Okul, cami, kışla el ele

Kadına yönelik şiddetin son bulması için önemli adımlar atılıyor.

Okul, cami, kışla el ele

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bu amaçla Diyanet, Genelkurmay ve Milli Eğitim Bakanlığı ile mutabakata varıldığını açıkladı. Teknik takip sistemi gibi tedbirlerin yer aldığı kanun taslağı ise bayramdan sonra Bakanlar Kurulu'na sevk edilecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddette 'kol kırılır yen içinde kalır' döneminin bittiğini söyledi. Zaman'a konuşan Şahin, aile içi şiddeti önleyici mekanizmaları güçlendireceklerini belirterek, çözüme ilişkin üç boyutlu koruyucu ve önleyici yol haritasını anlattı. Bakan Şahin, kadının eğitim düzeyinin artması ve ekonomik hayata katılımıyla problemin azalacağı görüşünde. Aile hekimliği gibi 'aile sosyal destek uzmanlığı' uygulamasının da 2012 yılında yürürlüğe gireceğini ifade ediyor. Teknik takip sistemi gibi tedbirlerin yer aldığı temel kanun taslağının ise bayramdan sonra Bakanlar Kurulu'na sevk edileceğini aktarıyor. Aile Bakanı Şahin, problemin çözümünde üçüncü boyuta zihinsel dönüşümü koyuyor. Bu amaçla Diyanet, Genelkurmay ve Milli Eğitim Bakanlığı ile mutabakata varıldığını kaydediyor. Buna göre Genelkurmay Başkanlığı ile ortak çalışma mekanizması kuracak olan Diyanet İşleri Başkanlığı, 'aydınlanma projesi'ni yürütecek. Özel bir komisyon kuran Milli Eğitim Bakanlığı da okullardaki müfredat ve kitapları gözden geçirecek. AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, kabinenin tek kadın üyesi. Kadın ve aileyle, Meclis'e girdiğinden beri ilgili. Artık sorunları çözme makamında ve sorumluluk alanı oldukça geniş. 'Aile, kadın, yoksullukla mücadele, sosyal yardımlaşma, yaşlılar, engelliler ve yetiştirme yurtları' diye uzuyor. Bakanlıktaki dördüncü ayına da yüksek tempoda giriyor. Önündeki en can alıcı dosya ise kadına yönelik şiddetin önlenmesi. Zaman'a konuşan Bakan Şahin, kadına şiddetin yüzde bin 400 arttığına ilişkin istatistikleri sağlıklı bulmuyor. Tabloyu, "Kapalı toplumda kendi içinde üç maymunu oynayan bir sorun vardı. Açık toplumda halının altındaki pislikler artık görülüyor, temizleniyor." ifadeleriyle açıklıyor. Başbakan'ın genelgesiyle ilk kez 'bu toplumsal bir sorundur ve kayıt altına alınmalıdır' denildiğini hatırlatırken ekliyor: "Hepsi kayıt dışıydı. 'Ne yaptın da bunu hak ettin?', 'Kocan sever de döver de', 'Kol kırılır yen içinde kalır' anlayışı vardı. Şimdi değişti. Kayıt altında. Daha önceki rakam bilinmediğinden 'Aman Yarabbi ne oluyoruz?' deniliyor. Elbette bize düşen, sorunu çözmektir." Meclis Töre Namus Komisyonu başkanı iken cezaevlerini gezdiğini de anlatan Şahin, şunları kaydediyor: "Erkek mahkumlardan 'Şimdiki aklım olsa bunu yapmazdım' hikâyeleri dinlemiştim. Erkeği yok saymıyoruz. Pranga da vurmuyoruz. Erkeğin algısını, kadının haklarını ömür boyu içselleştirecek şekilde yönetmeliyiz. Erkek, kadının güçlenmesine psikolojik olarak da hazır olmalı. Egemenlik alanının, gücünün azalacağı psikolojisine girmemeli." Fatma Şahin, 'Aile sosyal destek uzmanlığı' pilot uygulamasının 2012'de başlayacağını da bildirdi: "Her ailenin, hekimi gibi sosyal destek uzmanı da olacak. İçinde bir tehlike varsa o ailenin sorununu çözecek sistemi hayata geçireceğiz." O anne, yılın annesi de olur, terörü anlatan simge de Fatma Şahin, Bingöl'deki saldırıda çocuklarına siper olup hayatını kaybeden fedakar anne Hatice Belgin hakkında şunları kaydetti: "O anne yılın annesi de olur, terörü anlatan simge de. İsmi de bir yerlere verilir. Sorunun daha kolay algılanmasına vesile olur. Siz yaptığınız eylemde, bir Kürt annenin çocuklarını korumak için bir Kürt canlı bombaya sarıldığı bir ortamı sağlıyorsunuz ve bunu da Kürt halkının hakkını korumak için yaptığınızı söylüyorsunuz. Bu aslında kralın çıplak olduğunu, terör örgütünün candan beslenen bir anlayış olduğunu net bir şekilde gösteriyor. O resim hiç unutulmamalı. Kardeşlik projesini güçlendirecek şekilde herkes kendisini hesaba çekmeli." Ailece yemek yersek mutluyuz Eve çok geç gidiyordum. Çocukların zaman zaman sitemi oluyor. Beraber olduğumuz anları kaliteli kullanmaya, işin duygusal tarafını, çocuklarımla olan gönül yakınlığını güçlendirmeye çalışıyorum. Yemek yapacak vakit yok ama ailemle birlikte yemek yediğimiz zaman mutlu oluyoruz. En son Taha Akyol'un Menderes kitabını okudum, etkilendim. Sinemaya en son bir ay önce gittim. Televizyon dizilerini izlemeye vakit bulamıyorum. Yurtlarda kalan 14 bin çocuğumuz var. Beni, ne hissediyorlarsa öyle adlandırmalarını isterim. Gönül yakınlığını hissetmek önemli. Abla da, anne de diyebilirler. Van'a bir eylem planıyla gideceğim.
<< Önceki Haber Okul, cami, kışla el ele Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER