Askerle buluşan üyeler kim?

Sabah yazarı Nazlı Ilıcak skandal ses kaydını gündeme taşıdı. İşte yazısı...

Askerle buluşan üyeler kim?

26 Nisan 2010'da, saat 12.53'te, Habervaktim isimli internet sitesine, bir Anayasa Mahkemesi üyesine ait olduğu ileri sürülen ses kaydı düştü. Burada çok ciddi iddialar mevcut. Anayasa Mahkemesi üyesi şahıs, 2 üyeyle birlikte, 30 yıllık dostu olduğunu söylediği Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ile yemekte bir araya geldiğini belirtiyor. Özetle şöyle diyor: "Asker bizden AK Parti'yi kapatmamızı istedi. Yani öyle bir niyetleri var. Çubuklu dedi ki: 'Bak gemi azıya aldılar. Çok büyük komplikasyona yol açma riski var. Elini vicdanına koyup, büyük toplum baskısını göğüsleyip bir an önce kapatın.' Özellikle silâhlı kuvvetlerin bizden arzuları var. Yani, zannediyorum Nisan-Mayıs'ta filân gündeme alırız. Şeyden sonra. Bir karar verilsin. Paratoner olan yıldırım çeker. Hukuk tarihi, bizi, olması gerekeni yapan, imzalayan cesur hâkimler olarak anacaktır. Zaten daha önce laikliğe karşı odak olmaktan dolayı AK Parti hakkında bir hüküm vermiştik. Şimdi, artık yeni bir dava açılırsa, birkaç söz yeter. Bu karar Demokles'in kılıcı gibi başlarına asılı. O yüzden artık katsayı meselesini, türban konusunu, ya da ilköğretim çağındaki çocukların Kur'an kurslarına gidebilmesini ağızlarına alamazlar. Çünkü bu sözler yüzünden partileri laikliğe karşı odak ilân edilmişti. Onları Anavatan çizgisine çektik. Şimdi dava açılsa parti kapatılır; AKP kapatılınca hepsini içeriye alacaklar... Ben efendim, Büyük Millet Meclisi'nde bunu yapacağım. Gemi azıya aldılar iyice, tabii sonuçlarına katlanırlar. Bizim kararımızla birlikte milletvekillikleri de düşecek. Hepsi hakkında bin ton dava var; hepsini içeri alacaklar. AKP için dava açılsın yeter..." *** Önce, bu sözlerin sahibinin Anayasa Mahkemesi'nin asker kökenli üyesi Serdar Özgüldür olduğu belirtildi. Özgüldür, kendisi olmadığını açıkladı. Ama meselenin mutlaka üstüne gidilmeli. Meselâ, ben burada, sütunumdan bir suç duyurusunda bulunuyorum: Bir savcı işi ciddiye alsın ve o sesin kime ait olduğunu tespit etmeye çalışsın. Eğer ses kaseti gerçek ise, demokratik rejim bir tehdit ile karşı karşıya demektir. Nisan-Mayıs'ta anayasa değişikliğinden sonra, AK Parti aleyhine kapatma davası açılmasından mı söz ediliyor? Bu husus araştırılmalı. Böyle bir kara senaryonun mevcudiyetini Vatan gazetesinde Okay Gönensin de deşifre etmiş (29 Nisan 2010). Önce Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu için, anayasa değişikliğini durduracakmış; ardından Yargıtay Başsavcısı, AK Parti'nin anayasayı ihlâl ettiği iddiasıyla dava açacakmış. Acaba, CHP'nin, anayasa değişikliğini, sürekli, rejime tehdit gibi göstermesinin temelinde, gizli bir işbirliği mi yatıyor? Şüphelenmemek elde değil. NAZLI ILICAK - SABAH
<< Önceki Haber Askerle buluşan üyeler kim? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER