Hanefi Avcı'dan Ayhan Bora Kaplan yorumu:

Emniyet eski Müdürü Hanefi Avcı, Ayhan Bora Kaplan soruşturması hakkında "Tam manasıyla bir mafyanın karşı operasyonu" ifadelerini kullandı.

SHABER3.COM

Gerçek Gündem'den aktarılan habere göre bir dönem Emniyet genel müdürlüğü görevinde bulunan Hanefi Avcı, Ayhan Bora Kaplan olayını değerlendirdi.

ABK suç örgütüyle ilişkisi olduğu öne sürülen ve İçişleri Bakanlığı tarafından gözaltına alınan Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki 3 müdür hakkında da konuşan Avcı, "tam manasıyla bir mafyanın karşı operasyonu" dedi.

Karar TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'a konuşan Hanefi Avcı şunları söyledi:

"Söz konusu soruşturma ile ilgili başrolde konuşan Serdar Sertçelik'in ifadesini emniyet almış. Birkaç gün sürmüş, savcı ifadesini almış, bir evrak hazırlamışlar. Hiçbir bakanın adı geçmiyor, Hasan Doğan'ın adı geçmiyor, Mücahit Bey'in adı geçmiyor, hiç kimsenin adı geçmiyor. Sonra Serdar Sertçelik denen kişi gizli tanık yapılmış. Bu süreçte emniyetle irtibatlar var, böyle bir iddiadan bahsedilmemiş, yani bu isimleri monte edelim bakanların isimlerini buraya monte edelim diye bir konuşma geçmemiş kendi aralarında. Ne zamanki şahıs yurt dışına çıkmış, mahkeme yaklaşmış dava için gelmek istemediği zaman bu süreçte telefon konuşmalarında bu isimler geçmeye başlamış. Bu isimlerde böyle ucundan kenarından sanki bunlar hakkında beyanda bulunması lazım gibi bir konuşmalar yapılmaya başlanmış. Bu telefonla yapılıyor beraberler görüşmeler var koruyorlar, getiriyorlar hatta yaralanıyor. Hiçbir şey konuşulmamış ama yurtdışına çıktıktan sonra telefonda geçen konuşmalar var.

‘MAHKEMEYE GİTMESİ GEREK'

Şimdi böyle bir olayda polis soruşturma sırasında ifade alabilir bir defa ama ikinci defa ifade alamaz, yasal olarak mümkün değildir. Mahkemeye intikal etmiş bir konuda savcı da ifade almaz polis de yapmaz, direkt mahkemeye gitmesi gerek. Polisin bu safhada bu şahsa böyle bir ifade ver gel ifade alalım ifade monte edelim diye bir şey söz konusu olamaz. Mahkemeye intikal etmiş bir konu sadece mahkemede konuşulabilir. Adı geçen kişi bundan bir süre önce ayağından vuruluyor, mahkeme safhasına bakıyorsunuz; şahsın zaten tanık olduğu çok açık belli. İfadenin veriliş biçiminden belli, her şeyden belli. Şimdi içerde bulunan mafya mensupları bu kişileri tehdit ediyorlar, bu ifadeni değiştirmen, vazgeçmen lazım diye. Kişi galiba yok diyor ve ayağından vuruluyor. Her ne kadar tesadüf dense de vuranların bu çete mensuplarıyla irtibatta oldukları herkes tarafından bilinen bir olay. Şimdi bütün bunları toparlanınca şöyle bir olay çıkıyor; mafya karşı bir operasyon yapıyor. Şu anda bütün herkes görmesine rağmen dillendirilmiyor, bu tam manasıyla bir mafyanın karşı operasyonu. Bu görevliler ile Serdar Sertçelik arasında 10 konuşma var belki daha fazla, bize sunulan 3 tanesi. Daha önceki konuşmalarda şu şu isimlerde geçebilir deyip söylemediği ne malum. Çünkü polisler diyor ki üslerimize danışalım o isim geçsin mi geçmesin mi. Şimdi polis karar vermiş bu isimleri monte etmek istiyorsa üslere danışma diye bir şey olabilir mi. Böyle bir şeye karar verilmişse Türkiye'deyken yapılması lazım. Siz yurtdışında olduğu zaman telefonda söylüyorsunuz ayrıca diyorsunuz ki amirlerimize soralım diyorsunuz. Şimdi siz bu işe karar vermişseniz, böyle bir operasyon yapıyorsanız AKP'ye veya birtakım insanlara bakanlara, Cumhurbaşkanına en yakın insanlara bu operasyonu yapıyorsanız; bu saatten sonra gidelim danışalım bilgi alalım diye bir şey olabilir mi?

‘HEP BÖYLE BÜYÜK MAFYA OPERASYONLARINDA MAFYA, TANIKLARI ETKİLER; KİMİNE PARA VERMEYE KALKAR, KİMİSİNE ŞANTAJ YAPAR’

Yani şu olmuş, önce bu kişi aramış polisleri yemlemiş; yani demiş ki şu isimler geçebilir, onların tahmin ettiği bekleyebildikleri sansasyonel bazı isimlerden bahsetmiş. Daha sonraki konuşmada polisler bu şahsı gelmesi konusunda ikna ederken laf araya çıktığında da üslerimize soralım, danışalım gibi haddini aşan konuşmalar yapmış. Şimdi mafya operasyon yapıyor diyor ki; bu tahkikat bütün soruşturma boş tamamen polisin montajı. Bir de hükümeti tahrik ederek bu görevi yapan insanların tamamını gölgede bırakıyor. Biz bunun çok örneklerini gördük. Hep böyle büyük mafya operasyonlarında mafya, tanıkları etkiler; kimine para vermeye kalkar, kimisine şantaj yapar, kimisini tehdit eder, kimisinin ailesine baskı yapar. Bütün şahitleri bertaraf eder ve kendi içindeki tanıkları mutlak suretle etkisi altına almaya çalışır. Bunun yüzlerce örneğini gördük. Bir tanık ifade verdiği zaman bu ifade öğrenilir. Hemen ondan olayın oluş biçiminden avukatlar vasıtasıyla mahkemeye intikal etmeden o kişinin ifadesi öğrenilir ve cezaevinde öyle bir sistem kurarlar ki mutlaka ifadeyi değiştirirler. Yani bu sistem mafyanın genel yöntemidir. İnsanlar mafya ile mücadeleyi çok hafife alıp, çok kolay zannediyorlar. O kişiler bu konuda yeteneklidir, yetkinlikleri vardır. Kendi içlerinde kim ifade vermişse mutlak o ifadeyi değiştirirler, buradaki olay da budur."
<< Önceki Haber Hanefi Avcı'dan Ayhan Bora Kaplan yorumu: Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER