor. Yani delillerden gidiliyor. Böyle olunca dokümanlar, teknik takipler... Eskiden 'sen bunu yaptın' diye ısrar ediliyordu. İnsan haklarına yakışmayan durumlar söz konusu oluyordu. Şimdi tam tersine herhangi bir zorlama olmadan, bütün teknik imkanlar toplanarak, deliller toplanıyor. Böyle olunca birçok şey basına sızıyor. Bunların hangisi doğru, hangisi yanlış, hangisi kimle ilgili biz birşey söyleyemeyiz, basın da birşey söyleyemez. Gazetelere onlar nasıl veriliyorsa, herkes elindekinin bir parçasını kullanır. Genel fotoğrafı göremez. Bunu, savcı iddianamesini tamamladığında taraf olarak o bilir, savunma da kendi hakkını korur. Mahkeme suçlu ile suçsuzu ayırt eder. Bu işler ne kadar hukukun temel prensiplerine uygun işlerse, o zaman gelişmiş bir ülke oluruz.'' -KÜRT MESELESİ VE YENİ ANAYASA- Gül, ''yeni Anayasa çalışmalarında Kürt meselesiyle ilgili kırmızı çizginin nereye kadar olması gerektiği'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Türkiye'nin en önemli sorunu bu. Bu sorunlar 10 sene önce, 20 sene önce daha kolay, daha az maliyetle çözülürdü. Bugün daha sıkıntılı. O kadar şehit, o kadar hayatını kaybeden insanlar... Şehitlerimiz hepimizi büyük eleme sevk ediyor. Psikolojik eşikler aşılıyor bazen. Hiç geciktirmeden, realist şekilde ele alınması gerekir. Yol haritası da şudur; hepimiz aynı ülkenin çocukları olduğumuza göre ortak çok büyük bir anlayış var ve demokratik, hukuk ve evrensel değerler... Bunları yan yana getirdiğimizde bu işlerin içinden çıkılır.'' Gül, ''Bu dönem çözüleceğine inanıyor musunuz'' sorusunu da ''Bana göre hem kolay hem zor'' diye yanıtladı. Cumhurbaşkanı Gül, başka bir soru üzerine, MGK'nın Diyarbakır'da toplanmasını hiç düşünmediğini belirtti. Yeni hükümet döneminde bakan yardımcılığı kurumunu nasıl değerlendirdiği sorulan Gül, yeni uygulamayla ilgili dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Gül, bakan yardımcılığının düşünüldüğü şekilde fonksiyon görmesi için titiz davranmak gerektiğini ifade ederek, ''Yoksa arzu edilenin dışında netice verir ki, bu da sıkıntılı olur. Devletin yükünü çeken bürokrasi her bakanlıkta çok önemli. Devletin yükünü çeken bürokrasi. Her şeyin kıvamı ve referansları çok iyi tespit edilmeli'' dedi.
<< Önceki Haber Abdullah Gül yol haritasını açıkladı! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER