HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan çözüm sürecinin devam ettiğini söyleyerek, "Bir süredir kesintiye uğramış olan diyalog sürecinin dün itibariyle heyetimizin çözüm kurulunda yer alan yetkililerle yapmış olduğu bazı temas ve görüşmeler sonucu sürecin kaldığı yerden devam etmesi konusunda karşılıklı bir irade ortaya çıktığını da belirtmek isteriz" dedi.
"BARIŞ ISRARIRIMIZA KARŞI HÜKÜMETİN VERDİĞİ CEVAP TEHDİT, ÇÖZÜMSÜZLÜK DİLİ OLMUŞTUR"
Buldan, "Çözüm süreci kapsamında heyetimizin İmralı'ya gitmesinin engellenmesi sürecin sonlandığı gibi olumsuz sonuç doğuracaktır. Heyetimizin ortaya koyduğu barış ısrarına karşı Hükümetin verdiği cevap, tehdit, müdahale ve çözümsüzlük dili olmuştur. Yapılması gereken kesintiye uğramış diyalog kanallarını bir an önce açmak olmalıdır. En çok da hükümet ve devlet yetkilileri bilmektedir ki partimiz ve heyetimiz barışa katkı sunmak konusunda son derece yapıcı bir tutum içinde olmuştur. Bu kararlılığımız bundan sonra da devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"DEMOKRATİK HAKLAR TEHDİT VE KISITLAMA ALTINDAYSA ORTADA NE KAMU KALIR NE DE DÜZENİ"
Buldan, "Kamu düzeninin sağlanmasının biricik yolu ülkede barış temelli tam demokratik düzenin tesisidir. Yapılması gereken görüşmelere ambargo koymak değil tam tersine görüşmelerin sıklığını arttırmaktır. Asıl olan bu görüşmelerin başlamasıyla sayın Öcalan'ın tarihi rolünü rahatça icra etmesinin koşullarının sağlanmasıdır. Bir süredir kesintiye uğramış olan diyalog sürecinin dün itibariyle heyetimizin çözüm kurulunda yer alan yetkililerle yapmış olduğu bazı temas ve görüşmeler sonucu sürecin kaldığı yerden devam etmesi konusunda karşılıklı bir irade ortaya çıktığını da belirtmek isteriz. Tarafların çatışma dili yerine sürece katkı sunacak çözüm dilini geliştirmesi, İmralı görüşmeleri üzerinden yapay gündemlerin oluşturulmaması. Hükümetin her tıkanıklıkta heyeti ve İmralı görüşmelerini tartışma konusu yapmaması gerçekliğiyle biz de yıllardır barış iradesinin arkasında olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu çağrı ve beyanımızın başta sayın Başbakan olmak üzere tüm devlet ve hükümet yetkilileri tarafından barışa ve demokrasiye dönük en büyük teminatımız olarak kavranması buna uygun bir dil ve tutum çerçevesinde değerlendirilmesi en büyük dileğimizdir" diye konuştu.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: HEYETTE DEĞİŞİKLİK YOK
Biz bu tür takvimlendirme anlayışına çok sıcak bakmıyoruz. Bu iş neredeyse saatlerin bile önemli olduğu ciddi bir meseledir. Bu görüşmelerin tekrar kaldığı yerden devam etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Sanırız hükümet de meselenin bu yöndeki ağırlığını kavrayacaktır. Heyeti Öcalan belirledi onun dışında kimse tayin edemez, heyette bir değişiklik olmayacak. Yarın da 3 gün sonra da olabilir. Bunu karşılıklı belirleriz. Tekrar karşılıklı olarak bu irade beyanı daha kıymetlidir. Belli noktalarda benzer, müşterek, belli noktalarda hala ayrı düşünüyoruz.
İDRİS BALÜKEN: BİZİMLE DETAYLI BİR YOL HARİTASI PAYLAŞILMADI
Burada kamuoyu üzerinde yapılmış olan polemiklerin getirmiş olduğu bazı sıkıntılar vardı. Bu sıkıntıların aşılması içinde bazı birtakım görüş alışverişleri oldu. Sürecin hızlandırılması noktasında karşılıklı bir irade beyanının şekillendiği somut bir sonucu sizlerle paylaşabiliriz. Bugüne kadar detaylı bir yol haritası henüz heyetimizle paylaşılmış değil. Bizimle yol haritası taslağı paylaşılmış durumda. Biz bunun detayını bir anca önce paylaşılması gerektiğini savunuyoruz. Dün yapmış olduğumuz görüşmenin çerçevesi sorun alanlarını giderme üzerinde şekillendi. Belki ileriki görüşmelerde yol haritası ile ilgili bir takım şeyleri paylaşma imkanımız da olur hükümetle. Müzakere mekanizmalarının kurulması nokrasında karşılıklı irade beyanının olduğunu söyleyebiliriz. Hükümetin yetkilendirmiş olduğu çözüm kurulu bütün hazırlıkları yürütüyor.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: BİZE DÖNÜK ‘SİLAH BIRAKSINLAR’ ÇAĞRILARININ MANASI YOK
Bizim silahlı birliklerimiz yok. Bir algı ortaya çıktı. HDP olarak biz bu süreçte taraflar arasında diyalog ve koordinasyon gerçekleştirmekle kendimizi konumlandırmış bulunmaktayız. Bize dönük ‘silah bıraksınlar’ çağrılarının manası yok. Gerçekçi değil. Biz sivil bir siyaset kurumuyuz, PKK silahlı bir örgüt. Baktığımız zaman farklılıklar olması normal. Ama bugüne kadar süreç ağırdan alındı, gereken ciddiyet kavranılamadı. Bu da bir gerçek. Süreci başlatan kuşkusuz sayın Öcalan’dır. Onun iradesi olmadan kamusal güç ne yapabilir. Bunu tartışmanın da anlamı yok. Bu şeref sayın Cumhurbaşkanı’na ait olsun. Bir an önce gereğini yapsın.
DHA