İbrahim Bizi Bırakma!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ağustos 17 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, 20'inci yüzyılda İslam'ın önemli simaları arasına giren Abdürreşid İbrahim'i 'İbrahim Bizi Bırakma' başlıklı köşe yazısına taşıdı.

İbrahim Bizi Bırakma!

Onun adını ilkin Fethullah Gülen Hocaefendi’den duymuştum.
Hocafendi, Ege Camilerinin kürsülerinde dünyanın büyük sarsıntılar geçirdiği 20. yüzyılda İslam’ın ıstırabını çeken Bediüzzaman, Muhammed İkbal, Mehmed Akif, Hasan el Benna, Necip Fazıl, Süleyman Hilmi Tunahan gibi bir elin parmaklarını geçmeyen büyük aksiyon adamlarını anlatıyordu.
Bu kahramanların arasında baş döndürücü aksiyonuyla Abdürreşid İbrahim’in ayrı bir yeri vardı.
“Dava insanı bir Abdürreşid İbrahim gibi olmalı,” diyordu Hocafendi, “Evine veda edip, çekip gitmeli. Ve bir daha da dönmemeli. Eğer bugün Asya’da irşad adına üç bin tane, dört bin tane insan gidip; oralarda ölür, geriye gelmezse, Asya’da kırk milyon insan dirilir.”
Abdürreşid İbrahim haritaları katlayan değil, onlara yeni çizgiler ekleyen adamdı. Bir sabah cami avlusunda bir vaiz, ertesi gün Pasifik kıyısında bir elçi; kimi zaman bir gazete sütununda kelimelerle, kimi zaman bir meclis kürsüsünde fikirlerle savaşan bir aksiyon adamı... Yolculuk onun için bir mesafe değil, bir dava; her yeni durak, yürüyüşüne eklenen yeni bir yankıdır.
 İlk tahsilini köyü Tara’daki medresede yapıyor.
Küçük yaşta anne ve babasını kaybediyor. 
Kazan'da Kışkar medresesinde okurken pasaportunun süresi doluyor. 
Hapse atılıyor.
Bu onun hayatındaki dönüm noktalarından biri oluyor.
 Hapishanede Rus hükümeti tarafından tutuklanmış çok sayıda Müslüman Türk'le tanışıyor.
Hapisten çıktıktan sonra bir Tatar zengininin hizmetkârlığını üstlenerek kutsal topraklara gidiyor. 
Peygamberin komşuluğunda beş yıl tahsil yapıyor. 
Medine’den dönünce hocası, “

Bu haberler de ilginizi çekebilir