İmamoğlu, herkesin merak ettiği Kılıçdaroğlu sorusunu cevapladı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kastedilerek yöneltilen "Sahada isteniyor mu?" sorusuna "Sahada olmasını elbette ben isterim. Ne de daha önce 'Onu gören sandığa gitmez' diyenlerdenim. İkisi de bana ters" yanıtını verdi.

SHABER3.COM

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak partisi CHP'yi yakından takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Basın mensuplarıyla Artİstanbul Feshane'de bir araya gelen İmamoğlu, ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel'in değişim ekibindeki rolü nedeniyle bugünkü tartışmalarda ana aktörlerden birisi ancak bu tartışmalardan rahatsızlığını ortaya koydu.

VOA Türkçe'den Yıldız Yazıcıoğlu'nun aktardığına göre İmamoğlu, aday belirleme sürecinde etkili olduğu iddiasıyla yapılan eleştiriler, 14 Mayıs öncesinde kendisi için "baba-oğul gibiyiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık kendisiyle görüşmediği ile ilgili sorular üzerine "partide küslük olmayacağı" mesajını öne çıkardı.

İmamoğlu, söze "Ben CHP ile ilgili iç konulara çok net şunu söyleyeyim, benden beklentiniz parti içi diyalog, kişisel diyalog, kişisel mesele üzerinden bugüne kadar hiçbir yerde basına konuşmadım, konuşmayacağım da. Bu konularda hiç kimseye tek cümle kurmadım. Burada hem önceki genel başkanımızı (Kılıçdaroğlu) hem mevcut genel başkanımız Özgür Özel’i ilgilendiren diyalog, duygu vesaire gibi hususların hiçbirine cevap veremeyeceğim" diye başladı.

İmamoğlu, devamında yöneltilen "Kemal Kılıçdaroğlu sahada isteniyor mu?" şeklindeki soru üzerine "Ne daha önceki söze katılıyorum ne de sahada istenmesi kadar doğal bir şey olamaz yani. Çünkü partimizin önceki genel başkanı. Sahada olmasını elbette ben isterim. Ne de daha önce 'Onu gören sandığa gitmez' diyenlerdenim. İkisi de bana ters" ifadesini kullandı.

İmamoğlu, farklı iddialar ve başlıklarla ilgili soruları şöyle yanıtladı:

'BAŞARISIZLIK ÜZERİNDEN KARİYER PLANLAMASI YAPMIYORUM'

- "İstanbul seçimini kaybederse parti kuracak" iddiası:

"Parti içinde başarısız olmak ve yenilince başka bir siyasi parti kurma iddiasını dile getiren birisi olmadığımı umut ederim. Ama bunu söyleyen kişi belki kendi ruh halini tarifliyordur. Ben öyle biri değilim. Başarısızlık üzerine bir kariyer planı yapacak bir siyasetçi olmadım olmam da. Başarısızlık üzerinden bir kariyer planlaması yapıp onu kendime bir başlangıç trampleni olarak görmedim, görmem. Elbette ki (İstanbul kaybedilirse) öyle bir durumda bunun parti içi müzakereleri, kişisel dünyamızda müzakereleri olacaktır, olur da. Ama bunu bugünden konuşmanın çok anlamlı olmadığını düşünüyorum."

'İKİNCİ ERDOĞAN DERKEN ANLAMIYORUM, ZIT BİR DURUM'

- İkinci Erdoğan olma potansiyeline sahip olduğu iddiası:

"Bu Erdoğan potansiyeli nedir? Anlamış değilim. Ben hayatım boyunca demokrat olma, 2019’da bile gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım iddiasını ortaya koyan ve vurgulayan birisiyim. Şeffaflığı vurgulayan biriyim. CHP’de siyaset yapan birisiyim. Çok taban tabana zıt bir durum. Hayatımda hiçbir zaman - mış gibi yapmadım. Kabul ettiğimi, ettim derim. Çok uyumlu olduğumuzu düşünmüyorum. İkinci Erdoğan derken neyi kast ediyorlar bilmiyorum, anlamış değilim."

'İLİŞKİMİZ AKŞENER'İN BIRAKTIĞI YERDE DURUYOR'

Toplantıda daha bir yıl önce kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkaran hatta bu görüşü benimsenmediği için masadan kalkan Meral Akşener'le yaşadıkları ve İYİ Parti liderinin neden kendisine karşı ‘öfkeli’ olduğu da soruldu:

"Akşener ile ilişkimiz, Akşener’in bıraktığı yerde duruyor. Benim için farklı bir durum yok. O'nun bıraktığı yerde duruyor, ben de o noktada duruyorum, izliyorum sadece."

'GENEL BAŞKANIMLA İYİ BİR YOL ARKADAŞIYIZ'

Özgür Özel ile ilişkisi ve İstanbul'daki reklam kampanyası:

"Genel Başkanımız ile bilboard resimleri İstanbul’da sizin görmediğiniz yerlerde vardır, azdır, çok belli değildir. Ama yerel seçim aday odaklıdır. Genel başkanımız ile aramızda bir mevzu olmaz. Genel başkanımızla ilişkimiz, bugüne kadar hiç kimsenin tatmadığı, görmediği seviyede samimi, içten, yeni nesil, 21’inci yüzyılı temsil eden bir diyalog zenginliği içinde gitmektedir. Ben de bundan çok memnununum.

Belki alıştığınız başkan- belediye başkanı ilişkileri üzerinden değerlendirdiğiniz için ilişkimizi boyutlandıramıyor olabilirsiniz. Ama gerçekten çok çağdaş, medeni, sevgi-saygı çerçevesinde çok özel bir ilişkiye sahibiz. İnşallah da hiç bozulmayacak ve hep böyle devam edecek. Çünkü o benim genel başkanım, ben de onun değerli bir büyükşehrinin belediye başkanıyım. İyi bir yol arkadaşıyız. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz."

KILIÇDAROĞLU'NA: SAHADA OLMASINI ELBETTE İSTERİM

- “Daha önce ‘Kılıçdaroğlu'nu görürse seçmen sandığa gitmez’ deniyordu? Kemal Kılıçdaroğlu sahada isteniyor mu?

“Ne daha önceki söze katılıyorum ne de sahada istenmesi kadar doğal bir şey olamaz yani. Çünkü partimizin önceki genel başkanı. Sahada olmasını elbette ben isterim. Ne de daha önce O'nu gören sandığa gitmez diyenlerdenim. İkisi de bana ters.”

'İBBB MECLİSİ'Nİ KAZANMAK'

- İstanbul seçimi ve 2028 hedefi nedir?

“İstanbul tek adam rejiminden kurtulduğundan beri çok mutlu. Bizim dönemde İstanbul tek adam rejiminden kurtuldu. İstanbul bu umudu büyütüyor. Muhtemeldir ki bu umut daha da büyüyecek. Bir dahaki genel seçimde inşallah bu rejimden kurtuluşun adımını, muhalefet bloğu olarak, başta CHP olarak, ülkemizin demokrasiye yüksek olan kitlenin ortaya koyacağı performansla bu mümkün olur. Dileğim o.

Seçimi kaybetmek üzerine bir strateji yapacak kadar sürece kişisel bakan bir insan olmadım. Seçimi kazanmak üzerine de bir kişisel kariyer kurmam. Ama tahmin edemeyeceğiniz derecede yüksek hayallerim var İstanbul adına. Öyle büyük başarılara imza atabileceğimi görüyorum ki… Özellikle İBB Meclisi'nde elde edeceğimiz çoğunluk, İstanbul’da çok özel bir başarı süreci yaşatacağımı görüyorum. İstanbul’un tarihi eserleri, alanları ile ilgili yapacağım her iş beni heyecanlandırıyor."

'İSTANBUL DIŞINDAKİ İLLERDE TEK İSİM TELAFFUZ ETMEDİM'

İstanbul dışında örneğin İzmir gibi pek çok yerde aday belirlemedeki etkisi:

“Ben, İstanbul dışındaki illerde hiçbir yerle ilgili tek bir yerle ilgili isim telaffuz etmedim, etmem, haddim de değil. Çok yanlış. Parti içinde kendi düşüncelerini belki hayat boyu böyle geçirmiş olanlar bu yorumları yapıyor olabilirler ama İstanbul’da il başkanımız ile genel başkana sunmak üzere tarihin en derin araştırmalarını yaptık. Bir ilçede 16-17 araştırma yaptığımız yer var. Hem de hükümetle arada 22 puan olmasına rağmen. Niye? Oylarımızı arttıracak adayı bulmak için. Mülakatlar, tanımalar, araştırmalar…. Çok detaylı adaylaşma sürecine hazırlık yaptık. Sonra da Genel Merkez’de, PM’de tartışıldı ve kabul edildi.

İstanbul’un dışında, özellikle Marmara bölgesi ile ilgili belli ihtiyaçlara, teknik, içerik, deneyim gibi hususlarda muazzam bir dayanışma yürütüyoruz. Ama adaylaşma olduktan sonra. Adaylaşma olduktan sonra mesela Marmara Bölgesi’nde masa kurmadığımız tek bir aday bile yok. Tüm dayanışmamızı sergiliyoruz."

'HİÇBİR BÜYÜKŞEHRİ KAYBETMEK İSTEMİYORUZ'

- CHP için 31 Mart'ta başarı ölçütü ne olacak, nasıl konuşulacak?

“(Mevcuda) Mutlaka büyükşehir eklemek ve hiçbir büyükşehri kaybetmek istemiyoruz.

CHP içi polemik konularına hiçbir zaman dahil olmadım. 16 yıldır CHP’de siyaset yapıyorum. CHP’de bir ferde dönük tek cümlemi bulamazsınız”.

- İstanbul seçiminde başarı ihtimali nedir?

“Belediye meclis çoğunluğunu kazabileceğimize inanıyorum. İstanbul’da 14 belediyemizin hiçbirinde sıkıntı yaşamayacağını düşünüyorum. Artı 14 belediyede de sıkı bir yarış içinde olduğunu görüyorum. Diğerlerinde ihtimal yok demiyorum. Ama (39 ilçe açısından) 14+14 gibi bir parametreyi görüyorum. Diğerlerinde yoktur demiyorum. Bir kısmında önde olduğumuz, bir tık geride olduğumuz, kafa kafaya olduğumuz var”.

- Sarıyer'de Şükrü Genç'in bağımsız adaylığı:

Sarıyer’de bir adaylaşma oldu. Ama diğerlerinde küsen ya da istifa edenler oldu. Çok bir etkisi yok. Sarıyer ile ilgili net bir ölçüm gelmedi. Olma ihtimaline karşı yapılan bir anket gördüğümde orada da kazanmamızı etkileyecek seviyede bir durum olmadığını görmüştük. Elbet ölçeriz biçeriz ama Sarıyer Belediye Başkanımız ile müzakerelerimizin bittiğini düşünmüyorum. Aday olmasına rağmen konuşabileceğimiz uzlaşabileceğimiz Şükrü Genç değerli ve saygın bir isimdir. Partimize ve bu süreçteki ideallerimize zarar verecek bir pozisyona kendini taşımayacağını, bunun yükünün altında yıllar boyunca sıkıntı çekmeyecek bir anlayışa sahip olduğunu düşüyorum. Diyaloglar bitmedi.
<< Önceki Haber İmamoğlu, herkesin merak ettiği Kılıçdaroğlu sorusunu... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER