Bahriyeli 5 subayın sırlarla dolu ölümü

Ergenekon, cephanelikler ve darbe planları ile gözlerin çevrildiği Deniz Kuvvetleri'nde iki yılda 5 rütbeli subay sırlarıyla birlikte öldü. Subayların ilişkileri sis perdesini kalınlaştırıyor

Bahriyeli 5 subayın sırlarla dolu ölümü

Ergenekon ve Kafes Eylem Planı soruşturmasında çok sayıda muvazzaf subayın sorgulandığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda son iki yıl içinde 5 rütbeli subay şüpheli şekilde hayatını kaybetti. İstanbul'daki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdikten sonra Ayışığı Darbe Planı'nı deşifre eden subay olduğu ortaya çıkan Emekli Deniz Albay Belgütay Varımlı'dan önce Ergenekon soruşturmasında ismi iddianame eklerinde yer alan Yüzbaşı Olgun Vural askeri lojmanda ölü bulunmuştu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki yapılanmaya ait bilgileri sızdırdığı ileri sürülen Yüzbaşı Vural'ın ardında bıraktığı intihar mektubu dikkat çekiciydi. Listede ismi geçen Binbaşı Ümit K.'ya hitaben yazılan mektupta “ Bulmacanın parçaları beni gösteriyor ama ben değilim. Bana inanın, Ümit K. bana inan” sözleri Vural'ın yoğun baskı altında olduğunu gösteriyordu. Olgun Vural'ın beylik tabancasıyla intihar ettiği resmi kayıtlara geçti. PAŞALARIN ÇALIŞMA ARKADAŞI Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki şüpheli ölümler zincirinin ilk halkası 2 Mayıs 2007'de Ankara yakınlarında şaibeli bir trafik kazasında yaşamını yitiren Emekli Deniz Albay Birol Atakan oldu. 28 Şubat sürecinde Oramiral Güven Erkaya ile birlikte çalışan Atakan daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Yener Karahanoğlu'nun da emir subayı oldu. Komutanlıktaki Ergenekoncu yapılanma hakkında bir çok bilgiye sahip olan Atakan, eski kuvvet komutanı Özden Örnek ile Karahanoğlu arasındaki köprü isim olarak biliniyordu. KOMUTANLARIN ORTAK HAFIZASI Kuvvet komutanlarının birbirine devrettiği bir ‘hafıza defteri' özelliği taşıyan Atakan, Özden Örnek ve Yener Karahanoğlu zamanında amiralliğe aday komutanların bilgilerine ulaşıp, haklarında olumlu-olumsuz kanaatler oluşmasını sağladığı ve böylece ETÖ'ün istediği-istemediği şahısların Deniz Kuvvetlerinde atama, terfi işlemlerine etki etti. Eski ve yeni komutan arasındaki gizli görüşmeleri de Atakan'ın ayarladığı belirtiliyordu. Sırlarıyla birlikte ölen Atakan'ın, Adana-Yüreğir Hadep İlçe Teşkilatı yönetiminde görevli olan Suphi Karakeçeli'yle irtibat halindeyken kardeşi Selda B.'nin DHKP-C Örgüt mensubu Nihat B. ile irtibatlı olduğu istihbarat notlarına da yansımıştı. Darbe planlarını deşifre etti Ölümü şüpheli bulunan son denizci Kadıköy'deki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitiren emekli Albay Belgütay Varımlı oldu. Varımlı'nın ölümünden sonra Sarıkız ve Ayışığı Darbe Planları'nı deşifre eden subay olduğu ortaya çıktı. Şener Eygur ve arkadaşlarının darbe çalışmalarından dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü, Varımlı'nın haberdar ettiği öğrenildi. Rütbeleri sökülen Oramiral İlhami Erdil aleyhine mahkemede ifade veren Varımlı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve MSB Teftiş Kurulu Başkanlığı'nda da görev yapmıştı. ‘Bulmacadaki kayıp parça ben değilim' Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren diğer bir Deniz Kuvvetleri personeli ise Yüzbaşı Olgun Vural oldu. Vural, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların komutanlıktaki yapılanmayı deşifre eden listeyi ele geçirmesinden sorumlu tutulan kişiydi. İddianamenin eklerinde ismi geçen Vural'ın komutanlığa bağlı okullarda ETÖ adına Yüzbaşı Ali T. ve Binbaşı Ümit K. ile hareket ettiği belirtiliyordu. OTOPSİ RAPORUNDA ÇELİŞKİ Vural'ın komutanlığa ait evinde intihar etmesinden bir gün önce Ümit K. ile buluştuğu ve o gece sabaha kadar uyamadığı eşinin ifadelerine yansıdı. Olgun Vural'ın ardında bıraktığı mektupta Ümit K.'ya hitaben “ Bulmacanın parçaları beni gösteriyor ama ben değilim. Bana inanın, Ümit K. bana inan” dediği intihar mektubu da sis perdesini aralayamadı. Olay esnasında evde bulunan Olgun'un eşi ve kızı silah sesi duymadıklarını belirtirken otopsi raporuna göre mermi giriş ve çıkış deliği arasında da uyumsuzluk vardı. Küçük olması gereken giriş deliği büyük, büyük olması gereken çıkış deliği ise küçüktü. ORAMİRALE RÜTBE SÖKTÜREN YARBAY Deniz Kuvvetleri'ndeki ikinci şüpheli ölüm olayı İzmir'de meydana geldi. Güney Deniz Saha Komutanlığı'nda görevli Hâkim Yarbay Tanju Ünal, karargâhtaki makam odasında ölü bulundu. Kamuoyuna tabancayla intihar ettiği açıklanan Ünal, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil'i yargılayarak rütbelerini söktüren askeri hakimdi. Ünal'ın Hizbullah terör örgütü ve Batı Çalışma Grubu'nun kuruluş aşamalarını çok iyi bildiği, aktif olarak çalıştığı, sonrasında Hizbullah'ın çözülmesinde rol oynadığı belirtiliyordu. Sis perdesi altında yaşamını yitiren Tanju Ünal'ın irtibatları da dikkat çekiciydi. Gen. Kur. Adli müşaviri Tuğg. Hıfzı Çubuklu ve kardeşi Albay Orhan Çubuklu ile yakın ilişki içinde olan Ünal'ın İsmail Ağa cemaati üyesi Hüseyin Yıldırım ve kardeşi Zeliha Tanrısever ve radikal dini grup olan Haksöz üyesi Oktay D. ve Akın A. ile irtibatı olduğu ileri sürüldü. Cenazesine kimse gelmedi 2007 Yılının 11 Kasım'ın da da Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda görevli Tabip Yarbay Nursal Gedik resmi kayıtlara göre intihar olarak geçen bir şekilde yaşamını kaybetti. Gedik'in ailesi intihara ihtimal dahi vermezken güzel yarbayın ardından komutanlıkta dönen uyuşturucu kirli ilişkiler konusunda ulaşmaması gereken bazı bilgileri elde ettiği için öldürüldüğü ileri sürüldü. Nursal Gedik'in cenaze törenine rütbeli personelin katılmasına izin verilmediği de iddia edilmişti. STAR
<< Önceki Haber Bahriyeli 5 subayın sırlarla dolu ölümü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER