O dönem bitti: Karadayı'ya kötü haber

Şüphelilerin, "o ses bana ait değil, montaj yapılmış, ortam dinlemesi" gibi savunmaları artık tarih oluyor.

O dönem bitti: Karadayı'ya <b>kötü haber</b>

Türkiye'de kanunî çerçevede yapılan ses kayıtları mahkemede kesin delil olarak kabul görürken, kayıtlara yönelik itirazların haklı olup olmadığı da kurumların teknik incelemeleri sonucu netleşiyor. Konuyla ilgili tartışmalar özellikle Ergenekon soruşturması sırasında gündeme geldi. Şüpheliler arasında yapılan telefon görüşmeleri mahkeme kararlarıyla kayıt altına alınırken, ilginç eleştiriler dile getirildi. Bunların delil olmayacağı itirazları kabul görmeyince 'montaj yapılmış' gibi gerekçeler ortaya atıldı. Ancak Adli Tıp Kurumu, gelişmiş teknolojisi ile bir yıldır kendisine sunulan kayıtlardaki sesleri analiz edip hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde 'seslerle' ilgili rapor hazırlıyor. Raporda, sesin kime ait olduğu ve montaj olup olmadığı soruları net bir şekilde cevaplanıyor. Bu da şüphelilerin, "o ses bana ait değil, montaj yapılmış, ortam dinlemesi" gibi savunmalarını boşa çıkarıyor. Adli Tıp Kurumu, resmî bilirkişilik müessesesi olarak son sistem ses ve görüntü analizi laboratuvarında, tıpkı DNA testi gibi yüzde yüze yakın kesinlikle sesin sahibini ve montaj yapılıp yapılmadığını tespit edebiliyor. Son olarak eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında ANAP lideri Erkan Mumcu'ya "p..." diyen argo sözleri için "montaj" demişti. Sağlık sorunları sebebiyle GATA'ya sevk edilen Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur da doktorlarla yaptığı konuşmalarda mahkemeleri 'bizden' diye sınıflandırmıştı. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi bünyesinde kurulan Ses ve Görüntü Analizi Şubesi'nin, son teknoloji cihaz ve yöntemleri kullanan laboratuvarı kapılarını ilk kez Zaman'a açtı. Yetkililer, "İster ortam dinlemesi ister telefon kaydı olsun, tek yumurta ikizleri dışındaki her sesin sahibini Ses ve Görüntü Analizi Şubemiz kesin olarak kimliklendirebiliyor. Montaj ve kurgu olup olmadığını tespit edebiliyoruz. Ortam dinlemelerinde tek bir sesi ayırıp inceleyebiliyoruz. Şüpheliden aldığımız sesle kayıtlı sesi karşılaştırarak bir analiz yapıyoruz ve kayıtta kurgu ve montaj hilesi olup olmadığına bakıyoruz." diyerek görevlerini tanımlıyor. Telefona bez dönemi bitti! Ses, adli tıp laboratuvarlarında spektrogram adı verilen yöntemle yazılı grafiğe dökülüyor. Spektrogramlarda Türkiye'de yaşayan insanları en çok ele veren ise 'a, e, i' sesli harfleri. Spektrogram, sesi elektronik ortamda megahertz olarak ölçüyor. Ton Türkçede "a, e, i" harflerinde çıkarılan seslerde yoğunlaşıyor ve iyice belirgin hale geliyor. Telefona bez koymakla, inceltip kalınlaştırarak konuşmakla sesin rengi, orijinalitesi değişmiyor. Hiçbir insan diğerinin sesini taklit edemiyor. İnsan kulağıyla ayırt edilemeyen taklit ses, gırtlak yapısı ve sesin rengi dolayısıyla laboratuvar ortamında yüzde yüz kesinlikle ayırt ediliyor. En zor ayırt edilen ses tek yumurta ikizleri ama o da imkansız değil. Kurum, özel kişilerden gelen talepleri kabul etmiyor. Savcılık ve mahkemeden gelenlere cevap veriyor. Ses kaydı internete düşünce "montaj" veya "bana ait değil" diyerek seslerini yalanlama yoluna giden kişilerin, savcılığa başvurup bunun tespitini isteyerek aklanması mümkün.

İŞTE O ŞOK SÖZLER

<< Önceki Haber O dönem bitti: Karadayı'ya kötü haber Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER