Kılıçdaroğlu buna ne diyecek?

"Bari Kılıçdaroğlu meydanlarda bunları anlatsa da öğrensek..." Abdullah Abdulkadiroğlu yazdı...

Kılıçdaroğlu buna ne diyecek?

KILIÇDAROĞLU BU GENÇLERE NE DİYECEK? Hafta sonu Ankara'da çok ilginç bir gece yarısı hareketliliği yaşandı. Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece saatler 3 sularını gösterirken telefon çaldı. Yeni bir tartışma haberinin bilgisiydi. Ankara sokaklarına sprey boyayla “Tayyip gidecek, Gökçek gelecek” diye yazılar yazan bir grubun yakalandığını söylüyordu karşıdaki ses. Önce “normaldir, kendini bilmez bir grup ortalığı karıştırmak için yapmış olabilir” diye düşünürken, telefondaki ses devam etti ve yazıları yazanların, fark edilince CHP Genel Merkezine kaçıp saklandıklarını söyledi. İşin rengi değişmeye başlamıştı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek son günlerde peş peşe açıkladığı bilgi ve belgelerle CHP'lileri çok kızdırdı. Hala da kızdırmaya devam ediyor. Belli ki Gökçek, sağlam bir hazırlık yapmış. Gökçek; Kemal Kılıçdaroğlu'nun genelbaşkan seçildiği günden bu yana dilinden düşürmediği havuzlu villa söylemini adeta paket etti. Farkında mısınız; son günlerde Kılıçdaroğlu meydanlarda Melih Gökçek'in iddialarına cevap vermekten hayli bunalmış görünüyor. CHP zaten referandum sürecinde anayasa değişikliğini konuşmuyor. Çünkü anlattıkları her şeyin kapısı “Evet”e çıkıyor. Ama onlar “Hayır” diyorlar. Dolayısıyla bu yaman çelişkiye girmemek için en iyisi kayısıdan, pamuktan, ekmekten, yoksulluktan bahsetmek. Kılıçdaroğlu da öyle yapıyor zaten. Gökçek de Kılıçdaroğlu'na; “anayasa konuşmuyorsun gel o zaman bunları konuşalım” diyerek dosyaları açmaya başladı. Anlaşıldığı kadarıyla devamı da var gibi. Gökçek bu atağıyla Kılıçdaroğlu'nu huzursuz, CHP'yi tedirgin etti. İşte böyle bir ortamda Ankara'daki duvarlara “Tayyip gidecek Gökçek gelecek” yazılarını yazanlar akıllarınca Başbakan ile Melih Gökçek'in arasına fitne sokmayı amaçladılar. Son günlerde Gökçek'in CHP'ye verdiği rahatsızlıktan dolayı, bunu bazı CHP'lilerin akıl etmiş olmasını da bir noktaya kadar anlayabilmek mümkün. Fakat asıl hayret verici olan suçüstü yakalananları karakoldan almaya giden kişinin CHP Gençlik Kolları Başkanı olması. Hadi ona da eyvallah. Gençlik Kolları Başkanının; şahısların kendisine bağlı bir teşkilatın üyeleri olması sebebiyle onları almaya gitmesini de normal karşılayalım. Ya yaptığı açıklamalar ? CHP Gençlik Kolları Başkanı; arkadaşlarını savunurken “gençleri engelleyemezsiniz, ben de bir gencim, beni de engelleyemezsiniz” diyor. Bunu söyleyen kişi; bir partinin Gençlik Kolları Başkanı. Bu “benim de kafam bozulursa alırım boyayı elime ben de yazarım sağa sola” mı demek yani ? Ya da “bu işi ben yaptırdım” mı demek ? CHP'nin Gençlik Kolları Başkanı bir de; “Tayyip Erdoğan 2011'den sonra bırakacağım dedi, Gökçek de onun yerine Başbakan olmak istiyor” diye savunuyor adamlarının yazdığı yazıları. Başkanın demesi o ki; Melih Gökçek'in böyle bir niyeti varmış da CHP'li gençler onu duvarlara yazmış. Belli ki olay suçüstü yakalanılan organize bir iş. Peki; partilerin gençlik kolları ne iş yapar, kuruluş amaçları nedir ? En genel tabiriyle bütün partilerin amacı; gençlik kolları vasıtasıyla kabiliyeti olan gençleri keşfetmek, yetiştirmek ve siyasete kazandırmak olarak açıklanabilir. Bir de gençlerin enerjisinden istifade ederek, daha ziyade teşkilat işlerinde onları koşturmak, siyasete ısındırmak olarak da değerlendirilebilir. Ya CHP'nin Gençlik Kolları ne yapar, onların amacı nedir ? Vizyonları, misyonları var mıdır ? Bunun en doğru cevabını CHP'nin resmi internet sitesinde yer alan “CHP'li Gençlerin Andı”na bakarak söyleyebiliriz. Diyorlar ki o antta; “Demokrasi davasında kin gütmeden çalışacağız, hangi partiden olursa olsun herkese sevgi besleyeceğiz.” “Cevap almayarak itham etmek, muhakeme etmeyerek mahkum etmek züllerinden ömrümüz boyunca nefret edeceğiz.” “Muhalefette olursak iktidara karşı yıkıcılıktan çekineceğiz.” Bunlar bir kısmı. Genelde tamamı da insanın gözünü yaşartacak cinsten ilkeler. Üstelik sonunda bu ilkelere uyacaklarına dair namus ve şeref üzerine yemin bile ediyorlar. Peki ya uygulama ? İktidar partisinin içine fitne sokmak için sokaklara sprey boyalarla korsan yazılar yazıyorsunuz. Ellerinizde, arabanızın bagajında kutularca boyayla yakalanıyorsunuz. Kendinizi bir kenara bırakın partinizin imajını zedeliyorsunuz. Sonra sizin başınızdaki kişi gelip; “gençleri engelleyemezsiniz ben de gencim beni de engelleyemezsiniz” diyor. “Zaten Gökçek'in de amacı Başbakan olmak, bizim çocuklar onu yazmış” diyor. Sormazlar mı şimdi size; Nerede; kin gütmeden çalışmak, hangi partiden olursa olsun sevgi beslemek ? Nerede; itham etmemek, mahkum etmemek ? Nerede; iktidara karşı yıkıcılıktan çekinmek ? Afedersiniz ama sizin gençlik kollarının bir disiplini yok mu ? Siz kafanıza estiği gibi hareket eden sokak çetesi misiniz ? Yukarıdaki yemin sizin değil mi ? Hadi yakalanan gençleri bir kenara koyalım, başkana ne demeli ? “Arkadaşlar gençliklerinin heyecanına kapılmış, hoş olmadı” demek yerine “ben olsam ben de yaparım” anlamına gelecek laflar söylüyor. Bu basit bir olay değil. Şimdi CHP yönetiminin cevap vermesi gerekiyor. Gençlik Kollarının yaptığı bu organize işin arkasındalar mı değiller mi ? Kendilerine “Atatürk'ün gençliği” diyen CHP'nin yetiştirdiği gençlik, kaptı kaçtı sokak eylemleriyle köprü altlarına yazılar yazar mı ? Zaten anayasayı anlatmıyor bari Kılıçdaroğlu meydanlarda bunları anlatsa da öğrensek. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER [email protected]
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu buna ne diyecek? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER