Engelli kardeşlerin yaşama azmi

Sivas'ta aynı kaderi paylaşan spastik engelli iki kız kardeşin yaşama azmi ve hayata bağlılıkları görenleri şaşırtıyor.

Engelli kardeşlerin yaşama azmi

Diriliş Mahallesi'ndeki evlerinde aileleriyle birlikte kalan spastik engelli kız kardeşler 25 yaşındaki Tuğba ile 16 yaşındaki kardeşi Zehra Doğan, yaşama azimleriyle sağlıklı insanları kendilerine hayran bırakıyor. Gülen yüzleri ve sempatik tavırlarıyla dikkati çeken kardeşlerden abla Tuğba Doğan, 2 yaşında spastik kas gerilmesi rahatsızlığına yakalandı. 13 yaşına kadar konuşabilen Tuğba, şu anda yatağa bağlı olarak yaşamını sürdürüyor ve isteklerini sadece göz işaretleriyle anlatabiliyor. Tuğba Doğan, kendisinden 9 yıl sonra dünyaya gelen ve 2 yaşından itibaren aynı kaderi paylaşan kız kardeşine iyi olduğu dönemde yazı yazmayı öğretti. Hiç okula gitmemesine rağmen çok güzel resim yapabilen ve Kur'an-ı Kerim'i çok iyi yazabilen Zehra Doğan da ablası gibi sadece gözleriyle isteklerini anlatabiliyor. Buna rağmen hayata bakışları, sağlıklı insanlarınkinden çok daha olumlu olan iki kız kardeş, başlarına gelenleri ''Allah'ın takdiri'' olarak karşılıyor, üzülmek yerine şükretmesini biliyorlar. Sivas Belediyesi bünyesindeki toptancı sebze halinde çalışan baba Mustafa Doğan ise kızlarının hastalığıyla birlikte hayatlarının değiştiğini, onların bu durumunu hiçbir zaman sorgulamadıklarını söyledi. Kızlarının ailenin yaşam kaynağı olduğunu ifade eden baba, iki kızının da manevi dünyasının çok büyük olduğunu, bu durumlarından şikayetçi olmadıklarını belirtti. -HAYATTA TEK İSTEKLERİ BAŞBAKAN'I GÖREBİLMEK- Baba Mustafa Doğan, kızlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgisine dikkati çekerek, kendisini televizyon ekranlarında görünce dünyanın en mutlu insanları olduklarını ifade etti. Maddi olarak kimseden bir beklentileri olmadığını anlatan baba Doğan, ''Dünyada tek istekleri Başbakan'ımızı görebilmek. Biz çocuklarımızla gurur duyuyoruz. Onlar bizi hayata bağlıyor'' dedi. Kızlarının hayata bu kadar bağlı olmasının Allah sevgisi ve manevi açıdan güçlü olmalarından kaynaklandığını anlatan Doğan, şunları kaydetti: ''Manevi açıdan çok güçlü oldukları için hep birlikte bu hayat bize çok kolay geliyor. Tek dayanağımız maneviyat. Maneviyat olmasa bunların hiçbiri olmaz. Kızlarım yattığı yerde namazlarını kılıyorlar. Düşünün eli ayağı tutan biri namazını kılmıyor, aklına bile gelmiyor. Geçen yıla kadar Tuğba orucunu dahi tutuyordu. Annesi biberonla besliyor, orucunu tutuyordu. Şimdi bünye zayıf düştüğü için orucunu tutamıyor. Kızlarım bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu biliyorlar. Onların bu durumunun insanlara ibret olmasını istiyorum.'' Doğan, kızlarının ülke gündemini yakından takip ettiklerini, Başbakan Erdoğan ile ilgili bütün haberleri dinleyip, hareketlerle yorum yapabildiklerini de anlatarak, Başbakan Erdoğan'ı göremeseler de kızlarının ona olan sevgilerinin hiçbir zaman azalmayacağını kaydetti. -''ONLARA SEVGİYLE, MERHAMETLE BAKIYORUZ''- Anne Hatice Doğan da iki kızına da 2 yaşından itibaren spastik kas gerilmesi teşhisi konduğunu, hastalıklarının da günden güne kötüye gittiğini, buna rağmen iki kızının da bu durumları karşısında isyan etmediklerini söyledi. Doğan, büyük kızı Tuğba'nın 13 yaşına kadar konuşabildiğini, okuma yazmayı kendi kendine öğrendiğini, konuşma yetisini kaybettikten sonra kalemle harfleri göstererek, isteklerini anlattığını söyledi. Tuğba'nın hastalık ilerlemeye başlayıp, kalem tutma gücü kalmayınca artık gönül gözüyle konuştuğunu, gözleriyle her şeyi anlatabildiğini, kendisinin de bunu anladığını anlatan anne Doğan, ''Her şeyi gözlerinden anlıyorum. Bu da Allah'ın bir lütfu. Her şeyin farkında ama konuşamıyor. Kızlarımın ikisi de birbirleriyle gözleriyle sohbet ediyor'' dedi. Anne Doğan, kızlarının bu durumunun sağlıklı insanlara ibret olmasını da isteyerek, kızlarının bugüne kadar rahatsızlıklarını hiç sorgulamadıklarını belirterek, Allah'a sığınarak, çok mutlu yaşadıklarını söyledi. Kızlarının dünya gözüyle Başbakan Erdoğan'ı görmeyi çok istediklerini, bunun için dua ettiklerini de belirten Doğan, ''Özlemini uzun zamandan beri çekiyorlar. Seslerini duyurmak için ilk defa basın karşısına çıkıyorlar. Hiçbir ihtiyaçları yok. Anne baba olarak elimizden gelen sevgiyle, merhametle onlara bakıyoruz'' dedi. Dosteli Derneği Başkanı Hüseyin Akpolad da aileyi 8 yıldır tanıdığını belirterek, mümkün olduğunca onları yalnız bırakmamaya çalıştığını söyledi. Engelli kızları sürekli ziyaret ettiğini, Sivas'ta örnek gösterilecek bir aile olduklarını anlatan Akpolad, kızların tek düşüncesinin, isteğinin Başbakan Erdoğan'ı görebilmek olduğunu anlatarak, ''Onu ekranda gördüklerinde sevgi çığlıkları atıyorlar'' dedi. Akpolad, Vali Ali Kolat'ın da geçtiğimiz hafta kızları evinde ziyaret ederek, yakından ilgilendiğini, genç kızların durumunun insanlara ibret olmasını istedi. -TUĞBA'NIN ANNESİNE MEKTUBU- Tuğba Doğan, yatağa bağlanmadan önce annesine yazdığı son mektupla, duygularını şöyle kağıda dökmüş: ''Benim göz bebeğim annem inşallah cennet hatunu olursun. Allah bin kere razı olsun senden. Anne sana çok acı çektirdim. Beni affet. Umarım bütün acıların öbür dünyada son bulur. Annem benim için çok değerlisin. Seni kırdıysam af dilerim. Annem çok zor bir imtihandasın. Ama ben inanıyorum sen bu imtihanı iman gücü ile başarıyla geçeceksin. Canım annem.''
<< Önceki Haber Engelli kardeşlerin yaşama azmi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER