Yargıtay, mahkemenin yetkisini gasp etti

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in terör örgütü üyeliğinden yargılandığı Erzurum'daki Ergenekon davası, skandal gelişmelere sahne oluyor.

Yargıtay, mahkemenin yetkisini gasp etti

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, önceki gün verdiği kararla, Cihaner'in dosyasını Ankara'ya taşıdı. Böylece internete düşen ses kayıtlarındaki kurtarma planının son halkası da tamamlanmış oldu. Karar kamuoyunda şok etkisi yaptı. Hukuk fakültelerinin dekan ve öğretim üyelerinden baro başkanlarına, hukuk derneklerinin yöneticilerinden emekli yargı mensuplarına kadar herkes yapılan işlemin Anayasa'ya ve kanunlara aykırı olduğuna dikkat çekiyor. Yargıtay'ın yerel mahkemelerin görev alanındaki örgüt davasına bakmasının yetki gaspı anlamına geldiği vurgulanıyor. 19 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Hakan Hakeri, dışarıdan zorlamalarla yapılan yargılamanın adalete gölge düşüreceği uyarısında bulunuyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç. Mustafa Şentop, Yargıtay ve Danıştay'ın seçtiği 'üst ağalık' yolunun yanlış olduğuna işaret ediyor. Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin'e göre hukuksuzluk üzerine hukuk inşa ediliyor. Eski DGM hâkimi Ahmet Çağlayan, "HSYK'daki değişikliğin haklılığı ortaya çıktı." derken, Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır, ses kayıtlarına atıf yapıyor: "Mesele bir kısım yüksek yargı mensuplarının ideolojileri çerçevesinde yürütülüyor." Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Başsavcı İlhan Cihaner'in ağır ceza mahkemesinde yargılandığı terör davasının Yargıtay'a alınmasına dair kararına hukukçuların tepkisi sürüyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Mustafa Şentop, Yargıtay'ın kararının yerel mahkemelerin alanını daraltmak olduğuna dikkat çekerek, "Yargıtay, Danıştay gibi yüksek mahkemeler yerel mahkemeler üzerinde üst ağalık gibi üst çalışma yolunu seçiyorlar, bunlar yanlıştır." dedi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Onursal Üyesi Cevdet İlhan Günay, özel bir suç niteliğinde olan terör suçuna özel yetkili mahkemelerin bakması gerektiğini belirterek söz konusu kararın yargılamanın seyrini değiştirebileceğine dikkat çekti. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ise Erzincan davasıyla ilgili dosyanın içinden çıkılmaz bir hale sokulduğunu, mağdurların AİHM'ye başvurma hakkına sahip olduğunu ifade etti. Arınç: Yüksek yargı, içindeki çürük elmaları temizlemeli Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İlhan Cihaner'i kurtarma planında yer alan adımların teker teker uygulamaya geçirilmesinin yargının itibarını düşürdüğünü söyledi. Yargının kendi içindeki çürük elmaları temizlemesi gerektiğinin altını çizen Arınç, "Yargı adına fevkalade üzülüyoruz. Bu konuşmalar ve bunları söyleyen insanların kimlikleri, Türkiye'de yüksek yargıda ciddi sorunlar olduğunu göstermektedir." dedi. Arınç, Yargıtay Başkanı'nın, zaman zaman 'Olayı soruşturuyoruz, gerekenler yapılacaktır.' şeklinde açıklama yaptığını da hatırlattı ve ekledi: "Bu soruşturmalar varsa, sonucunda neler yapıldığını hepimiz merak ediyoruz." Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, deşifre olan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i kurtarma operasyonuyla ilgili ses kayıtlarında sözü geçen eylem planlarının teker teker uygulanmasının, yargının itibarını düşürdüğünü söyledi. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nü ziyaretinde Bülent Arınç'a, Başsavcı Cihaner'le ilgili internete düşen ses kayıtlarıyla ortaya çıkan kurtarma planının, yalanlanmamasına rağmen adım adım uygulamaya konulduğu hatırlatılarak, bu konudaki görüşü soruldu. Yargının kendi içindeki çürük elmaları temizlemesi gerektiğinin altını çizen Arınç, "Eğer yüksek yargı sadece bağımsızlığı arzu ediyor, 'Biz ne yaparsak doğrudur, kendi içimizde yanlış yapanlar da olsa onları biz bağışlarız.' diye düşünüyorsa, ben şahsen çok üzülürüm. Böyle bir yüksek yargının ayakta kalması ilelebet mümkün olmaz. Süratle kendilerini temizlemeli, yenilemeli, denetlenebilir olmalı ve suç teşkil eden bu tür eylemler karşısında gereğini süratle yapmalıdırlar." dedi. Bu tür olaylar açığa çıktıkça yargı içindeki sıkıntıların boyutlarının da netleştiğini belirten Arınç, "Esasen bu konuşmalar ve bunları söyleyen insanların kimlikleri, Türkiye'de yüksek yargıda ciddi sorunlar olduğunu göstermektedir. Sayın Yargıtay Başkanı, zaman zaman bu konularda, 'Olayı soruşturuyoruz, gerekenler yapılacaktır.' demesine rağmen bu soruşturmalar varsa, bitirilip bitirilmediğini ve sonucunda neler yapıldığını hepimiz merak ediyoruz." şeklinde konuştu. Kurumların hiçbir şekilde yapranmasını istemediklerini anlatan Arınç, "Biz kurumlarımızın itibarlı ve güçlü olmasını isteriz. Bunu Silahlı Kuvvetler için de, yargı için de, bürokrasi için de isteriz, çünkü bu kurumları itibarlı yapan şey şeffaf, dürüst ve denetlenebilir olmalıdır."
<< Önceki Haber Yargıtay, mahkemenin yetkisini gasp etti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER