Erdoğan: Türkiye küllerinden doğuyor

Başbakan Erdoğan yerel seçim mitinglerinin ikincisinde Kırşehir'de vatandaşlara seslendi.

Erdoğan: Türkiye küllerinden doğuyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şimdi millete şirin görünmenin, millete sevimli görünmenin gayreti içerisine girdiler. Seçimden seçime dilleri tatlılaşıyor, ağızlarından bal damlıyor. Ama seçimden sonra bir bakıyorsunuz dilleri de zihinleri de gönülleri de sürçmeye başlıyor'' dedi. Erdoğan, partisince Kırşehir'de Ankara Caddesi'nde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, milletle el ele gönül gönüle başlattıkları adalet ve kalkınma yolculuğunun bütün hızıyla sürdüğünü, bunun Türkiye'nin medeniyet yürüyüşü, tek tek 81 vilayetin adeta Anka Kuşu misali küllerinden doğuşunun hikayesi olduğunu söyledi. ''Artık başkalarının hikayelerini, başkalarının efsanelerini dinlemek istemiyoruz'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Artık kendi hikayemizi yazmanın, kendi efsanemizi anlatmanın vakti. 28 Mart 2004'te bu yönde önemli bir adım daha attık. Medeniyet yürüyüşümüzdeki en önemli merhalelerden birini daha aştık. Engel tanımadan, zorluk nedir bilmeden, mazeretlere sığınmadan bu uzun ince yolda ilerliyoruz. Hani Aşık Veysel diyor ya 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' Gideceğiz gündüz gece... Biliyorsunuz, 22 Temmuz 2007 öncesinde Türkiye'nin kalkınmasından, Türkiye'nin büyümesinden, milli iradenin güç bulmasından endişe edenler, milletimizin yoluna taş koymaya çalıştılar. Ama onlara gereken dersi siz verdiniz, siz. Millet iradesini temsil eden 780 bin kilometrekarenin her karış toprağına millet iradesini yazan ve yücelten AK Parti'ye siz sahip çıktınız. Şimdi önümüzde 29 Mart yerel seçimleri var. Bu seçimler millet iktidarını yerel düzeyde bir kez daha ortaya koyacak. Onun için biz, 'Durmak yok, yola devam' diyoruz. Türkiye'nin büyümesi için, Kırşehir'in büyümesi için 'Durmak yok, hizmete devam' diyoruz.'' Erdoğan, ülke olarak son 6 yılda çok zorlu bir dönemeçten geçildiğini, büyük badireler atlatıldığını ifade ederek, iktidara geldiklerinde umutları tükenmiş bir Türkiye'nin bulunduğunu, milletin devletine güveninin zedelendiğini, kendisine güveninin kalmadığını belirtti. Devletle millet arasındaki mesafenin açıldığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Altı yıl önce dedik ki 'Bu manzara Türkiye'ye yakışmıyor, bu aziz millet bundan çok daha iyisini hak ediyor' Kimsenin bu ülkenin itibarını, bu ülkenin insanını küçük düşürmeye hakkı yoktur. Çünkü bu ülke öyle sıradan bir ülke değil. Çünkü bu millet öyle sıradan bir millet değil. Hani Akif diyor ya 'Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım' Yine Akif diyor ya 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz' Ne diyor yine 'Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın' İşte tarihe sığmayacak kadar büyük bir milletin evlatları olan sizler ve bizler şimdi bize yakışanı yapmak durumundayız. Bize yakışanı yapacağız. Biz şimdi o yoldayız. Bunda bir aksama var mı? Onu yapacağız. 'İstiklal mücadelesinden zaferle çıkan bu milletin istikbal mücadelesinde yenik düşmesini kabullenemeyiz' dedik. O istiklal ruhunu arkamıza alarak Türkiye'yi prangalardan kurtardık. Büyük bir kalkınma hareketi başlattık. Bunu siz başardınız. Türkiye'ye, Türk milletine ayak bağı olan o siyasi anlayışları siz sandığa gömdünüz. Ama hala sandığa gömülmesi gerekenler var. Var mı? Onun kararını da siz vereceksiniz, siz.'' -''HORTUMU KESİLENLER FERYAT EDİYOR''- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, kendilerinin sadece emanetçi olduklarını, emaneti korumak, emaneti yüceltmek, hizmet etmek için çalıştıklarını ifade ederek, şunları söyledi: ''Onun için ne diyoruz, 'İşimiz hizmet, gücümüz millet' Ah benim Kırşehirli kardeşim. Biz bu yola çıkarken ne dedik, biliyor musun? Dedik ki 'Millete efendilik yoktur, millete hizmet etmek vardır. Biz bu milletin efendisi değiliz, biz bu milletin hizmetkarıyız' Bizim durumumuz bu. Biz, gücümüzü sadece ve sadece milletimizden alıyoruz. Biz gücümüzü çetelerden, mafyalardan almadık, almıyoruz. Ve hatırlarsanız bir şey dedik, yola çıkarken, 'üç y' ile mücadele dedik, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Yolsuzlukla mücadelede hamdolsun büyük mesafe aldık. Hortumlar kesildi m? Hamdolsun büyük ölçüde kesildi. Zaten hortumu kesilenler feryat ediyor. Onun için saldırıyorlar. Siz varsanız biz de varız. Siz 'yeter' deyinceye kadar, siz 'dur' deyinceye kadar, siz bizden desteğinizi esirgeyinceye kadar, bizler 'Durmak yok hizmete devam' diyeceğiz. Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan bu yüce millete hizmet edeceğiz.'' ''Arkalar duyuyor mu sesimizi? Elleri göreyim'' diyerek mitinge katılanlara seslenen Erdoğan, havaya kalkan elleri görmesi üzerine, ''Duyuyormuş, duyuyormuş'' dedi. Efendi olanın millet, kendilerinin ise hizmetkar olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, buna samimiyetle inandıklarını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Çünkü bizim medeniyetimizde bu var. Hiçbir zaman gönlümüz ayrı, dilimiz ayrı telden çalmadı. Aldanmadık, aldatmadık. Çünkü biz Yunus Emre'nin diliyle konuşuyoruz, Mevlana'nın, Hacı Bektaşı Veli'nin, Pir Sultan Abdal'ın, Ahi Evran'ın diliyle konuşuyoruz. Biz, ne dedik? 'Etnik ayrımcılık yapmayacağız' Ne dedik? 'Bölgesel ayrımcılık, dinsel ayrımcılık yapmayacağız' Onun için tüm insanları Yunus'un diliyle, 'Yaratılanı severiz, yaratılandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz, farkımız bu... Biz, Mevlana'nın diliyle 'Gel, ne olursan ol yine gel' diyoruz. Yine biz, 'Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım' diyoruz. Yine biz Şeyh Edebali'nin diliyle 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' diyoruz. Biz gönül dostu Neşet Ertaş'ın diliyle konuşuyoruz.'' -''ONLAR HALKIMA TEPELERDEN BAKARLAR...''- Mitinge katılanların sloganları üzerine, ''Ben sizlere ne 'vur' diyorum, ne 'öl' diyorum'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Çünkü siz gönüller almaya, gönüller fethetmeye yürüyeceksiniz. Sizin farkınız bu. Ne diyor Sayın Neşet Ertaş, gençler bunu iyi dinleyin, 'Dost elinden gel olmazsa varılmaz, Rızasız bahçenin gülü derilmez, Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez, Gönülden gönüle gider yol gizli gizli' Ama, yıllar yılı fildişi kulelerinde, sırça köşklerde oturanlar, halkımızın arasına karışmaktan imtina edenler, böyle bakmazlar benim halkıma. Onlar benim halkıma ta tepelerden bakarlar. Sizden müstesna... Sizler bizim canımız, ciğerimizsiniz. Onlar milleti küçük görürler. Onlar esnafı, çiftçiyi, memuru, işçiyi, köylüyü küçümserler. Anadolu insanını horlarlar, dışlarlar. Onlar oy kullanan vatandaşıma affınıza sığınıyorum, 'Göbeğini kaşıyanlar' derler. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Onlara 29 Mart'ta bir tokat da sizden gerekir. Nerede? Sandıkta. Demokratik bir şekilde sandıkta. AK Parti iktidarı ise sessiz yığınların sesidir, kimsesizlerin kimsesidir. AK Parti iktidarında kimse dışlanmaz, horlanmaz, ayrımcılığa uğramaz. Çünkü bizim kitabımızda horlamak, dışlamak, küçük görmek, ayrımcılık yok. Bizim kitabımızda kardeşlik, dostluk, kucaklamak, sahiplenmek var. Daha yakın bir zamanda 22 Temmuz sonrasında 'Bu millet neden bize oy vermiyor' diye öyle kapılar ardında da değil, açıktan açığa gazetelerde, kameralar karşısında benim milletimi nasıl küçümsediklerini sizler de hatırlarsınız. İnsanımıza nasıl 'cahil' dediklerini, burada telaffuz edemeyeceğim daha nice yakıştırmalarla, milletin değerleriyle nasıl alay ettiklerini sizler gayet iyi biliyorsunuz. Şimdi millete şirin görünmenin, millete sevimli görünmenin gayreti içerisine girdiler. Seçimden seçime dilleri tatlılaşıyor, ağızlarından bal damlıyor. Ama seçimden sonra bir bakıyorsunuz dilleri de zihinleri de gönülleri de sürçmeye başlıyor. Ben onları sizlerin mahşeri vicdanına havale ediyorum. Siz kimin samimi olduğunu, kimin dürüst ve tutarlı olduğunu, kimin de istismarcı olduğunu çok iyi bilirsiniz.'' "KURU SLOGANLA MİLLİYETÇİ OLUNMUYOR" AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Milliyetçilik bu ülkeyi sevmektir. Milliyetçilik bu ülkeyi büyütmektir. Milliyetçilik sofradaki ekmeği çoğaltmaktır. Kuru sloganla milliyetçi olunmuyor'' dedi. Erdoğan, partisince Kırşehir'de Ankara Caddesi'nde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, son 6 yılda atılan adımlarla Türkiye'nin çehresini değiştirdiklerini söyledi. AK Parti Hükümetinin Türkiye'yi nereden nereye taşıdığını Türk halkının iyi bildiğini kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin başarısında AK Parti'nin imzası olduğunu vurguladı. ''Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır'' diyen Erdoğan, şimdi yeni başarılara imza atacaklarını ve yeni rekorlar kıracaklarını dile getirdi. Erdoğan, şunları söyledi: ''Şimdi, büyük Türkiye'yi inşa etmenin günüdür. Gün, artık büyük düşünme günüdür. Türkiye'ye küçük düşünmek yakışmaz. Benim Kırşehir'li vatandaşıma küçük düşünmek yakışmaz. Büyük düşüneceğiz, büyük. Hiçbir şehrimize, hiçbir vilayetimize küçük düşünmek yakışmaz. Ahi Evran'ın şehri Kırşehir'e küçük düşünmek yakışmaz. Yunus Emre'nin hemşehrilerine küçük düşünmek yakışmaz. İşte onun için diyoruz ki sen Türkiye'sin büyük düşün. Onun için diyoruz ki sen Kırşehir'sin büyük düşün. Bakınız bizden önce de hükümetler, iktidarlar oldu. Onların neler yaptığını, neler ürettiğini gördünüz. Şu son 6 yılda bizim bu ülkeye neler kazandırdığımızı da gördünüz. Yaptığımız her şeye karşı çıktılar. Ürettiğimiz her şeye karşı çıktılar. Ankara'da oturup hizmete, üretime engel oldular. Bir de kendilerine milliyetçi dediler. Milliyetçilik bu ülkeyi sevmektir. Milliyetçilik bu ülkeyi büyütmektir. Milliyetçilik sofradaki ekmeği çoğaltmaktır. Kuru sloganla milliyetçi olunmuyor. Bu ülke için bugüne kadar ne yaptınız? Onu anlatın. Kaç tane derslik açtınız, kaç tane okul yaptınız, kaç üniversite kurdunuz? Kırşehir'e bugüne kadar beyefendiler neden üniversite açmadılar? Sorun onlara 'kaç kilometre yol yaptınız, kaç tane büyük projeye imza attınız?' Onlara bunu sorun. 'Önce bu sorulara cevap verin' diyin. İktidara geldiğimizde 'ezberleri bozacağız' dedik. 'Çözümsüzlük bir çözüm olamaz' dedik. Kıbrıs meselesinin üzerine gittik. Kıbrıs'ta dengeleri değiştirdik. Proaktif politika yürüttük. Masadan kaçan taraf biz olmadık. Rum kesimini masaya çeken taraf olduk. İktidara geldiğimiz günden itibaren, 'Kıbrıs satılıyor' diye bağırıyorlar. Kıbrıs satılmadı. Orada yerinde duruyor. Üstelik Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti orada onuruyla, gururuyla, itibarıyla duruyor. Biz iktidar olduk, KKTC Cumhurbaşkanı'nı kırmızı halılarla karşılayan ülkeler oldu. İşte, kurduğumuz bağlarla, Pakistan resmi törenle KKTC Cumhurbaşkanı'nı karşıladı. Peki bizden öncekiler niçin bunu yapamadılar, neden? İşte o itibar meselesidir. Bu itibarı, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri olarak, 58, 59, 60. hükümetler olarak hamdolsun bizler kazandırdık. Bu mudur peşkeş çekmek? Asıl milliyetçilik bizim yaptığımızdır.'' -''BIRAKIP KAÇTILAR, YÖNETEMEDİLER''- KKTC'ye Akdeniz üzerinden su da götürüleceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, Moğolistan'da bulunan Orhun Anıtları'nın müze haline getirildiğini ve Karakurum'dan Orhun Anıtları'na ulaşmak için kullanılan 42 kilometrelik kara yolunu asfaltladıklarını söyledi. AK Parti'nin hizmetleriyle var olduğunu vurgulayan Erdoğan, laf değil, iş ürettiklerini, AK Parti ile muhalefet partileri arasındaki farkın da bu olduğunu ifade etti. Kendilerinden önce iktidarda olan DSP-MHP-ANAP Hükümetinin 3.5 yıl iktidarda kaldığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Daha 1.5 yılları vardı. Bırakıp kaçtılar. Yönetemediler. Şimdi diyorlar ki 'Biz yönetiriz'. Ya neyi yönetirsiniz, millet zaten size vermişti bir görev. Siz koalisyon hükümeti kurdunuz ama 3.5 yıl kaldınız iktidarda. 'Daha yönetemeyeceğiz' dediniz ve bıraktınız gittiniz. Niye bıraktınız? Çünkü yönetim, yönetmek başka bir şey. İstikrar başka bir şey, ürün başka bir şey. İşte bunu başaramadınız. 'Efendim biz tek başına iktidarda değildik'... Millet tek başına iktidarı zaten size vermez. Yürütemezsiniz de böyle bir şeyi.''
<< Önceki Haber Erdoğan: Türkiye küllerinden doğuyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER