Baykal şehit ailesini böyle susturdu - Video

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup toplantısında şehit annesinin tepkisini önce anlamadı sonra toparladı. İşte o anlar...

Baykal şehit ailesini böyle susturdu - Video

CHP lideri Baykal'ın konuşması sırasında şehit ailesiyle arasında ilginç bir diyalog geçti. Şehit oğlunun fotoğrafını gösteren anneye Baykal, "şimdi bizi meşgul etme" dedi. - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, geçen hafta yaşanan olayların herkesi ''Türkiye, nereye gidiyor?'' sorusuyla karşı karşıya bıraktığını belirterek, ''Herkesin ortak kanısı artık Türkiye'nin böyle devam edemeyeceğidir'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında, eczacılarla ilgili de bir büyük çatışma ortamının tahrik edildiğini savunarak, ''Buraya bakınca şunu görüyoruz 10 milyar dolarlık bir pazardır, 15 milyar TL. 10 milyar dolarlık bir ilaç pazarı var, kavga, bunun kavgasıdır'' dedi. Bunun, ''AKP iktidarının işbaşına gelmesiyle yaptığı hazırlıkların, adım adım geliştirdiği projenin geldiği son nokta olduğunu'' ifade eden Baykal, şunları söyledi: ''Sakın ha kimse SGK ile eczacılar karşılıklı gerginleştiler, demesin. Bu o değil. Bu bir proje. Bu 10 milyar doların kavgası. Çok uzun süreden beri bunun hazırlıkları yapıldı. Şirketleri kuruldu, işbirlikleri geliştirildi. Bu, AKP'nin kadrolaşma anlayışını devlet bürokrasisi dışına taşıma girişimidir. AKP'nin genel müdür, müsteşar tayin eder gibi devlet teşkilatında kadro oluşturma politikasının paralelinde piyasaya, özel sektöre yönelik bir kadrolaşma girişimidir. Olayın ilaç, hastane ayağı vardır. Dikkatle izlenmesi gereken bir tablodur.'' Hükümetin ilaç fiyat farkları ve muayene ücretleriyle hastanın cebine el attığını ileri süren Baykal, ''SGK ilaç fiyatlarını düşürürken hesap oyunuyla eczacıların kazancına ortak olmuştur. Bu uygulama vatandaşın daha çok ilaç parası vermesi ve yanlış ilaç kullanımının daha da artması sonucunu da ortaya çıkaracaktır. İktidarı bu konuda inatlaşmaktan vazgeçmeye, daha soğukkanlı davranmaya, gözünü 10 milyar dolar bürümüş olanların etkisinden kurtulmaya çağırıyorum'' diye konuştu. Baykal, bu konuda siyasi ve hukuki mücadele vereceklerini vurguladı. -ÖĞRETMEN ATAMALARI- CHP Genel Başkanı Baykal, hükümetin Şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağını ilan ettiğini belirterek, bunun çok yanlış bir iş olduğunu söyledi. Öğretmenliği yarım zamanlı, sözleşmeli bir iş olmaktan çıkarmak ve kariyer mesleği haline getirmek gerektiğini ifade eden Baykal, ''Öğretmenleri, devlet memurluğunu tasfiye etmeye yönelik bir genel politikanın en büyük kurbanı haline getirdiler. 250 bin öğretmen açığı var. Şubat ayında bu tayinler yapılmayacak. Bundan büyük üzüntü duyuyorum'' dedi. -''DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKEN DENKLEM BU''- Geçen hafta yaşanan olayların herkesi ''Türkiye, nereye gidiyor?'' sorusuyla karşı karşıya bıraktığını belirten Baykal, ''Herkesin ortak kanısı artık Türkiye'nin böyle devam edemeyeceğidir. Görülmemiş bir kaos ortamı ortaya çıkmıştır. Ülkenin en önemli kurumları birbirlerine karşı çekişme, çatışma ortamı olarak nitelendirilen bir tablonun parçası olmuşlardır. Ortamı olarak nitelendiren, diyorum, çünkü, ben öyle nitelendirmiyorum. Ama doğal olmayan bir manzara var'' diye konuştu. Manzaranın ''ciddi olduğunu'' kaydeden Baykal, şöyle devam etti: ''İstihbarat örgütüne emniyet baskın düzenliyor. Böyle tablolar doğal karşılanamaz. Suikast iddiaları sıradan olaylar... Askerin askere suikast yaptığı iddiaları var, asker sivile suikast yapacak diye iddialar var. Bir Albay komutanına suikast yapacak diye gözaltına alınıyor, adam intihar ediyor, cenazesine önce komutanı gidiyor. Aile perişan, komutan perişan. Ne yapıyoruz, Allah aşkına? Bu manzara karşısında yargıçlar, askerler hedef, telefon dinlemesi çığırından çıkmış. Yargıtay, Danıştay dinleniyor, Ankara, İstanbul başsavcıları dinleniyor. Bu, kabul edilebilir bir tablo değildir. Bütün bunların temelinde bu Ergenekon olayı var. Ergenekon ortaya çıktığı zaman 'siyasi bir dava' demiştim. Her geçen gün bu inancım daha da kökleşiyor.'' Ergenekon'un yığınca acıyı yarattığını belirten Baykal, yılbaşında bir yandan tekel işçilerini, bir yandan da Ergenekon'da ''ailelerinden, sevdiklerinden haksız yere mahrum bırakılmış insanları düşündüğünü'' kaydetti. ''Atabey Soruşturması''nı ''tertip'' olarak nitelendiren Baykal, ''Böyle tertipler yapılabilir mi bir hukuk devletinde?'' diye sordu. Baykal, ''Dursun Çiçek'' hakkındaki soruşturmanın akıbetini de sorarak, ''Şu ıslak imzayı bir gösterseler de görsek ya? Ne oldu ihbarı yapan zat? Nerede bu kişi? Siz suikastı muikastı bırakın da bunu bir takip edin. Böyle manzara olur mu? Bu, kaos değil mi? Bu tablo kabul edilebilir mi? Böyle hukuk, böyle devlet olur mu? Böyle Türkiye, böyle iktidar olur mu? Böyle iktidar olursa böyle Türkiye olur. Değiştirilmesi gereken denklem bu'' dedi. ''Kafes planı''nın akıbetini de soran Baykal, sanıklardan birinin ''planın uydurma olduğuna'' dair ifadelerini okudu. Baykal, ''Şu isyandaki içtenliğe bakar mısınız? Bir insan yapmacık bir şekilde bunu söyleyebilir mi? Bu isyanları duymamazlıktan mı geleceğiz. İşte Kafes de bu'' şeklinde konuştu. Baykal, Tokat'ta 7 askerin şehit edilmesi olayı ile ilgili Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin açıklamalarını eleştirerek, ''kimsenin olayın PKK tarafından gerçekleştirildiğini kondurmak istemediğini'' ileri sürdü. Bu sırada, elinde şehit oğlunun fotoğrafını taşıyan bir kadın dinleyici üzüntüsünü dile getirirken, eşi de ''Senin oğlun şehit oldu mu Başbakan'' diye konuştu. Ailenin acısını anladığını belirten Baykal, ''Lütfen anlayış gösterin'' diyerek grup konuşmasını sürdürdü.
<< Önceki Haber Baykal şehit ailesini böyle susturdu - Video Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER