Nereden çıktı bu Kerinçsiz?

Türkiye, Eylül 2005'ten bu yana Hukukçular Birliği'nin eylemlerine sahne oluyor. Grubun fikirlerini paylaşanlar eylemlerinde kaba kuvvete başvurmaktan sakınmıyor

Nereden çıktı bu Kerinçsiz?

Aydınlar nerede, onlar orada! Kemal Kerinçsiz, Muammer Kocadağlı, Ramazan Kırkık, Recep Akkuş, Ramazan Selçuk, Ramazan Bakkal... 800 üyeli Hukukçular Birliği'nin başkanı Kerinçsiz ve arkadaşları, son bir yıl içindeki saldırgan tavırlarıyla sürekli Türkiye'nin gündeminde. Bugüne kadar dokuz aydın hakkında suç duyurusunda bulunuldu, polis barikatları aşıldı, duruşma salonları, toplantı ve paneller basıldı. İnsanların suratına tükürüldü, hakaret edildi, yumruklandı. Arabalar tekmelendi, domates, yumurta atıldı. Son olay, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV) "Zorunlu Göç ile Yüzleşmek: Türkiye'de Yerinden Edilme Sonrası Vatandaşlığın İnşası" adlı kitabın tanıtım toplantısında yaşandı. Düzenleyicilerinin sözlü ve fiziksel saldırıya uğradığı, tokatlandığı toplantı bu nedenle yarım kaldı. Kerinçsiz ve arkadaşlarının bugüne dek gerçekleştirdikleri eylemler özetle şöyle: Polisin yetersiz kaldığı ve izlemekle yetindiği olaylar zinciri; 6 Eylül 2005'te Beyoğlu'nda açılan 6 - 7 Eylül Olayları Sergisi'nin basılmasıyla başladı. İnsanlarla birlikte tablolar da saldırıya uğradı. İkinci olay 8 Şubat 2006'da alternatif Ermeni Konferansı'nda meydana geldi. Konferans ertelendi, toplantının ertelenmesini eleştiren gazeteciler hakkında dava açıldı. 17 Mayıs 2006'da Hrant Dink'le Aydın Engin'in yargılandığı davada yine ön plandaydılar. Dink'e tükürüldü. 17 Aralık 2005'te Orhan Pamuk davasında AB'li gözlemcilere fiziksel saldırıda bulunuldu, Pamuk'un aracı yumruklandı. 7 Haziran 2006'da Perihan Mağden'in yargılandığı duruşma öncesi Mağden'e 'PKK cariyesi' diyerek saldırıldı. 23 Haziran 2006'da 2. Karekin'in Heybeliada'ya gitmesini protesto gösterisinde yaşlı bir kadın tokatlandı. 'Güvenliği sağlamak devletin görevi' Ceza hukukçusu Turgut Kazan'a göre; hiç kimse başka bir toplantıyı engelleme hakkına sahip değil. "Toplantıda belirtilen fikirleri beğenmiyorsanız, başka bir toplantı düzenlersiniz" diyen Kazan şunları söyledi: "Burada asıl önemli olan benim bu engellemelere karşı güvenliğimin korunup korunmamasıdır. Burada birinci sorumlu eylemi düzenleyen değil, bu eyleme karşı beni koruması gereken güvenlik güçleridir. Baroların bu saldırgan hukukçuları kınaması, onları daha da şımartır." Bazı hukukçular da, Kerinçsiz ve Hukukçular Birliği'nin açtıkları davalarla ilgili olarak "Bu anayasal hakkı kullanmak değil" yorumunu yapıyor. 'Kerinçsiz yönetiyor!' Türkiye'deki toplumsal olaylara, demokratik bir çözüm arayışı içinde olanlara karşı şiddet yanlısı bir tutum sergilenmesi bir süredir basının da ilgi odağı oldu. Murat Belge bir yazısında olayları "Memleketin itibarını yükseltmenin yollarından biri bu, genel olarak bu mecra. Memleketin 'erinçli ve erinçsiz', 'kerinçli ve kerinçsiz' çeşit çeşit evlatlarından bir kısmı, papazı vurarak, Talât Paşa'yı anarak, toplantı basarak, pankart açarak bu mecrada ilerliyor" sözleriyle yorumladı. Ermeni lobisine hediye! Cengiz Çandar da Kerinçsiz sayesinde Hollandalı Joost Lagendijk'in Türklüğü aşağılamaktan ötürü yargılanacağı bir "Türkiye 2005 ironisi" ile karşı karşıya olduğunu belirterek şunları yazdı: "Lagendijk'in nasıl olup, Türkiye'de "kodes"e tıkılabileceğini pek kestiremiyoruz... Türkiye'yi son üç aydır, Erdoğan'dan ziyade Kerinçsiz yönetiyor. Tabii, bunu TCK'nın 301. maddesi sayesinde yapıyor." Semih İdiz de Kerinçsiz ve ekibinin Dink ile ilgili davanın görüldüğü mahkemedeki görüntüleri "Fransa'daki Ermeni lobisi için tam bir hediye oldu" sözleriyle değerlendirdi. MİLLİYET
<< Önceki Haber Nereden çıktı bu Kerinçsiz? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER