17 ifade özgürlüğü ve insan hakları örgütü, Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden görülmekte olan Altanlar davasının 4 Kasım 2019 günü görülecek ikinci duruşması öncesinde ortak açıklama yayımladı.
Aralarında P24, ARTICLE 19, Freedom House ve PEN International’ın da bulunduğu imzacı kuruluşlar, bir kez daha tüm tutuklu sanıkların tahliye edilmesi ve suçlamaların düşürülmesi çağrısında bulundu.
TERÖRİZM SUÇLAMALARI MESNETSİZ
Ortak açıklamada ayrıca Yargıtay’ın sanıklar hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan verilen hükümleri bozmasının ardından ileri sürülen terörizm suçlamalarının da mesnetsiz olduğu belirtildi.
Dava kapsamında Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Zaman gazetesi eski çalışanları Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek ile Polis Akademisi eski öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül üç yılı aşkın süredir tutuklu bulunuyor.
Akademisyen ve yazar Mehmet Altan ise Haziran 2018’de istinaf mahkemesi kararıyla serbest bırakılmıştı.
Yeniden yargılamanın ikinci duruşması öncesi hazırlanan esas hakkında mütalaasında savcı, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın “terör örgütüne üye olmadan yardım,” Yazıcı, Şimşek ve Özşengül’ün ise “terör örgütü üyeliği” suçlarından ve alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarını talep etmişti.
Esas hakkında mütalaada, Mehmet Altan’ın ise beraat ettirilmesi istenmişti.
2 Kasım günü yayımlanan ortak açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak adına yapılan bireysel başvuruların da üç yıla yakın süredir mahkeme önünde beklediğine işaret edilerek, mahkemenin kararının bu noktada kritik öneme sahip olduğu ifade edildi.
ORTAK AÇIKLAMANIN TÜRKÇE TERCÜMESİ:
İfade özgürlüğü ve insan hakları örgütleri, roman yazarı Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve diğer gazetecilerin serbest bırakılması için çağrı yapıyor
Roman yazarı Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve diğer dört gazeteci ve medya çalışanının yeniden yargılamasının ikinci duruşması öncesinde ARTICLE 19 ve 16 ifade özgürlüğü ve insan hakları kuruluşu, tüm tutuklu sanıkların tahliyesi ve suçlamaların düşürülmesi için çağrıda bulunuyor.
Bizler, Altan ve diğer sanıklara yöneltilen suçlamaların siyasi olduğuna ve bu davanın hiç açılmamış olması gerektiğine inanıyoruz. Sanıkların terörizmle alakaları olduğunu gösteren muteber herhangi bir delil sunulmadığı için davadaki yeni suçlamaların da mesnetsiz olduğu görüşündeyiz.
Altan ve Ilıcak üç yılı aşkın süredir önce darbe ve Yargıtay kararının ardından şimdi de terörizm olmak üzere asılsız suçlamalarla tutuklu bulunuyor. 4 Kasım Pazartesi günü görülecek duruşma öncesinde açıklanan esas hakkındaki mütalaaya göre, savcı bu suçlamalar için öngörülen alt sınırdan bir hayli yüksek hapis cezaları talep edecek.
Eğer mahkeme heyeti de savcının mütalaası yönünde karar verirse, sanıklar aylarca sürebilecek temyiz süreci boyunca tutuklu kalmaya devam edecek. Sanıklara karşı halen devam etmekte olan hak ihlalleri, Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminden beri yoğun bir siyasi baskı altında bulunan Türkiye yargı sisteminin içinde bulunduğu durumu
Bu davayı yürüten mahkeme heyeti hakkında ciddi endişelere sahibiz. Bu dava da pek çok adil yargılama hakkı ihlaline sahne olan ve İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi’ne göre “göstermelik yargılama görüntüsü veren” ilk yargılamayı yürüten hâkim tarafından görülecek.
Aynı heyet, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Mehmet Altan’ın tutukluluğunun hak ihlaline neden olduğu yönündeki kararlarını uygulamayı reddetmiş ve böylece bir anayasal krize sebep olmuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın başvurularını mayıs ayında reddetmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda adalet için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (Mahkeme) yönelmiş bulunmaktayız. 2018’de Mahkeme Mehmet Altan’ın pek çok hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Mahkeme ayrıca Anayasa Mahkemesi’nce sağlanan imkanların etkin bir hukuk yolu oluşturup oluşturmadığını inceleyeceğini de belirtti. Altan ve Ilıcak üç yılı aşkın süredir tutuklu. Eğer mahkeme heyeti savcının mütalaasıyla aynı yönde karar verirse daha da uzun süreliğine haksız bir hapis cezasına çarptırılmış olacaklar.
Ocak 2020 itibarıyla başvuruları Mahkeme önünde üç yıldır bekliyor olacak. Mahkeme’nin bu başvurulara ilişkin vereceği karar büyük önem taşıyor.
İmzacı kuruluşlar
ARTICLE 19
Articolo 21
Danish PEN
English PEN
European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)
Freedom House
German PEN
Global Editors Network (GEN)
IFEX
Index on Censorship
Norwegian PEN
P24 – Platform for Independent Journalism
PEN America
PEN Canada
PEN International
South East Europe Media Organisation (SEEMO)
Swedish PEN
