C.Başkanı'ndan ihracat çağrısı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Buradaki değerli ihracatçıların, Amerikan pazarına özellikle yönelmesini arzu ediyorum'' dedi.

C.Başkanı'ndan ihracat çağrısı

Gül, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Meclis toplantısında, ihracatta yeni coğrafyalar, yeni pazarlar keşfetmeye başladıklarını söyledi. Abdullah Gül, şunları kaydetti: ''Bazen uzak deriz, ama çok daha uzakta olanların bize ne kadar çok sattığını, ithalatımızın en uzak ülkelerden yapıldığını da biliyoruz. Rusya'daki enerji ithalatımızı dışarıda tutarsanız, en az 10 saat uçak yolculuğu mesafesi olan ülkelerden ithalat yapabiliyorsak, oralara ihracat da yapabileceğimizi anlamamız ve buna yoğunlaşmamız gerekiyor. Bu noktada özellikle Amerikan pazarına hepinizin dikkatini çekmek isterim. ABD ile Türkiye'nin dış ticaret haddine baktığımızda açığımız büyük, ihracatımız çok az. Bu, yanlış bir anlamadan da kaynaklanıyor. Zannederiz ki Amerika'da hep kotalar var, böyle değil aslında. Kota olan şehir sayısı çok az. Onun ötesinde tamamen beceri işi ve tamamen üstünde durma, önemseme işi. Buradaki değerli ihracatçıların, Amerikan pazarına özellikle yönelmesini arzu ediyorum. Çünkü oraya mal satmak aynı zamanda üretiminizi de denetleyecektir, daha kusursuz hale getirecektir.'' -''TÜRKİYE'DE İHRACATLA İLGİLİ KÜLTÜR OLUŞTU''- Uzun yıllar sadece Türk Lirası değeri üzerinde, kur üzerinde çok konuşulduğuna işaret eden Gül, ''Halbuki o dönemlerde bile, sıkıntılı dönemlerde bile ihracat yaptınız. Tabii ki çok zorlandınız, ama bunun da bir noktada olumlu yanı oldu, maliyetler nasıl azaltılırmış, verimlilik nasıl artırılırmış hepimize bunu öğretti. Şu anda daha gerçekçi bir kurla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bizim daima kalıcı ve uzun vadeli noktalara kendimizi yöneltmemiz gerekir'' dedi. Türkiye'de ihracatla ilgili bir kültür oluştuğunu dile getiren Gül, şöyle dedi: ''Bunu seyahatlerimde çok daha iyi görüyorum. Beni en çok etkileyen noktalardan biri, coğrafi dağılım ve katılanların yaş ortalaması... Türkiye'nin bütün şehirlerinden katılımların olduğunu gördüm. Bazen çok genç delikanlıları, bazen çok genç kızları da görüyorum uçakta. İlk defa onları sanki babalarıyla veyahut da büyükleriyle, onlara refakat ediyor şeklinde düşünüyordum. Ama sonradan tek tek kendilerine de sorduğumda nasıl iş yaptıklarını, nasıl ihracatla uğraştıklarını, nasıl dışarıya büyük bir azimle mal satma arzusu içerisinde olduklarını gördüğümde Türkiye'de bu kültürün de artık oluştuğunu ve bizim psikolojik bariyer dediğimiz noktayı aştığımızı görüyorum. Onun için biz dünyanın en büyük krizinde bile 100 milyar doların üzerinde ihracatı gerçekleştirdik. Koyduğumuz 500 milyar dolarlık hedef afaki bir hedef değildir, inanıyorum ki gerçekleştirilebilecek bir hedeftir.'' -''YÜKSEK TEKNOLOJİYE DAYALI ÜRETİM İHRACATI HALA AZ''- Cumhurbaşkanı Gül, ihracatın sadece miktar ve değer olarak artmadığını, kalitesinin de iyileştiğini belirtti. Yüksek teknolojiye dayalı üretim ihracatının hala az olduğuna işaret eden Gül, ''Buna yönelmemiz gerekmektedir. Onun yolu da tasarımdır, ARGE'dir, üniversitelerle, bilim dünyası ile işbirliği içerisinde olmaktır ve geleceğin büyümesinin nerede olduğunu tespit edip ona göre kendimizi yoğunlaştırmaktan geçecektir. Yoksa yine başka ülkelerle mukayese yapmaya başlarız, çok olumlu manzaralar çıkmaz karşımıza'' diye konuştu. Gül, ihracat içerisinde yüksek teknolojiye dayalı üretim miktarlarını muhakkak artırmak, büyük başarılardan bahsetmek için herkesin kendisini işine gücüne odaklayabilmesi, gelecekle ilgili çok iyi planlar yapabilmesi gerektiğini kaydetti. -''ARTIK BİZİM BUNLARA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK''- Bunun için de istikrar ve huzurun her şeyin başında geldiğine dikkati çeken Gül, şöyle devam etti: ''Unutmayalım ki geçmiş dönemlerde büyük kayıplarımız var. 1970'li, 1980'li, 1990'lı yılları düşünün, çok büyük kayıplarımız vardır. Enerjimiz hep başka yerlere gitmiştir. O dönemlerde bize benzeyen ülkelerin nasıl süratli bir şekilde büyük başarıları elde ettiklerini, bizim ise bazen iki adım gidip bir adım geldiğimizi, bütün bunları düşünün. Artık bizim bunlara tahammülümüz yok. Bir daha bu tip şeylerle karşılaşmamanın yolu da hukuk, demokratik ve siyasi, bütün bu reformları dönüşü olmayacak şekilde kökleştirmek ve tüm bunları Avrupa standartlarında gerçekleştirmekten geçiyor.'' Bunları siyaset dünyasının yapacağını, ancak siyaset dünyası yaparken de sivil toplum örgütlerinin destek vereceğini ifade eden Gül, bu alandaki mücadele ne kadar yapıcı şekilde gerçekleşirse millet olarak hep beraber o kadar çok başarılı olunacağını ifade etti. Gül, genel seçimlere giden Türkiye'nin bu mücadeleyi ve yarışı, ''bir hizmet, 'ben daha iyi yaparım' yarışı'' şeklinde yürütmesi gerektiğini dile getirerek, seçimlerin Türkiye'de kırıcı olmayan, yeri geldiğinde işbirliği yapılabilen bir ortamla neticelenmesini ümit ettiğini söyledi.
<< Önceki Haber C.Başkanı'ndan ihracat çağrısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER