"Bu yasa dışı dinleme kayıtlarından biri Hizmet Hareketi’nin hükümet çevreleri tarafından nasıl bir komplonun hedefi haline getirildiğini tüm çıplaklığıyla deşifre ediyor" diyen Zaman Yazarı Bülent Keneş, Bu son olay “Tek Adam-Tek Parti yönetimi” hülyalarıyla ete kemiğe büründürülmeye çalışılan muhaberat devletinin ne menem bir şey olduğunu da açıkça gözler önüne serdiğini söyledi.
"MUHABERAT DEVLETİ ETE KEMİĞE BÜRÜNMEYE BAŞLADI"
Demokratik ülkelerde devlet yapısının çekirdeğinin Suriye ve eski Irak’ta olduğu gibi istihbarat (Muhaberat) teşkilatı üzerine oturtmasının sakıncalarından bahsedildiğinden söz eden yazar, " Bu dinlemelerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından gerçekleştirildiği ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndaki (TİB) tasfiye sonrası servise konulduğuna dair yaygın bir kanaat oluşmuş durumdadır." dedi.
AKİT GAZETESİ'NİN SÜRMANŞETİ İŞBİRLİĞİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Erken baskı yaptığı için önemli haberleri atlamakla bilinen Akit Gazetesi'nin gece geç saatlerde internete düşen kayıtları sürmanşetten vermesine de değinen Keleş, "Yasa dışı telefon dinlemelerini yaparak, servis ettiğinden şüphelenilen MİT ile Akit Gazetesi arasında belli ki çok sağlam bir iletişim ve işbirliği söz konusudur." ifadelerini kullandı.
"ÜLKENİN GELDİĞİ DURUM DEHŞET VERİCİ"
Çıkarılan korumacı yasalarla, MİT'in üzerinden dizayn edilen ‘Muhaberat Devleti’nin ülkeyi getirdiği durumun nereden bakılırsa bakılsın dehşet verici olduğunu söyleyen Keneş, ilginç bir çıkışta bulundu. Keneş, "MİT’in 34 gencin öldürüldüğü Uludere katliamı, Başbakanlık’taki dinleme cihazları ve benzeri karanlık olaylardaki beceriksizliği de belli ki kasti bir beceriksizlik niteliğindedir. Ya da masum insanları yasa dışı takibe o kadar büyük enerji harcıyor olmalı ki MİT, asıl işini yapmaya ne vakti ne de imkânı kalmaktadır." sözleriyle tepki gösterdi.
SERVİS EDİLEN VİDEOLARIN FAİLLERİNİN BULUNAMAMIŞ OLMASI MANİDAR
Yazısında çok çarpıcı bir konuya değinen ve "bundan sonra servis edilmesi muhtemel tüm yasa dışı ses ve görüntü kayıtlarının da adresi artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır" diyen Keneş, genel seçim öncesi servis edilen mahrem görüntülere ilişkin çok çarpıcı bir tespitte bulundu. Keneş, "eski CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’la ilgili gizli çekilmiş mahrem görüntüleri seçim meydanlarında bile kullanmaktan çekinmeyen bir çevreden ne beklenebilir ki? Gerek Baykal’ın, gerekse MHP’li vekillerin servis edilen mahrem görüntülerinin faillerinin aradan geçen 3 yıla rağmen hâlâ bulunamamış olması, hükümeti zaten zan altında bırakmaktaydı. Hocaefendi’nin yasa dışı dinlenen telefon görüşmelerinin servis edilmesi bu zannı şüphe bırakmayacak şekilde güçlendirmiştir. " ifadelerini kullandı.
Yazısının sonunda yetkilileri göreve davet eden Keneş, "Yetkisi olmadığı halde tüm telefon görüşmelerini yasa dışı dinleyen ve aldıkları kayıtlardan hizmet ettikleri siyasî iradenin işine gelenleri manipülatif bir şekilde servis eden çevrelerin bu hukuksuzluğu karşısında Cumhurbaşkanı, Meclis ve ilgili devlet kurumları bir şeyler yapmayı düşünüyor mu? Bu güzel ülkenin keyfîliğin, kural bilmezliğin ve hukuk tanımazlığın yeni norm haline geldiği 5. sınıf bir kabile devleti görüntüsüne bürünmesine sessiz mi kalınacak?" diye sordu.