Sürgün edilen gazeteciler İJA ile 'sürgün' verdi

Uluslararası Gazeteciler Derneği’nin (IJA) Almaya’da düzenlediği Medya tanıtım ve destek Buluşması sürgün gazeteci ve takipçilerini bir araya getirdi.

SHABER3.COM

Programın sunuculuğunu gazeteciler Erkan Tufan Aytav ve Abdullah Abdulkadiroğlu yaptı.

YouTube üzerinden yapılan yayın 42 ülkeden takip edildi.

Geceye dünyanın dört bir yanıdan canlı bağlantılarla katılan sürgün gazeteciler ‘Haksızlığa karşı sesinizin daha yüksek çıkması için özgür medyaya destek olun‘ çağrısı yaptı.

Washington, New Jersey, Brüksel, Londra ve Stockholm’den canlı yayına bağlanan gazeteciler kendi imkanları yayınlara devam ederek Türkiye’deki haksızlıkları duyurmaya devam ettirdiklerini anlattı.

ABD, Bosna-Hersek ve Almanya’dan katılan İş insanlarından sürgün gazetecilere destek verdi. ABD'den bir reklam şirketi sürgün gazetecilere yıllık 100 bin dolar destek verirken, Bosna Hersek'ten bir iş insanı 60 bin Euro destek vereceğini duyurdu. Programda Almanya‘daki iş insanlarından da ayrı ayrı 50 bin Euro, 10 bin Euro ve 5 bin Euro destek geldi. Tekil bağışçıların sayısının ise 4 bin 500’ü geçtiği duyuruldu.



Sosyal medya çalışmaları sonucunda özgürlüğüne kavuşmuş mağdurlar  da canlı yayın konuğu oldu.

Bebekleri ile hapse atılan anneler, medyanın haberleri ile işkencelerin son bulduğunu dile getirdi.  

8 yıldır İngilizce yayınlarını sürdüren TurkishMinute.com’un uluslararası kuruluşlar tarafından haberleri referans alınan bir yayın haline geldiği anlatıldı.

Programda sahne alan sanatçılar Grifon, Süvari ve Neda ise seslendirdiği parçalarla ‘tutuklu gazetecileri serbest bırakın‘ mesajları verdi.
 
ZORBANIN KARŞISINDA SUSMAYAN GAZETECİLER

Erdoğan rejimi tarafından gazetelerine ve televizyonlarına el konulan, hakları gasp edilen, hapse atılan gazeteciler Türkiye‘yi terk etmek zorunda bırakıldı.

Ama sessiz kalmadılar, gerçekleri haykırmaya, hukuksuzluklarla mücadeleye devam ettiler. Kimi evinin bir köşesini stüdyoya çevirdi, kimi taksi şoförlüğü yaparken Youtube‘de kanal açtı. Kimi gündüz kargo dağıttı, geceleri gazetecilik yaptı.

Kurdukları haber siteleri ve sosyal medya mecralarında gerçekleri hiç susmadan anlattılar. Kendilerine yönelik takip ve tacizlere, yandaş gazetelerinin istihbarat örgütleri ve mafya ile işbiriliği yaparak hedef göstermelerine, tüm maddi imkansızlıklara rağmen zorba ile mücadele etmeyi asla bırakmadılar.

Bu motivasyonlarla yola çıkan sürgün gazeteciler, International Journalists Association (IJA) ile birlikte 'Medya Tanıtım ve Destek Buluşması'nda 4’ncüsüde okurları ile buluşturdu.




BULUŞMADA KİMLER NELER ANLATTI?

İLK VİDEOLARIMI CEP TELEFONU İLE ÇEKTİM

IJA’nin buluşmasına katılan Gazeteci Cevheri Güven de, kampta kalırken bir arkadaşının teşvikle başladığı yayınlarda ilk 30 videoyu cep telefonu ile çektiğini anlattı. Güven, cesaret güce karşi ne kadar ileri gidebileceğindir. Sürgün gazeteciler her türlü zorluğa rağmen işini yapmaya devam ediyor. Bu önemli gecede şimdiye kadar gazeteciliğe devam etmek için desteklerini hiç esirgemeyen insanlarla buluştuk. Yeni yaptığımız projelere önemli bir destek bekliyoruz.

ERDOĞAN REJİMİNİN KAÇIRDIĞI İNSANLARI DÜNYAYA DUYURDUK

Güven konuşmasını söyle sürdürdü: Türkiye'de önemli insan haklari ihlalleri yaşandı, özellikle siyah transporterlar ile...Bir dönem 7000 kişi kaçırılmış, büyük kısmı kaybedilmiş. Bu dönem yine siyah transporterlar gündeme gelince araştırmaya başladım. Ayten Öztürk el yazısı ile tüm dehşet günlerini 9 sayfalık mektupla anlattı. Ama bunu kimse yayınlayamadığı için bana gönderdiler, yayınladım.

SEDAT PEKER: ERDOĞAN ABİSİNDEN PARAYI ALINCA SUSTU

Cevheri Güven, Erdoğan hakkında önemli dosyalar açıklayacağını duyuran Sedat Peker'e gönderme yaptı. ‘Cesaret güce karşi ne kadar ileri gidebileceğindir‘ diye Güven, Peker Erdoğan abisinden parayı alınca söz verdiği videoları yayınlamayi bıraktı. Seçimden önce büyük açıklamalar yapacağım diyenler cesaret edemediler. Cesaret senin ne kadar ileri gidebileceğine dair gücündür. Beni susturmak için Elon Mask ile masaya oturup 800 bin takipçili kanalımı kapatmazsa Türkiye’de twitterı tamamen kapatacaklarını söylediler ve kanalım kapandı.

WASHİNGTON, NEW JERSEY, LONDRA VE STOKHOLM’DEKİ GAZETECİLER

Geceye dünyanın dört bir yanıdan canlı bağlantılarla katılan sürgün gazeteciler ‘Haksızlığa karşı sesinizin daha yüksek çıkması için özgür medyaya destek olun‘ çağrısı yaptı. Bu mesaj çok önemli. Zira Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları ve zulümleri kısıtlı imkanlara sahip gazeteciler gündemde tutabiliyor.  Washington, New Jersey, Brüksel, Londra ve Stockholm’den canlı yayına bağlanan gazeteciler kendi imkanları yayınlara devam ederek Türkiye’deki haksızlıkları duyurmaya devam ettirdiklerini anlattı.
New Jersey'den Raindrops TV stüdyolarından programa katılan Kemal Gülen, Aydoğan Vatandaş, Ahmet Gül yeni projelerini paylaştı  Politurco.com genel yayın yönetmeni Aydoğan Vatandaş yeni dönem projelerini paylaştı MC Haber ana haber bülteni sunucusu ve gazeteci Kemal Gülen: MC Haberi 3,5 kişi işe yapıyoruz. İnsanımız güvenilir kaynaklardan haberleri almış oluyor. Haberlerde devamlılık esastır. Desteklerle MC’deki haber kalitesini de saatini de artırmış olacağız.

İlahiyatçı yazar Rıdvan Kızıltepe: Herkes şahit ki ağır bir dozer geçti. Bu akşam altını çizeceğimiz en önemli şeylerden bir tanesi kader bizi aldı bir yerlere savurdu. İyi ki de savurdu. Herkesin bulunduğu yerde yeniden canlanma dirilme oldu.


HABERLERİMİZ SÖZDE MUHALİFLERİN BİLE CANINI SIKTI

Gazeteci Adem Yavuz Arslan: Türkiye'deki zulmü sürgündeki gazeteciler olarak her platformda anlatıyoruz. Haberimiz sadece iktidari değil, sözde muhaliflerin de canını sıktı. Hala söyleycek çok sözümüz  ve projelerimiz var. Fırsatların kazası yoktur; yeni bir medya inşa ediliyor, destek olunmalı.



TÜRKİYE’DEKİ ZÜLMÜ ABD KONGRESİNDE ANLATTI

Gazeteci Abdulhamid Bilici: Gazetelerimiz elimizden alınsa da doğruları söylemeye devam ettik. ABD kongresinde Türkiye'deki insan haklari ihlallerini  ve özgür basina yönelik baskıyı anlattik. Her yerde anlatmaya devam edeceğiz

Gazeteci Tarık Toros: Sürgün gazeteciler kelle koltukta işini yapmaya çalişiyor. Zor şartlarda işini yapan sürgün gazetecilere destek vermek şart. Desteği verin bu iş huzur içinde çözülsün

Gazeteci Bülent Ceyhan: Gündüz kargoculuk gece gazetecilik yaptım. Ama yılmadım. Öğretmen Gökhan Açıkkollu’nun işkence ile öldürüldüğünü ortaya çıkardık. Demokrasi için bağımsız gazetecilik çok önemli. Özgür gazetecilik adına ciddi bir boşluk var. Bu çok üzücü.

MEDYAYA DESTEK OLARAK HAKSIZLIK KARŞISINDA SESİNİZİ YÜKSELTİN

Gazeteci Bülent Korucu:
Haksızlık karşısında sessinizi, itirazlarını yükseltin ‘Biz buradayız’ diye ayağa kalkın. Biz sizin sesiniz olmaya çalışıyoruz. Biz demek, siz demek. Sesini yükselsin, bu ses herkese ulaşsın, her yerde yankılansın. Bütün sosyal mecralarda sizin sesinizi yükseltmeye çalışıyoruz. Biz icraatlarımızla buradayız. IJA, gazetecilerin gazetecilik yapması için tüm şartları asgari de olsa sağlamaya çalışıyor. Biz sizin sesiniziz. Sesinizi her yerde yükseltin, duymayan kalmasın. Bir kişi bile eksik olsa onun eksikliğini hissediyoruz.

CEVAT KELLE

Programın sunuculuğunu da yapan Erkam Tufan Aytav, ’Sizin 20 dakikada izlediğiniz yayın için bizler arka tarafta neler naler yapıyoruz bir bilseniz. Rahmetli Levent Kırca’nın ‘Olacak o kadar televizyonu’ndaki Tam teşekküllü kameraman Cevat Kelle gibi çekimi, kurguyu, montajı her şeyi kendimiz yapıyoruz’ dedi.

Aytav, ‘Adem Yavuz Aslan ve Doğan Ertuğrul ile yaptığımız programlar çok yorucu oluyordu. Sabahtan akşama kadar UBER yapan Adem Yavuz Arslan, işten geldikten sonra da Türkiye’deki sözde darbe yargılamalarının iddianameleri okuyor, sonra da yayına katılıyordu. Bir gün o kadar yorgundu ki, yayında uyuyakaldı, biz bu şartlarda gazetecilik yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz’ dedi.


NORDIC MONITOR, NATO'YA GİRİŞİN ÖN ŞARTI OLDU!

Gazeteci Levent Kenez:
Sürgün gazetecilerin faaliyetlerine devam etmesi birilerini fena kızdırıyor. Nordic Monitor, NATO'ya girişin ön şartı oldu!

Zaman Gazetesi eski Haber Müdürü, tr724.com'un Londra Temsilcisi Mehmet Özdemir: Ben şu anda Londra temsilcisiyim ama bu görevi, bütçe olmadığı için fahri olarak yerine getiriyorum. Bundan asla gocunmuyorum ama, tam zamanlı olarak çalışmak ve daha iyi haberler çıkarmak, hak ihlallerini daha gür sesle duyurmak için buna ihtiyacımız var’ dedi.

YAYIN KURUŞUŞLARI HÜKÜMETLERE KARŞI DİRENEBİLİR AMA REKLAM AJANSLARINA KARŞI DİRENEMEZ

Gazeteci yazar Kerim Balcı:
İngiltere’de hak savunuculuğu yapan Kerim Balcı, Erkam Tufan Aytav’ın ‘Geceye bir manşet atın’ talebine ‘Benim Zaman yazılarımdan birinin başlığı ‘AKP gemisinden idik elhamdülillah’ idi, bu gecenin başlığı da ‘Bağımsız medya gemimizi suya indirdik elhamdülillah’ olurdu.

‘Rapor yazıyorsunuz da ne oluyor’ diye soranlara biz diyoruz ki, ‘‘Yazdığımız o raporlar sayesinde, dünya artık başımıza gelenleri bizim yazdıklarımızdan okumaya başladı. Biz çakıltaşı gibi hazırladığımız raporlar ile devasa duvarlar örmeye çalışıyoruz.

Muhalif bir milletvekili bazen Meclis’te sizin için bir şeyler söylüyor, siz onun mesajları altına onlarca şükran mesajı atıyorsunuz, peki şunu hiç düşünmüyor musunuz? Bu milletvekili bu bilgileri nereden alıyor? İşte Bu gazeteci arkadaşların özverili çalışmaları ile haberdar oluyorlar. İJA ve İJA çatısı altındaki medya kuruluşları sayesinde oluyor.

İJA, dünya medyasından bir ilki gerçekleştiriyor, Bağış topluyor ve bağımsız gazetecileri destekliyor. Bunu yaparken de hiç bir gazetecinin yayın politikasına karışmıyor.

‘Gazeteler hükümetlere karşı direnebilir ama reklam ajanslarına karşı direnemez. İJA’ya desteğiniz bağımsız medyayı bu boyundurluktan kurtaracaktır’ dedi.

Abdullah Abdulkadiroğlu: Biz kararlıyız, eğer hepimiz kararlıysak bu iş olacak. Yeni bir nesil yetişiyor, bu gençlerin hepsi gazeteci olacak.

Nurullah Albayrak: İnsan hakları mücadelesi veren bir hukukçu olarak şunu söyleyebilirim: Cesurca işlerini yapan gazetecileri tebrik ediyorum. İnsan hakları ile ilgili farkındalık oluşmazsa insan haklarını savunamıyorsunuz. Gazeteciler bu misyonu üstleniyor.


Adem Yavuz Aslan da ABD‘den bir işadamı takipçisinin 100 bin dolar bağışladığını duyurarak kendisine yolladığı mesajı paylaştı: Süreçten mağdur olmuş bütün her şeyini kaybetmiş yeniden toparlanma sürecinde olan bu süreçte doğru gazeteciliğin uluslararası medya yayıncılığının önemini iliklerine kadar hissetmiş bir kişi olarak bu tarz yardım destek programlarında siz kıymetlilerimiz medya mensuplarına pirinç tanesi kadar dahi yardım destek ve yanınızda olduğumuzu hissettirmek istedim sadece. Rabbim yolunuzu açık eylesin bizlerede yokluğunuzu hissettirmesin.


BEBEKLER ANNELERİ İLE HAPSE GİRMESİN

Sosyal medya çalışmaları sonucunda özgürlüğüne kavuşmuş mağdur da canlı yayın konuğu oldu. Bebeği ile hapse atılan Avukat Elif Hendekçi’nin anlattıkları duygulandırdı. Hendekçi: Medya mazlumların, mağdurların sesi oldu, yeni yollar açılmalı, bu yangın ancak bu şekilde söndürülür. Çocukların annelerinden ayrı kalmaması için özgür gazetecilerin sesi olun!

Annesi ile bir dönem hapishanede kalmış küçük bir kız, ‘Anne dünyanın her yerine bağlandılar, Neden Türkiye’ye bağlanmıyorlar’ diyen küçük kızın anlatımları izleyenleri hüzünlendirdi.

Bu soruya Erkam Tufan Aytav, ‘Türkiye'ye de baplanabilmek için buradayız.’ diyerek cevap verdi.

İŞKENCECİLER RAHATSIZ OLDU

''Zifiri'de 92 Gün'' belgeselinde MİT tarafından kaçırılarak gördüğü işkenceleri anlatan avukat Mustafa Özben konuklar arasındaydı. Mağdur Özben sosyal medya çalışmalarının önemini anlattı. Sosyal medyada bir tweetle benim gibi kaçırılan insanlardan bahsedilmesi kaçıranları çok rahatsız ediyordu.Beni 92 gün sonra saldılar; bu bana medyada verilen destekle mümkün oldu.




TÜRKİYE‘NİN TEK UMUDU

Gazeteci Said Sefa:
Tüm imkanları elinden alınmış bir kitle olarak 5 saat yaptıklarınızı anlatmakla bitirmiyorsunuz. Bu çok değerli. Sürgün gazeteciler güç ve baskı karşısındaki duruşlarıyla örnek teşkil ediyorlar. Tohum toprağa düşmüş, filizlenmiş; onu yaşatmak destekçilerin desteği ile mümkün.Gazeteci arkadaşlarımız Türkiye'nin de tek umudu.

Gazeteci Sevinç Özarslan: Hakkımdaki bütün davalar buraya geldikten sonra açıldı. Bütün gazeteciler özgür olana kadar bu haberleri yapmaya devam edeceğim ve bundan pişman değilim.

BoldMedya genel yayın yönetmeni Bedrettin Uğur: Belgeseller hele bir de yaşayanlar tarafından anlatılıyorsa yalanlanamaz. Gerçek karanlığı boğacak. Bu kitlenin aşkı şevki yakın zamanda şafağın sökmesini sağlayacak!

Turkish Minute editörü Fatma Zibak: Turkish Minute aslında Türkiye‘ de doğdu. Gazetecilerin uğradığı baskıları duyurdu. İnsanların bizi referans alması haberciliğimizin doğru yolda olduğunun göstergesidir. ‘Bizim işlerimize karışan bir üst editör kadrosu yok, tamamen bağımsız çalışan bir ekibiz. Bugüne kadar dünyanın saygın yayın kuruluşları ve Sivil Toplum örgütleri tarafından yayınlanan haber ve raporda bize 1000’in üzerinde atıf yapıldığını tespit ettik.’ dedi.

GENÇ GAZETECİLER GRURLANDIRDI

Medya tanıtım ve Destek buluşmasında IJA katkıları ile yetişen gençler de sahne aldı. İzleyenleri gururlandıran gençler çalışmalarını ve geleceğe dair hedeflerini anlattı: Her aşaması ile bizim için bir öğrenme süreci oldu. Zorluklar karşısında yılmamayı, pes etmeden devam etmeyi öğrendik. Medyanın sesi gençlerin sesiyle daha da güçlenecek. Hedefimiz yeni içerikler üretmek. IJA’da eğitimler alıyoruz. Yeni yollarda yürüyen gençlerin elinden tutmanızı istiyoruz.

Yapımcı Ender Zirekoğlu: Motivasyonumuz Türkiye’de zulüm görenlerin sesini nasıl duyururuz noktasıydı. EXODUS bunun sonucu yakın zamanda görücüye çıktı ve en iyi film kategorisine aday oldu.

SANATÇILAR ÖNEMLİ MESAJLAR

Programa özel performans sergileyen Grifon ve Süvari önemli mesajlar verdi.

Süvari: Bu karanlık geceler bir şafağın öncüsüdür...
Grifon: Karanlıkta ışıkları yaktık bak...  Bütün tutsak gazetecilere özgürlük!




<< Önceki Haber Sürgün edilen gazeteciler İJA ile 'sürgün' verdi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER