Nehir değil adeta zehir

Çarpık sanayileşme Ergene Nehri'ni öldürdü. Bir tek canlının bile yaşayamadığı nehirden yayılan zehirli koku yüzünden çevre halkı maske takıyor. Ama asıl tehlike, nehir suyunun yeraltı kaynaklarına ka

Nehir değil adeta zehir

Trakya'nın en önemli nehirlerinden biri olan Ergene ve havzası, aşırı sanayileşme ve bunun getirdiği kirlilik nedeniyle "ölüm nehri"ne dönüştü. Çevresinde hiç bir canlının yaşayamadığı nehir, yüzlerce fabrika ve evsel atıklarla kirlenerek bölgeyi de tehdit etmeye başladı. Etrafa yayılan zehirli kokunun yaşamı güçleştirdiği, öğrencilerin sınıflarda maskeyle ders yaptığı havzada, kirliliğin yeraltı sularına karışma tehlikesi de korkuya neden oluyor. Fabrikaların birçoğunun atıklarını arıtmadan nehre ve onu besleyen derelere akıtması sonucu nehir suları, kimyasal ve biyolojik kirliliğin en üst düzeyine ulaşmış durumda. İnsan sağlığı için tehlikeli Trakya Üniversitesi'nin hazırladığı raporda, "Ergene Nehri'nde doğal hayat bitti" ifadesine yer verildi. Toprağın, içme suyu, yeraltı suyu ve yüzeysel su kaynaklarının bazı ağır metaller açısından kirlenmesinde evsel ve endüstriyel atıkların rolünün büyük olduğunun vurgulandığı raporda şöyle denildi: "Bu atıkların doğrudan tarım arazilerine veya yüzeysel su kaynaklarına boşaltılması ya da bir içme suyu iletişim hattının yakınından geçmesi, hem toprakta hem de yüzeysel veya içme sularında ağır metal kirlenmesine neden olmaktadır. Ancak gerek yerleşim merkezlerinden gerekse endüstrilerden ve tarımsal etkinliklerden kaynaklanan atık suların akarsulara boşaltılması sonucu, akarsuların bu atıkları özümleme kapasitesi giderek aşılmış ve yoğun yerleşimlere sahne olan dünyanın önemli akarsuları, hiçbir amaçla kullanılmayacak hatta sağlık için tehlikeli birer kaynak olmuşlardır." Ergene Havzası sularını, doğudan batıya doğru akan Ergene Nehri'nin topladığının belirtildiği raporda, özellikle yeraltı suyu kullanımının arttığı yaz aylarında nehirdeki kirliliğin çok üst seviyelere çıktığı vurgulandı. Raporda, "Analiz sonuçlarına bakıldığında Çorlu Deresi'nde ve Ergene Nehri'nde doğal hayatın bittiği söylenebilir" denildi. İçme suyuna lağım Çerkezköy-Çorlu-Muratlı-Lüleburgaz dörtgenine "Trakya şeytan dörtgeni" denildiğini belirten Tema Vakfı Lüleburgaz Temsilcisi Hakan Dedeoğlu, Ergene Nehri'ndeki kirliliğin, Trakya'da üretilen ürünlerin yüzde 90'ının tüketilmesinden dolayı İstanbul halkını da etkilediğini söyledi. Dedeoğlu, "Trakya'da başta çarpık sanayileşmeden, evsel atıklardan ve tarımda kullanılan ilaçların sonuçları da dahil olmak üzere çeşitli kirliliklerden dolayı sağlık konusu çok ciddi yara almıştır. Özellikle akciğer, cilt ve bağırsak kanserinde çok yoğun artış gözlenmektedir" diye konuştu. MİLLİYET
<< Önceki Haber Nehir değil adeta zehir Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER