Bir önceki açıklamada, 'Suriye resmî makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen' ifadesi kafaları karıştırmıştı. Genelkurmay bu kez 'Suriye düşürdü' vurgusu yaptı. 22 Haziran'da meydana gelen olayın ardından güvenlik zirvesini toplayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uçağın 'Suriye tarafından Akdeniz'de uluslararası hava sahasında vurulduğunu' açıklamıştı. Genelkurmay Başkanlığı ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 'keşif uçağının enkazında herhangi bir yangın başlatıcı madde profiline, organik ya da inorganik patlayıcı madde artığına ve herhangi bir mühimmata rastlanmadığı'nı vurgulamış, uçak hakkında 'Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen' ifadelerine yer vermişti. Dün ise Silahlı Kuvvetler'den yeni bilgiler geldi. TSK'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, "Kriminal inceleme sonucuna göre; uçağımızın düşürülme nedenleri arasında, Suriye tarafından iddia edildiği gibi bir uçaksavar ateşi ile düşürülme ihtimalinin ortadan kalktığı görülmüştür. Deniz dibindeki önemli parçaların çıkarılıp teknik incelemeleri tamamlandıktan sonra uçağımızın Suriye tarafından nasıl düşürüldüğünü tespit etmek mümkün olabilecektir." denildi. Açıklamada ayrıca "Kurtarma faaliyetlerinde, şehitlerimizin naaşlarının deniz dibinden çıkarılmasına öncelik verilmiş, bu arada bazı küçük parçalar da çıkarılmıştır. Ağır ve büyük parçalar deniz dibinde kalmıştır. 11 Temmuz 2012 tarihli açıklamamızda belirtildiği üzere Nautilus araştırma gemisinin bölgeden ayrılmasından sonra kurtarma faaliyetlerine kendi imkânlarımızla devam edilmiştir. Uçağımızın diğer önemli büyük parçalarını çıkarmak için yeni imkânlar araştırılmış ve bu çalışma sonuçlandırılmıştır." denildi. İki senaryo Son gelişmelerle ilgili Zaman'a bilgi veren Savunma kaynakları, ortada akla yatkın iki senaryonun olduğunu belirtiyor. Buna göre, uçak enkazının üzerinde herhangi bir mühimmat bulgusuna rastlanılmaması 'füzeyle düşürüldü' iddiasını boşa çıkarıyor. Suriye tarafından açılan uçaksavar ateşinden kaçmak için keskin manevralar yapan uçağın denize çakılmış olabileceği değerlendiriliyor. RF-4 keşif ve gözetleme uçağının alçaktan uçtuğuna dair görgü tanıklarının anlatımları da bu tezi güçlendiriyor. Yine pilotların kask ve botlarının çok zarar görmemiş bir halde bulunması, uçağın füzeyle vurulmadığının işaretlerinden biri olarak yorumlanıyor. Ayrıca uçağın kendisine atılan muhtemel bir 'radar kilidi'nden kaçarken de düşmüş olması ihtimal dahilinde. Diğer bir senaryo ise teknik arıza ya da pilotaj hatası.