Gazetecilerin telaşı ne? - Video

Türkiye çok kritik bir soruşturmayı dikkatle takip ediyor.

Gazetecilerin telaşı ne? - Video

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı Özel Harp Dairesi'nde yapılan aramalarla ilgili aynı görüşteler. Hatta bu milletin pek rastlayamayacağı şekilde gazetecilerin büyük çoğunluğu da operasyonları Türkiye açısından olumlu görüyor. Sadece bir kaç gazeteci istista. ÖNCE SULANDIRDILAR Özel Harpteki aramalarla ilgili Taha Kıvanç bazı gazetecilerde yürek çarpıntısı başlamış olmalı diye yazmıştı. Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ilk andan itibaren konuya yaklaşımıyla dikkat çeken gazetecilerin başında geldi. Altaylı suikast iddiasına romantik hikayeler ekledi, "güvenilir kaynak" iddiasıyla ilginç senaryolar ortaya attı. Altaylı o iki subayın aylardır o sokaklarda olduğunun tespit edilmesini, kiralanan onlarca aracı, bulunan krokileri görmezden geldi. Ona göre subaylar bir ihbarla tuzağa düşürülmüştü. Bazı siyasiler bu senaryoyu çok sevdi. Kısacası Altaylı'nın güvenilir kaynağı kamuoyunu ikna edemedi. Aramalar devam ettikçe de köşelerin rengi değişti. Altaylı en son, o odalardan birşeyler çıkacağını kabul etti ve açıktan askere mesaj niteliğinde bir yazı yazdı. Benzer bir yazı da Hürriyet gazetesinde çıktı. Özel Harpçilerin aranmasına içerlemiş görünen Yılmaz Özdil, ilginç bir öngörü ile hakimin bazı listelere ulaşmış olabileceğini yazdı. Hatırlanacağı gibi İtalya'da da Gladyo için ülke savunması yapıyor deniliyordu. Ancak savcı gladyonun bir çok terör olayının, suikast ve sabotajın faili olduğunu ortaya çıkardı. İşin ilginç yanı Gladyoyu çözen de kozmik denilen ve yıllarca girilmesine izin verilmeyen iki odadan çıkan özel harpçilerin listesiydi. Felice Casson o listede bakanlardan, milletvekillerine, doktorlardan, avukatlara, esnaftan gazetecilere 1000'e yakın ismin gladyonun elemanı olduğunu gördü. Özdil de o listede fırıncıların doktorların olacağını yazdı. Ancak gazetecilerin de olabileceğini yazmadı. Oysa Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bilmediği bir konunun devlet sırrı olması mümkün değil. Olsa olsa bu sırlar Özel Harp Dairesine bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu'nun sırları olabilir. Zaten Hakim'in aradığı da gözlerin çevrilmeye çalışıldığı bu sırlar değil. Suikast iddialarına ilişkin ipuçları. Ancak bu arada Ergenekon'a çalışanlar listesi gibi başka suç unsurları da ele geçerse tabii onlarda el konulabilir. Telaşı gözlerden kaçmayan bir diğer isimse Emin Çölaşan. Çölaşan yazısını Genelkurmay Başkanı Başbuğ'a mektup şeklinde kaleme almış. Titrek bir dil kullanılmış. Genelkurmay Başkanının açıklamalarının dikkate alınmadığı çok aşıkar. Çölaşan, niyetini de sokaktaki insanın ağzından açık ediyor. SOKAKTAKİ İNSAN SORUYOR: "NEREDE BU ORDU, NİÇİN TEPKİ VERMİYOR ? NEDİR BU REZALET ?" Peki ne oldu da bu kadar telaşa kapılacak hale gelindi. Bunu aramalardan çıkacak sonuç gösterecek. Türkiye'de ne olup bittiğini daha iyi anlayacak. Taha Kıvanç Özel Harpteki aramaların o gazetecilerde yürek çarpıntısına yol açtığını yazdı dün. Bu telaşın o gazetecilerin kalbinin deki telaştır gidiyor. 'Kraldan çok kralcı' olma havası seziliyor. Artık, bir güvenilir kaynaktan geldiği söylemleriyle üretilen senaryoların tutarlığı bile hesaba katılmıyor. Bunun son örneğini Fatih Altay'lı manşetten verdi.
<< Önceki Haber Gazetecilerin telaşı ne? - Video Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER