Derin devlet Türkiye'yi her dönem böyle vurdu

Abdullah Abdulkadiroğlu, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vaaz kasetlerini yayınlanan televizyon kanalını örnek göstererek eski derin devlet aklının yeniden hortladığını vurguladı.

Derin devlet Türkiye'yi her dönem böyle vurdu

Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah AbdulkadiroğluHizmet Hareketini ve Hocefendi'yi yıpratma politikasının 1999'da olduğu gibi bugün de tekrar edildiğine dikkati çekerek, bugün ise iktidara, devletin ele geçirilerek kendisine darbe yapılacağı korkusunun pompalandığını ve bu derin devlet aklıyla, iktidara yanaşıp, hizmet hareketini bitirtmek için eski senaryoları yeniden uygulattığını ifade etti. 

İşte  "Eski bir derin devlet aklı" başlıklı o yazı:

“Tarih bir kez daha tekerrür edecek” başlıklı bir önceki yazıyı yazdığımda, havuz medyası televizyon kanalının Hocaefendi’nin kasetlerinden montajladığı "yüzde yüz rezalet" henüz yayınlanmamıştı.
Bunu yapmaları çok iyi oldu çünkü nasıl bir aklın taşeronu olduklarını daha net ele verdiler.

O yazıda; bugün hizmet hareketi ve Hocaefendi’ye karşı yapılanın bir derin devlet aklının hortlaması olduğunu, 15 yıl öncenin gazete haberleri ve manşetleriyle anlatmıştım.

Bugün yaşananların birebir aynısı 1999’da da yaşanmıştı.

Aynı haberler neredeyse kelime kelime birbirinin kopyasıydı.

İki gün önce bu televizyon kanalında yayınlanan kasetlerle, güya Fethullah Gülen Hocaefendi'nin göründüğünden bambaşka bir insan olduğu gözler önüne serilecekti.

Sözüm ona Hocaefendi Fatih Sultan Mehmet'e hakaret etmiş.. Akıllarınca 29 Mayıs İstanbul'un fethinin yıldönümü öncesinde, Hocaefendi hakkında Fatih'e saygısızlık ediyormuş algısı oluşturup, bunu siyasete malzeme yapacaklardı.

Allah oyunlarını ayaklarına dolaştırdı ve kendilerini rezil ettiler. Herkesin alay konusu oldular. Yayınladıkları görüntülerde Hocaefendi açısından eleştirilecek ve yanlış sayılabilecek hiçbir şey yoktu.

O görüntüler yayınlanırken stüdyoda bulunanlardan bazıları da, bu kadar vicdansızlığa dayanamadı ve yapılmaya çalışılanın doğru olmadığını, görüntülerde İslami ve insani olarak bir yanlış bulunmadığını söylemek durumunda kaldılar.

Programı yapan sözde gazeteci kendini yerin dibine geçirdi.
İşte derin devlet aklı tam da bu.

Bakın o akıl 19 Haziran 1999'da ne demiş ?

Gazetelerin manşeti aynen şöyle: Türkiye Fethullah Gülen’in iki kasetiyle sarsıldı.” “Gülen’in iki yüzlülüğünü ortaya koyan konuşmalar şok yarattı.”

Sanki 99’daki medya operasyonu bugünü anlatıyor. Sanki bugünkü medya operasyonu 99’dakinin kopyası.

O günkü haberlerde, "Fethullah Gülen’in devleti ele geçirmeye çalıştığı ve cemaatini laik cumhuriyete karşı kalkışmaya hazırladığı" yazıyordu.
Hizmet hareketine alenen savaş açıldığı 1999 Haziran’ındaki şartlar, laiklik üzerinden devletin ele geçirileceği korkusunu pompalamaya uygundu. O gün güçlü olan askerdi. Asker ise laikliğin teminatı olarak görülüyordu.

Bugünse iktidara, devletin ele geçirilerek kendisine darbe yapılacağı korkusu pompalanıyor. Bu derin devlet aklı, şimdi iktidara yanaşıp, hizmet hareketini bitirtmek için eski senaryoları uygulatıyor.
Tıpkı o gün de bugünkü gibi “Gülen’in maskesini düşüren kasetler” denilerek vaaz ve sohbet görüntülerinden montajlar yapılmıştı.

15 yıl önceki gazetelerde, bu kasetlerin hemen ardından cemaate operasyon yapılacağı yazılmaya başlanmıştı. Sonra DGM savcısı Hocaefendi hakkında soruşturma açtı. 

Bugün yaşananlara bakıyorsunuz da, birebir aynı taktiklerle aynı yoldan yürüyen bir derin devlet aklı duruyor karşınızda.

99’daki gazete haberlerinde “Gülen hakkındaki incelemeler tamam kasetler sadece bir başlangıç, operasyon başlayacak” deniliyordu. Önceki akşam havuz medyasının televizyon kanalındaki servis elemanı, tam da bu cümleyi kullandı. “Kasetleri yayınlıyoruz çünkü operasyon yapılacak, halkı alıştırmaya çalışıyoruz” dedi.

Bu derin devlet aklı, kim muktedirse ona oynar.

Planını hayata geçirmek için güçlüyü seçer.

Önce güçlüye yanaşır, kulağına eğilir, “devleti ele geçirecekler, seni yıkacaklar” diye fısıldar.

Üstelik bu fısıldamayı, her gün yalan ve düzmece bilgilerle süsler, güçlünün kimyasını bozar, nabız atışlarını fırlatır, gözünü intikamdan başka hiçbir şey görmez hale getirir.

Gücünün zirvesindeki birine “iktidarını yıkacaklar” demek kadar tesirli başka söz yoktur.

Bu derin akıl, güçlünün aklını başından alınca da, usul usul zehirler ve avını tuzağına düşürür.

Sonra “seni kurtaracak formül bende” diyerek onlarca yıldır değişmeyen planı önüne koyar.

Aslında kendisi için tehlike gördüğü kim varsa, onu yok ettirmek için güçlüyü kullanır.

Aklınca elini bulaştırmadan tereyağından kıl çeker gibi işini gördürmüş olur.

Zehirlenen güçlü de, gücünü ve iktidarını tehlikede gördüğü için, bu derin devlet aklının her dediğini harfiyen yapar.

Servis elemanları kullanılır, onlar üzerinden operasyon çekilir.

Fakat açık söylemeliyim; hiçbir dönem kullanılan servis elemanları, bugünküler kadar pespaye, beceriksiz ve kişiliksiz olmamıştı.

Bu akıl eski bir akıl.

Bu akıl günü kurtarma aklı. Kısa vadede etkili olabilir ancak uzun vadede hep kaybetmiş bir akıl.

Tarih, bu aklın peşinden gidenlerin yaşadığı hüsranlarla dolu.

Maalesef bu akıl eski bir senaryoyu bugüne uyarlayarak günümüzün güçlülerini kullanıyor.

Üstelik bu akıl, bugüne kadar kullandığı bütün güçlüleri öğüttü.

İnanmayan varsa dönüp geçmişe baksın.

Kendini bu derin devlet aklının dişlilerine kaptıran, dünün muktedirlerinden bugün hangisi var ortada ?
<< Önceki Haber Derin devlet Türkiye'yi her dönem böyle vurdu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER