Vahşeti önleyen e-mail!

Adana’da eyleme giderken yakalanarak tutuklanan canlı bomba Ayfer Ayçiçek hakkında açılan davanın iddianamesinde canlı bombanın yakalanması ile ilgili çarpıcı bilgiler yer aldı.

Vahşeti önleyen e-mail!

Adana’da eyleme giderken yakalanarak tutuklanan canlı bomba 27 yaşındaki Ayfer Ayçiçek hakkında açılan davanın iddianamesinde, bindiği taksinin kendisinden şüphelenen şoförünün, emniyete gönderdiği elektronik postayla harekete geçen polis tarafından yakalandığı belirtildi. Suriye’de bomba eğitimi aldıktan sonra, bu ülke üzerinden Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne, buradan da eylem yapmak üzere Adana’ya gelen PKK’nın canlı bombalarından olduğu belirtilen ‘Ebru Kara’ sahte kimlikli Ayfer Ayçiçek, 23 Mayıs’ta taksiyle Adana’nın Ceyhan İlçesi’ne giderken 11 kilo plastik patlayıcı ve bomba yapımında kullanılan malzemelerle birlikte yakalandı. Kadın canlı bombayı Adana’ya getirdiği iddia edilen 28 yaşındaki Adem Barık ile evinde barındıran 42 yaşındaki Ramazan Şahiner de seri operasyonlarla ele geçirildi. Tutuklanan canlı bomba Ayçiçek ve Adem Barık ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ramazan Şahiner hakkında Adana 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘silahterör örgütüne üye olmak’, ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak’, ‘başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘iftira’ ve ‘terör örgütüne bilerek yardım etmek’ suçlarından dava açıldı. Ayçiçek hakkında 39 yıl 6 ay, Barık ve Şahiner hakkında ise 13’er yıl hapis cezası istendi. Polis, savcılık ve nöbetçi mahkemede susma hakkını kullanan canlı bomba davasının iddianamesinde, sanığın 1995’de terör örgütü PKK'ya katıldığı, suikast, sabotaj, özel kuvvetler birimlerinde görev aldığı ve canlı bomba eyleminde bulunması için Adana’ya gönderildiği belirtildi. Hakkında 2004’de Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘PKK terör örgütü üyesi olmak’ suçundan açılmış devam eden bir davasının da bulunduğu belirtilen iddianamede, kadın canlı bombanın, Barık ile birlikte onu Şanlıurfa’dan Adana’ya getiren taksi şoförü M.K.’nin, sanıkları bıraktıktan sonra polise elektronik posta göndererek yakalanmalarını sağladığı da kaydedildi. Kadın canlı bombanın yakalandığı haberinin televizyon ve gazetelerde yayınlanması sonrası yapılan ihbarlarla da diğer 2 sanığın yakalandığı da ifade edildi. İddianamede, canlı bomba Ayçiçek’in yanında ele geçirilen bombalar ve bombanın patlatılmasında kullanılan malzemelerle ilgili bilgilere de yer verildi. Ayçiçek’in, patladığında yaralayıcı, öldürücü, yakıcı ve yıkıcı etkisi bulunan patlayıcıları spor çantasında, bomba yapımında kullanılan piller ile elektrik kablosu ve bir devre anahtarını kadın bağı poşetinde sakladığı belirtildi. IRAK’TA KIZLARINI ARAMIŞLAR Canlı bomba Ayçiçek’in annesi Asiye ve babası Halil Ayçiçek ile Ayçiçek’e yardımcı olan Ramazan Şahiner, Adem Barık’ın ifadelerine de iddianamede yer verildi. Baba Halil, kızı Ayfer’in Meral Tekinalp ile birlikte PKK’ya katıldığını, anne Asiye ise kızının 13 yıldır kayıp olduğunu belirtti. Kızını fotoğraftan teşhis eden anne Asiye, iddianamede, kızının kaybolduktan bir yıl sonra göndermiş olduğu mektupta PKK’ya katıldığını kendisini aramamalarını istediğini vurgulayarak, “Bu mektup üzerine 2 yıl önce eşimin Irak’ın Zaho kentine boya işi bulabileceği gerekçesiyle birlikte Şanlıurfa Emniyet’inden pasaport çıkartıp gittik. Zaho’da bir hafta süreyle kızım Ayfer’i aradık. Bulamayınca tekrar Türkiye’ye döndük'' dedi. 'KADIN HASTALIĞI' BAHANESİ Canlı bomba Ayçiçek’i Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nden Adana’ya getiren Adem Barık, mahkemedeki savunmasında, Suriye’den Mahmut adlı bir akrabasının kendisini telefonla arayarak akrabası hasta bir kadını Adana’ya hastaneye götürmesini istediğini belirterek, “Ben de kadını alıp taksiyle Adana’ya getirdim. Kalacak yeri olmadığını söyleyince yengemin evine götürdüm. 2 saat misafir ettikten sonra Sabancı Merkez Camii yanında kadını bırakıp Suruç’a döndüm'' dedi. Ayçiçek’i evinde bir gün misafir eden Şahiner ise şöyle ifade verdi: “Suriye’den akrabam olan Galip beni arayıp baldızının Adana’da olduğunu, hastaneye gideceğini ve kalacak yerinin olmadığını söyledi. Misafir etmemi isteyince kadını almak için tarif ettiği yere gittim. Yöresel kıyafetli kadın aradım. Bulamadım. Bir süre sonra Galip beni arayarak buluşma yerine gelip gelmediğimi sordu. Geldiğimi söyleyince ‘misafirin geliyor’ dedi. Karşımdan gelen kadının misafir olduğunu anladım. ‘Suriye’den gelen misafir benim’ deyince onu alıp eve götürdüm. İsminin Canan olduğunu söyledi. Hastalığını sorduğumda kadın hastalığı olduğunu söyleyince fazla bir şey sormadım. Sabah taksiye binip gitti. Akşam televizyonda misafir ettiğim kadının canlı bomba olduğunu öğrenince korkup polisi aramadım.'' PKK’LILAR ALBÜMÜNDE İddianamede, Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki PKK terör örgütü üyeleriyle ilgili 58 bin fotoğrafın yer aldığı albümdeki fotoğraflardan 16’sında Ayfer Ayçiçek’e rastlandığı, elinde silah olduğu belirtildi. Ayçiçek’i yine tutuklu bir kadın PKK'lının teşhis ettiği de kaydedildi. Bu kadın terörist teşhis ederken, ‘2002’de Ayfer’i Kandil Dağı’nda gördüm. Aynı kampta 2 ay birlikte kaldık. Ben istihbarat bölümündeydim. Ayfer ise önceleri suikast, sonra sabotaj timinde görev yaptı. Daha sonra özel kuvvetler ve kadın çalışma grubunda çalıştı'' dedi. 'ANKARA’DAKİ GİBİ ADANA’DA DA İNSANLAR ÖLMESİN' PKK’nın kadın canlı bombası ile Adem Barık’ı Şanlıurfa’dan Adana’ya getirip, daha sonra polise elektronik posta göndererek yakalatan Şanlıurfalı taksi şoförü M.K., mektubunda, “Adem Barık yanında sarı saçlı bir bayanla yanıma geldi. Taksi ile Adana’ya gitmek istediklerini söylediler. Ben de arabamla onları Adana’ya getirdim. Yoldayken kadın konuşurken Adana’da intihar edeceğini, bomba ile patlayacağını söylüyordu. Bu kadın PKK’lıdır. Televizyonda Ankara’da bomba patladığını seyrettim. Bu bombalamayı ihbar etmeye karar verdim. Ne olur bunları yakalayın. Ankara’daki gibi Adana’da da insanlar ölmesin. Vicdanım bunu kaldırmaz. Allah sizlerden razı olsun. Taksici M.K.'' dedi. ‘ANNENE SELAM SÖYLE’ Canlı bomba Ayfer Ayçiçek’in içinde yakalandığı taksinin şoförü Ahmet Alkış da şunları anlattı: “Öğle saatlerinde müşteri beklerken taksinin boş olup olmadığını sordu. Boş olduğunu söyleyince taksiye bindi. Maliyeye götüreceğim evrakı incelediğim için nereden ve nasıl geldiğini, yanında biri var mıydı görmedim. Merkez Park’ta amcasının olduğunu onu alacağını söyledi. Giderken ‘Ceyhan’a gidebiliriz. Gider misin?’ diye sordu. Gidebileceğimi söyledim. Caminin yanındaki parkın kenarında 50- 55 yaşlarında 60- 65 kilogram ağırlığında, pis sakallı, esmer tenli, koyu renkli gömlek ve pantolon giymiş birini gösterdi. Bu kişi taksinin yanına yaklaşıp, kapıyı açtı. Elindeki çantayı koltuğun üzerine koydu. Yaklaşık bir dakika konuştular. Erkek ayrılırken ‘annene selam söyle’ dedi. Taksiyi hareket ettirdikten sonra ‘Ceyhan’a mı gideceğiz?’ diyerek sorduğumda ‘evet’ diye cevap verdi. Dadaloğlu kavşağında kırmızı ışıkta durduğumda polisler yakaladı.'' DHA
<< Önceki Haber Vahşeti önleyen e-mail! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER