Arınç, "Yani evimizi, kültürümüzü, evrensel değerlerimizi savunmak zorundayız." dedi.
Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı
Bülent Arınç ile
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, Rixos
Grand Ankara Otel'de,
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile
Dışişleri Bakanlığı Stratejik
Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen 'Türk Dili Konuşan Ülkeler
Medya Forumu'na katıldı.
Program sonunda ise Arınç ile Bakan Davutoğlu'na katılımcı ülkeler tarafından yöresel kıyafetler giydirildi.
Forumda konuşma yapan Arınç, düşüncelerin, duyguların yeterince savunulmadığı, yeterince korunamadığı zamanlarda araya mesafelerin girdiğini, duvarlar örüldüğünü, büyük acılar ve hasretlikler yaşandığını vurguladı. "Ama şükürler olsun ki tarih yeniden yüzümüze güldü. Fetret devri bitti." diyen Arınç, aynı dili konuşan devletlerin kucaklaştığını, aynı
kalp atışlarını hisseden milletlerin bütünleştiğini ifade etti.
Yaşanan gelişmelerde medyanın tarihi bir sorumluluğu olduğunu hatırlatan Arınç, şöyle devam etti: "Bu birliktelik önümüzdeki dönem gelişerek devam edecektir. Soğuk savaş döneminde, aramızda
demir perdelerin olduğu dönemde, bundan mahrum kaldık.
Cengiz Aymatov'u geç tanıdık. Eserlerinde anlatılanlar, kurcalandığında yüzlercesi çıkarılabilir. Hepimizin kökü aynı, beslendiği kaynakta aynıdır."
Bugün sınırları olmayan küresel bir dünyada yaşandığını ve bütün mesafelerin ortadan kalktığını,
iletişimdeki gelişmelerin uzak mesafeleri yakınlaştırdığını dile getiren Arınç, bu yeni dönemin kendilerinden yeni bir dikkat, yeni bir sorumluluk gerektirdiğini ifade etti. İnsani değerler ve evrensel değerlerin daha çok gözetilmesi gereken bir sorumluluk istediğini anlatan Arınç, "Ekonomik olarak büyük ülkelerin, büyük çıkar gruplarının medya alanında güçlü organizasyonlar kurması bilgiye, habere erişimi kolaylaştırıyor. Ama dezenformasyonu, bilgi kirliliğini ortadan kaldırmaya yetmiyor. İletişim ağlarımızı, bilgi akış modellerimizi çağın ihtiyaçlarına göre yenilerken;
medeniyet değerlerimizi ve hüviyetlerimizi yıkıcı, tahrip edici küresel saldırılara karşı korumak; yani evimizi, kültürümüzü evrensel değerlerimizi savunmak zorundayız." diye konuştu.
Medyanın hem rekabette dünyanın gerisinde kalmaması, hem de dünyanın Türkiye'nin kültürünü doğru anlamasına öncülük etmesi gerektiğinin altını çizen Arınç, Türkiye'nin
demokrasi çıtasını yükselterek bu anlamda hukuk düzeninde büyük adımlar attığını, bilgi edinme hakkını, bütün vatandaşlar için bir hukuki güvenceye kavuşturduğunu ifade etti. Demokrasi ve
basın özgürlüğü alanında hükümetin tarihi adımlar attığına dikkat çeken Arınç, şu bilgileri verdi: "163 yaygın, 73 bölgesel, 2368 yerel olmak üzerek toplam 2604
gazete; 3469
dergi ile toplam 6073 süreli yayın; 24 yaygın 15 bölgesel 210 yerel 77 kablolu 143 uydu olmak üzere toplam 480 televizyon; 35 yaygın 98 bölgesel 931 yerel 53 uydu olmak üzere 1129
radyo kanalı çok canlı ve dinamik bir medya ortamına sahiptir. Bunlara
internet medyasını eklemek gerekiyor."
İnternet medyası için bir yasal
düzenleme hazırlığı olduğunu da aktaran Arınç, TRT'nin birçok dilde yayın hayatını sürdürdüğünü ve birçok ülkeye eğitim desteği verdiğini sözlerine ekledi.
Program sonunda ise Arınç ile Bakan Davutoğlu'na katılımcı ülkeler tarafından yöresel kıyafetler giydirildi.