17 Aralık günü Türkiye, tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna şahit oldu. Herkes iddiaların üzerine gidilmesini beklerken, bu beklentinin tam da aksinde şeyler yaşandı ve üzeri örtüldü. Geçtiğimiz günlerde de dava hakkında takipsizlik kararı çıktı. Yolsuzluk sadece Türkiye’ye has bir şey değil elbette. Dünyada da pek çok ülkede maalesef siyasetçilerin rüşvet ve yolsuzluk batağına saplandığı biliniyor. Peki oralarda yolsuzluk ortaya çıktığında ne yapılıyor ve bu işe karıştığı iddia edilenleri nasıl bir süreç bekliyor? Bizdekinin aksine genel olarak istifa mekanizması işliyor. Avrupa ve dünyadaki pek çok demokratik ülkede yaşanan bu tür skandalların ardından siyasetçilerin yargılanması ve istifa etmesi, demokrasinin bir gereği olarak değerlendiriliyor. Son iki yıla bakıldığında da zaten adı bu skandallara karışan pek çok başbakan, bakan ve üst düzey bürokratın istifa ettiği görülüyor.
Hediye sinema bileti ve yelpazeden istifaya giden yol (21 Ekim 2014)
Daha geçen hafta adları yolsuzluğa karıştığı için Japonya’da iki kadın bakan, göreve gelmelerinin üzerinden henüz iki ay bile geçmeden istifa etti. Ticaret, Ekonomi ve Sanayi Bakanı Yoko Obuchi, seçim döneminde kendisini destekleyenlere bedava sinema bileti dağıtmak ve yemek partileri düzenlemek için siyasi fonları kullandığı yönündeki iddialar üzerine istifasını sundu. Japonya’nın yeni nesil siyasetçilerinden olan ve adı geleceğin muhtemel başbakanları arasında geçen 40 yaşındaki Obuchi, istifa konuşmasında, hakkındaki usulsüzlük iddialarıyla ilgili soruşturmaya odaklanmak istediğini söyledi. Seçmenlerine kâğıttan yapılma yelpazeler dağıttığı için geçen hafta muhalefet milletvekillerinin hedefi olan Adalet Bakanı Midori Matsushima da aynı gün kabinedeki görevinden ayrılarak istifasını sundu. Matsushima’nın adı, güvenlik görevlileri şahsî konutunu korurken aynı zamanda milletvekili lojmanını da kullandığı iddialarında da geçiyor. Obuchi’nin usulsüz harcamayla suçlandığı miktar ise 10 milyon yen, yani yaklaşık 200 bin lira.
Başbakanlar da istifa eder (2 Ekim 2014)
Danimarka’ya bağlı özerk Grönland Adası Başbakanı Aleqa Hammond, geçtiğimiz günlerde devlet bütçesinden usulsüz bir şekilde para harcadığı yönündeki iddialar ve hakkında başlatılan yolsuzluk soruşturması sebebiyle istifa eden siyasetçiler arasında yer alıyor. Mecliste güvenoyu almayı başarmasına rağmen Hammond, artan baskı ve eleştiriler üzerine partisi Siumut’un genel başkanlığı ve başbakanlık görevlerini bıraktı. Hammond’un, kamu bütçesinden 106 bin kronu (40 bin lira) kişisel harcamaları için kullandığı iddia ediliyor. 3 bakanın da istifa ettiği bu yolsuzluk sürecinde Hammond, soruşturma sonuçlanıncaya kadar izne ayrılmayı talep etmiş ve bu talebi kabul edilmişti.
Her şey 5 bin 800 sterlin için (9 Nisan 2014)
İngiltere Kültür, Medya ve Spor Bakanı Maria Miller, altı ay önce devlet ödeneklerini usulsüz kullandığı tartışmaları üzerine istifa ederek İngiltere’de gündemi epeyce meşgul etmişti. Miller, ikinci eviyle ilgili ödenekte usulsüzlük yaptığı iddiaları ve bu konudaki soruşturmadaki tavrı nedeniyle Avam Kamarası’nda yaptığı 32 saniyelik özür konuşmasından yaklaşık bir hafta sonra görevini bırakmıştı. Milletvekillerinin harcamalarını soruşturan Parlamento Komisyonu, Miller’in Wimbledon’da bulunan evinin mortgage ödemesiyle ilgili ödenekten aldığı 5 bin 800 sterlini geri ödemesini talep etmişti. 50 yaşındaki Muhafazakâr Partili Miller, 2005’ten bu yana milletvekili olarak parlamentoda bulunuyordu.
Japonya başkentinin valisi Naoki Inose
Özür dileyerek ayrılan Japon vali (19 Aralık 2013)
Japonya başkentinin valisi Naoki Inose, kendisine yönelik ortaya atılan yolsuzluk iddialarının ardından görevinden istifa eden bir başka isim. Özel bir hastaneden 50 milyon yen (yaklaşık 480 bin dolar) rüşvet aldığı iddia edilen Inose, hükümetin, olimpiyatlar ve paralimpik oyunlar için yapması gereken hazırlıkları daha fazla ertelememek adına istifa etmeye karar verdiğini açıklamıştı. Inose, televizyon ekranlarından canlı yayınla istifasını sunmuş, neler olup bittiğini açığa kavuşturmak için büyük çaba harcadığını fakat halk arasındaki şüpheyi gideremediğini belirterek Tokyo sakinlerinden özür dilemişti. Vali Inose, tekrar yazarlığa döneceğini de sözlerine ekleyerek Tokyo Valiliği görevinden ayrılmıştı.
Ekonomi Bakanı Fernando Lorenzo
‘Mahkemenin karşısına bakan olarak değil sıradan bir vatandaş gibi çıkmak istiyorum’ (21 Aralık 2013)
Uruguay’da, iflas eden ulusal havayolu şirketi Pluna’da yapıldığı iddia edilen yolsuzluklara adı karışan Ekonomi Bakanı Fernando Lorenzo da, istifa eden siyasetçiler arasında yer alıyor. Lorenzo, devlete ait uçakların düzensiz satışına dair suçlamalar sebebiyle istifa etti. Başsavcılık, Lorenzo’yu, 137 milyon dolarlık satışın hızlandırılması için görevini kötüye kullanmakla suçluyor. Uruguay Ekonomi Bakanı Lorenzo, istifasının ardından adının rüşvet iddialarına karışmasını içine sindiremeyerek istifa ettiğini ve mahkemenin önüne bakan olarak değil, sıradan bir vatandaş gibi çıkmak için istifa kararını aldığını da belirtmişti.
Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Necas
Sevgilisi yüzünden istifa eden başbakan (17 Haziran 2013)
Geçtiğimiz yıl istifa eden bir diğer bürokrat ise Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Necas. Yardımcısı ve sevgilisi olduğu söylenen Jana Nagyova’nın adının yolsuzluk ve casusluk skandalına karışmasının ardından Necas, 17 Haziran 2013’te istifa etmişti. Nagyova, eski milletvekillerine parlamentodaki sandalyelerini bırakmaları karşılığında, devlete ait işletmelerde pozisyonlar önererek rüşvet vermeye çalışmakla suçlanmıştı. Necas’ın yaklaşık 10 yıldır yakın çalışma arkadaşı olan Nagyova’nın, ayrıca, askerî istihbarata üç kişinin yasa dışı izlenmesi talimatı verdiği de iddia ediliyor. Bu iddialar üzerine soruşturma kapsamında iki milletvekili, iki eski bakan, askerî istihbaratın eski ve halen görevine devam eden başkanları gözaltına alınmıştı.
Fransa Bütçe Bakanı Jwerome Cahuzac
Geçtiğimiz yıl Fransa Bütçe Bakanı Jwerome Cahuzac, vergi kaçırmak suçundan hakkında soruşturma açılınca yargının görevini rahat bir şekilde yapabilmesi için görevinden ayrılmıştı. İsviçre’de hesabı olduğuna dair kendi sesinden bant kayıtları yayınlanmış ancak Cahuzac bu iddiayı kesin bir şekilde reddetmişti. İsviçre hükümeti de Cahuzac’a ait bir hesap bulunmadığını bildirmişti. Ancak bant kayıtlarını inceleyen savcılık, bu kayıtlarının Cahuzac’a ait olduğunu tespit ederek bakan hakkında ‘kara para aklama’ suçundan soruşturma açılmasını kararlaştırmıştı. Cahuzac ise masum olduğunu dile getirerek hükümetin ve yargının rahat çalışabilmesi için istifa ettiğini dile getirmişti. ZAMAN