Dershanelerde 50 bini öğretmen olmak üzere toplam 70 bin 209 kişinin istihdam edildiğinin vurgulandığı raporda etüt merkezlerinde ise 1065’i öğretmen 2065 kişinin çalıştığı kaydedildi. Dershane çalışanlarının yıllık maliyetinin ise 482 milyon 6 bin 400 lira olduğu belirtildi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 2011 Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu’nda dershaneler konusunda önemli bilgiler yer aldı. Dershanelerin bir üst okula hazırlık döneminde oldukça başarılı hizmetler vermesine rağmen, sistem dışı gösterilmeye çalışıldığı ve kapatılması için çareler arandığı belirtilen raporda, 50 bini öğretmen 20 bini temizlik ve danışman gibi alanlarda da 70 bin kişi dershanelerede çalıştığı belirtildi.

Bugün'de yer alan rapora göre, 50 bin 209 öğretmen dershanelerde istihdam ediliyor. Öğretmenlerin yanı sıra dershanelerde temizlik ve danışman gibi alanlarda 20 bin kişinin çalıştığı aktarıldı. Etüt merkezlerinde çalışan öğretmen sayısı bin 65 olarak tespit edildi.

Burada çalışan personel sayısının ise 1000 olduğu bilgisi raporda yer aldı. Buna göre dershane ve etüt merkezlerinin kapanması ile birlikte öğretmenlerin yanı sıra 21 bin çalışanın işsiz kalma tehlikesi ile karşı karıya kaldığı ortaya çıktı. Raporda personel istidamı konusunda özel sektörün çalışanını sürekli hizmet içi eğitime tabi tutuğu ve bu sayede çağdaş eğitim standardına ulaştığı belirtildi.

Dershanelerin çalıştırdığı personele verdiği maaşın net ücretin yaklaşık yüzde 60’ının devlete vergi olarak aktarıldığı vurgulanan raporda, dershanelerin yıllık 482 milyon 6 bin 400 Türk Lirası ödediği bildirildi. Vergi ve sigorta olarak 289 milyon 203 bin 840 TL’de devlete ödenen tutar olarak hesaplandı. Dershanelerin öğretmen dışı istihdam olan 20 bin kişiye yıllık 168 milyon lira ödediği belirtildi. Personele verilen maaştan yıllık olarak 100 milyon 800 lira vergi ve sigorta olarak devlete ödendiği aktarıldı.

Etüt merkezlerinin yıllık devlete ödediği vergi ve sigorta ücretinin 6 milyon 134 bin 400 lira olduğu kaydedildi. Yine etüt merkezlerinde çalışan öğretmen dışı personel için devlete 5 milyon 40 bin liranın ödendiği görüldü.  

Özel okulların özellikle orta ve küçük illerde öğrenci bulamadığı hatta promosyon ile öğrenci almaya çalıştıkları bilgisi de raporda yer aldı. Özel okulların tüm indirim ve promosyon çalışmalarına rağmen öğrenci bulmakta zorlandıkları vurgulandı. Mevcut tüm özel okulların yüzde 30 boş kapasite ile çalıştığına işaret eden raporda bu boş okulların doldurulması gerektiği hatırlatıldı.

Büyükşehirde bulunan özel okullarda da istenen düzeyde öğrenci bulamadığı kaydedildi.Özel eğitim sektörünün gelişmesi için eğitim devletin işidir, ücretli eğitim faaliyetleri fırsat eşitliğini bozuyor gibi anlayışların terk edilmesi gerektiği aktarıldı. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi ile ilgili raporda “Bu teklif mevcut özel okulların tam kapasite çalışmadığı düşünülürse rasyonel bir teklif değildir” denildi.

Dershanelerin devlet okullarına paralel olduğu eleştirisine karşılık raporda eğitim istekliliği sonradan ortaya çıkan, geçmişteki eksikliklerini tamamlamasına ve öğrencilerin eğitimdeki hatalarını telafi etmesine yardımcı oldukları bildirildi. Raporda dershanelerin bu işlevi sayesinde eğitim eksiği olan öğrencilerin akranları ile girdikleri yarışta başarılı oldukları belirtildi.

Raporda dershanelerin ezberci, sadece test tekniğini öğreten kurumlar gibi yansıtılmasının doğru olmadığı belirtildi. Analiz ve sentez yapamayan çocuğun başarılı olamayacağı bildirilen raporda “Dershaneler de öğrencinin ihtiyaç duyduğu tekrara dayalı eğitimlerini ezberciliği öne çıkaran analiz ve sentez yeteneğini öldüren gibi sunulmaya çalışmak doğru olmaz” ifadeleri yer aldı.

Özel dershanelerin okullara alternatif değil eğitim sistemini destekleyici niteliği olduğu bildirildi. Dünyanın pek çok ülkesinde de örgün eğitimi destekleyen eğitim kurumlarının ön plana çıktığı hatırlatıldı. Raporda dershane, etüt merkezi ve çeşitli özel kursların sınırlandırılması halinde ise eğitime destek olan alternatif kurumların gelişmesinin imkansız olduğu ifade edildi. Kapatılması planlanan etüt merkezleri içinde gelir düzeyi düşük çocukların bu kurumlarda okul dışı zamanlarını verimli kullandıkları kaydedildi.

Kapatılması planlanan eğitim kurumlarının eğitim sisteminin dışına itilenlerin sisteme yeniden dahil olması, bölge bakımından dezavantajlı durumda olanların bu durumlarını ortadan kaldıran alternatifsiz tek yasal kurum olduğu belirtildi.

Dershanelerin veliler açısından ise çocuğunun eğitim açıklarını kapatmaları, evde kazandırılamayan planlı çalışma alışkanlığının kazanılmasına katkı sundukları kaydedildi. Bunun yanı sıra gençlerin sonradan fark ettikleri eğitim ihtiyaçları ve sorumluluklarını fark ettirmede katkı sağladığı bilgisi raporda yer aldı.