Yapılması gereken en doğru şey...

Sınır ötesi operasyonun deli gibi tartışıldığı, savaş olsun diye şahinlerin durmadan gaz verdiği bu günlerde belki de yapılabilecek en doğru şey Çanakkale Şehitliğini ziyaret etmek...

Yapılması gereken en doğru şey...

Gelibolu yarımadasını karış karış dolaşmak, ANSAC, Türk, İngiliz diye ayırt etmeden, hiç üşenmeden BÜTÜN şehitlikleri dolaşmak ve savaşın korkunçluğunu yeniden ve yeniden hissetmek gerek.. Evet. Bugünlerde yapılması gereken en doğru şey budur. Her iki taraftan da en az 120 bin kişinin, (isteyen sayıyı arttırabilir, benim güvendiğim kaynaklar böyle diyor) 120 bin gencecik insanın yattığı (hepsi ya 19 ya 20 yaşında.. Neredeyse çocuk!) bu dev mezarlık yarımadası, bu dev şehitlik toprağı, evet, yeniden karış karış dolaşılmalı. Karış karış, mezarlık mezarlık, anıt anıt dolaşıp " bu 120 bin insan neden öldü�" diye yeniden ve yeniden düşünmek gerek.. Ta başına gitmek gerek.. Bu kadar insan neden öldü daha hayatlarının baharındayken? Almanlara güvenip savaşa girmeseydik bütün bunlar hem bizim hem Jonny�lerin (ANZAC askerleri) başına gelir miydi? Savaştan medet ummayan yöneticilerimiz olmasaydı, sağduyulu ve serin kanlı olsalardı, bir koyar üç alırız demeselerdi, "iki tepeler, geliriz" demeselerdi bütün bu belalar başımıza gelir miydi? Vatanı korumak diyorlar... Savaşa hiç girmeseydik vatanımızı korumak zorunda kalacak mıydık acaba? Hem de 70-80 bin şehit verip? O an başımızda Enver, Cemal, Talat yerine sağduyulu yöneticilerimiz olsaydı belki de kaderimiz bambaşka olacaktı.. Kim bilir.. *** Gelibolu'dan daha etkileyici bir "savaş karşıtı" anıt düşünemiyorum. Diktiğimiz o dev dört ayaklı "şeyden" söz etmiyorum. İngilizlerin Helles anıtında da söz etmiyorum. Bizzat mezarların kendilerinden söz ediyorum. Yarım adanın her bir köşesinden, her bir kuytusundan insanın karşısına çıkan irili ufaklı, çiçekli, çiçeksiz on binlerce Asker mezarından söz ediyorum.. Yaşlarını okurken (19..20..19..20) ister Türk ister Yeni Zelanda'lı olsun, göz yaşlarını tutamadığın yüzlerce mezardan.. Bu çocuklar neden ölmüş dedirten hüzün dolu köşelerden.. Başka hiçbir şey insanı savaştan daha fazla soğutamaz. Henüz beyinleri "kirlenmeden, kirletilmeden" bütün çocukların buraya getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve de bazı köşe yazarlarımızın.. *** Askeriyle, siviliyle, teröristiyle 40 bine yakın insan öldü 23 yılda. Belki de daha fazladır. Rakamlara güvenmeyeli çok oldu. 2000 yılında yine Genel Kurmay'ın açıklamasında 5500'lerde gezinirken şehit sayısı, geçen gün, tam da yazım üzerine, birden 4500'ler şeklinde açıklandı. Yorum yapmayacağım. Bütün iyi niyetimle son rakamın doğru olmasını temenni ediyorum. Fakat böyle giderse Çanakkale Savaşında verdiğimiz şehit kadar şehit vereceğiz pek yakında. Ve ayrıca Kurtuluş Savaşında verdiğimiz şehit sayısını asker ve sivil toplamında geçmiş durumdayız. Efendim? Hâlâ mı savaş diyorsunuz? Yok mu başka önerisi olan? Tuğçe Baran/Vatan
<< Önceki Haber Yapılması gereken en doğru şey... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER